Dolar (USD)
32.57
Euro (EUR)
34.85
Gram Altın
2428.67
BIST 100
9722.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

13 Ekim 2022

3.Dünya Savaşı başladı

Rahmetli Aytunç Altındal, 2013 yılında şöyle diyordu: “3. Dünya Savaşı'nın çıkma tarihi ezoterik açıdan, enigmatik çağ itibariyle 2021 yılıdır. Bu savaşın çıkması gereken, onların belirlediği tarih budur. Bu savaş 2021 -2025 yılları arasında olacaktır.

Bu savaş Armagedon ya da Mecidiye Savaşı diye bilinen savaştır. Bu savaş 2025'te bitecektir. Bu yıldan sonra da İslamiyet'in sayısal, siyasal üstünlüğü kalmasın diyorlar ama öbür tarafta da Katolik Kilisesi kalmasın istiyorlar.

O yüzdendir ki “chrislam" dedikleri Hristiyan ve İslam birleşimi senkretik bir dini önermeye başladılar.

Aslında her şey Covid-19 kurgusuyla başladı. Ardından da Rusya- Ukrayna savaşı başladı.

ABD ise Rusya'ya saldırmak için Ukrayna'ya milyarlarca dolar silah yardımı gönderiyor. Öyle ki senato, Ukrayna için tam 12 milyar dolarlık yardım fonunu onayladı.

Biden rejimi ise nükleer savaşı her zamankinden daha olası hale getirmek için sürekli olarak kışkırtıyor.

Bir de utanmadan “Armageddon" riskinin 1962 Küba Füze Krizinden bu yana en yüksek seviyede olduğunu söylüyor.

Bir taraftan da Rusya ile artan gerilimler sebebiyle "nükleer acil durumlarda" kullanılmak üzere 290 milyon dolarlık radyasyon önleyici ilaçlar satın almaya başladı.

Amerika, Rusya’nın dibine kadar genişlemeyi sürdürdükçe ve Ukrayna’ya milyarca dolar silah yardımı yapmaya devam ettikçe bu savaş bitmez. Zaten bitmemesi için ne gerekiyorsa yapıyor.

Putin ise başından beri aynı soruyu soruyor; “Bu genişleme kime yönelik? Ve Varşova Paktı'nın dağılmasından sonra batılı ortaklarımız tarafından verilen “NATO genişlemesine hayır” güvencelerine ne oldu? Bu beyannameler bugün nerede? Nerede bu garantiler?

Şayet Biden, Putin'in 2021'in sonlarında NATO'nun doğuya doğru genişlemesini sona erdirme çağrısına kulak vermiş olsaydı bu savaş muhtemelen önlenmiş olacaktı. Ancak niyetleri o değil.

Dünyayı bir kıyamet savaşına doğru hazırlamak gibi amaçları var. Öyle ki savaş sonrası Büyük Sıfırlama” planlarını bile daha şimdiden hazır etmiş durumdalar.

Büyük Sıfırlama, küresel iklim krizi, karbon ayak izi, BM Gündemi 2030 ve WEF’in“Dördüncü Sanayi Devrimi” tarafından öngörüldüğü üzere tam dijitalleşme ve insanlığın çöküşü...

Ana akım medya tarafından 7/24 beyinleri yıkanan genç nesiller de bu sürece alıştırılmaya çalışıyor.

Sansür, dijital gözetim, her şeyi kapsayan bir dijital kimliğe sahip diktatör bir dünya hükümetine doğru ilerliyoruz.

Kısacası kimsenin ne fiziksel ne de zihinsel olarak hiçbir şeye sahip olmadığı ve herkesin robotik düşündüğü, algoritmalar tarafından kontrol edildiği ama mutlu olduğu yontulmuş birtranshuman topluma doğru sürükleniyoruz.

Bill&Melinda Gates Vakfı geçen ay 200 milyon dolarlık yeni bir fon açıkladı. Bu fon, küresel dijital kimlik sistemine ait bir kimlik sisteminin oluşturulmasını içeriyor.

Dijital kimlik, bireyleri izlemenin diğer tüm araçları arasında belki de bireysel özgürlüğe yönelik şimdiye kadar tasarlanmış en ciddi teknolojik tehdidi oluşturuyor.

Kişisel mülkiyetimiz olan özgürlükten tamamen yoksun bırakılma tehdidi altındayız. Anlayacağınız 3. Dünya Savaşı, birçok cephede çoktan başladı bile. Bu savaş, insanlığın tüm değerlerini yok etme savaşıdır.

Ülkeler, küresel finans baronlarının yol açtığı yıkımla sarsılırken, CIA’nın 1960 yılından itibaren yürüttüğü MK-ULTRA, Blue Beam ve Mavi Işık gibi projelerle İslam’ı tasfiye edip yeni çağ dininin hazırlıklarını yapılırken, insanlık armageddon senaryoları, dijital kimlik ve transhümanizm projeleriyle robotlaştırılmaya çalışılırken kesinlikle uyanık olmalıyız.

Elbette başörtülü uzmanlara yapay et propagandası yaptırarak değil!