Dolar (USD)
32.49
Euro (EUR)
34.87
Gram Altın
2432.74
BIST 100
9716.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Temmuz 2021

15 Temmuz: Önce Vatan

’Yalnızca Türkleri değil, onların tarihini de yenmek gerek” diyordu General Michail Grigor Cernayev. Bugün de “duygularına ve beyinlerine hükmetmek” gerek diyorlar.

Başından beri amaçları; direncimizi kırmak, ruhumuzu teslim almak ve bizleri vicdanlarımızın önünde küçük düşürmekti. 15 Temmuz’da yapılmak istenen buydu.

17 Mayıs 1860 yılında Paris'te kurulan ve dünyaya Yahudilik propagandası yapmak için faaliyet yürüten ancak gerçek niyetleri ülkelerin yönetimlerini ele geçirmek olan Alliance Israelite Universelle okullarının hemen ardından FETÖ okulları devreye sokuldu.

Alliance okullarından mezun olanlar nasıl ki Abdülhamid Han’ı tasfiye ettilerse FETÖ okullarından mezun olanların da Erdoğan’ı tasfiye etmeleri istendi.

1924 yılından beri ülke değerlerine, medeniyete, tarihe ve Müslüman kimliğine yabancı nesiller yetiştirmekle vazifelendirilmiş Amerikancı, pozitivist eğitim sistemi de FETÖ’nün işini oldukça kolaylaştırdı.

“İnternational School” ismiyle İngiliz okulları açan FETÖ, Müslüman Anadolu insanının dini duygularını sömürerek İngiliz Amerikan kültürüne hizmet eden aşağılık bir düzenin aparatı oldular.

Bu ülkenin okullarını karargâh gibi kullandılar. Eğitim sisteminin zayıflığından istifa edip çocuklarımızdan bir fedai ordusu kurdular.

Anlayacağınız üç yüz yıldır sadece Türkleri değil onların tarihini, değerlerini, inançlarını ve kültürlerini yıkmak için ne gerekiyorsa yaptılar.

İlkokul mezunu aptal bir adamı elli yıl içerisinde seksen ülkede darbe yaptıracak güce eriştiren küresel oligarklar haliyle aynı şeyi ülkemizde de yaptırmak istedi.

Ne vakit ayaklarımızın üzerinde durmaya çalışsak Gladyo marifetiyle vatanımız üzerinde plan yaptılar.

Bakınız, 2016 yılından beri FETÖ’nün eğitim ayağını hiç konuşmadık. Beş yıldır, resim sergileri, filmler, belgeseller, konserler vs hemen her türlü etkinlikler yapıldı ancak kimse FETÖ’nün okullarımızı nasıl kullandığını konuşmadı.

“Nerede hata yaptık” sorusunu maalesef kendimize soramadık. Şayet sorgulamaya eğitimden başlamış olsaydık eğitimi daha milli daha sağlam bir zemine oturtma şansımız olurdu.

Türkiye, sadece son 10-15 yılda Gezi kalkışması ve ardından gelen 17-25 Aralık darbe teşebbüsünden sonra en şiddetli operasyonu 15 Temmuz gecesinde geçirdi.

Küresel tefeci sistem, Gezi’den beri aktif olarak sahaya sürdüğü bir CIA imalatı olan FETÖ eliyle ülkemizi topyekûn işgal etmeye yeltendi.

O gece bu ülkenin evlatları ülkelerinin işgaline geçit vermedi. Söz konusu vatan olduğunda gözü hiçbir şey görmeyen milletimiz çok şükür 15 Temmuz’da da canı pahasına vatanlarını korudu.

Ne var ki hala bu işgal teşebbüsünü savunan, FETÖ’yü masum gösterip Erdoğan’ı suçlu ilan etmeye yeltenen vatan duygusunu yitirmiş, işgalci güçlerin aparatı olmuş kesimler var.

O yüzdendir ki hep ifade ediyoruz; bu vakitten sonra bu toprakların geleceğinden ümit kesenlerle, çözümü Washington’da, CIA ofislerinde, Rothschildlerin malikânelerinde arayanlarla işimiz yoktur.

Bu mesele resim, şiir, müzik, belgesel ve kurusıkı hamasetle geçiştirilecek bir mesele de değildir. Evvela neyle karşı karşıya olduğumuzu idrak etmemiz gerekiyor.

Küresel elitler, dün 15 Temmuz’da gereğini yapan milletimizden hala intikam almak istiyor. Pandemi bunun için bulunmaz fırsatlar sundu.

Nihai hedefleri insan neslini bozarak bir Tanrı imparatorluğu tesis etmek olan azgın topluluk bugün bu amaçlarından asla vazgeçmiş değildir.

DSÖ üzerinden ilaç ve aşı endüstrisini, medyayı, sivil toplum örgütlerini tekelinde tutan bu topluluğun, “Yeni Dünya Düzeni” projesi hala vahametini korumaktadır.

Bugün pandemi bahane edilerek tüm dünya insanlarını tek din, tek dil, tek topluluk, tek bayrak altında eriterek yeni bir dünya kurguluyorlar.

İnsanları adım adım yeni dünya düzeni dedikleri çizgiye çekiyorlar. Düşünün ibadet etme imkanından bile yoksun bırakılan Müslümanların sağlık sektörü üzerinden esir alınmak istendiği bu ilginç süreç henüz sorgulanmıyor.

Daha vahimi sorgulayanlar ihanetle eş tutuluyor.

Oysa küreselciler tüm dünyaya “15 Temmuz” operasyonu çekiyor. Bu bakımdan vatanseverlere büyük işler düşmektedir. Unutmayınız, ülkemizi, milletimizi, inancımızı, tarihimizi korumanın ilk yolu uyanık olmaktan geçmektedir.

Asıl mücadele asıl vatan savunması şimdi başlıyor…