A4 Fikir Coğrafyası'nda

A4, kıymetli dostum Abdulbaki Değer ile birlikte iki hafta önce başladığımız ve Fikir Coğrafyası Youtube kanalında her pazartesi saat 21.00’de canlı olarak yayınlanan programımızın ismi.

Fikir Coğrafyası Youtube kanalı; Türkiye gündeminden dış politikaya, sosyal bilimlerden kültür sanata pek çok alanda nitelikli ve derinlikli programlarıyla TV yayıncılığının yıllardır ısrarla sürdürdüğü 10-20 kişiden mürekkep, tayin edilmiş kadrolu konuklarıyla tekilleşen karakterine karşı alternatif ses ve bakış arayanların uğrağı olacak bir yer.

İşte biz de bu mecrada haftalık olarak canlı yayınlanacak bir programla sizlerle buluşuyoruz.

Eğitim ve gündem içerikli sohbetlerimizle bilhassa eğitim alanına ilişkin alışıldık ezberlerin bildik tekrarların dışına çıkmayı, böylece bugüne kadar yazılarımızla ifade ettiklerimizi bizzat sesimizle de duyurmayı amaçlıyoruz.

İki hafta önce “Uzaktan Eğitim Sorun mu Çözüm mü?”, sorusunu sorarak pandemi ile birlikte ev içi ilişkilerimizden öğrenme pratiklerimize kadar dönüştürücü bir etkiye sahip olacağı anlaşılan uzaktan eğitimi konuştuk. Geçen programda ise “Modernleşmenin Uç beyliğinden İtibar Arayışına: Öğretmen” başlığı ile öğretmen kimliğine ilişkin bir sohbet gerçekleştirdik. Bunu yaparken öğretmen kimliğinin hem erken modern dönemde teşekkülüne, hem de tarih içerisindeki serencamına değindik. Öte yandan bir sosyal statü grubu olarak öğretmen mesleğinin neye tekabül ettiğini tartıştık. Ayrıca öğretmenin sınıfsal aidiyetinin öğretmen için ne türden sınırlılıklar içerdiğini konu ettik. Cumhuriyetin ilk yıllarında yurt dışından Türkiye’ye davet edilen John Dewey ve A. Kühne’nin hazırlamış olduğu eğitim raporları ile OECD gibi uluslararası kuruluşların tespitlerine de verdik. Bu arada Türk romanı ve Türk sinemasında öğretmen imgesinin yansımalarını da unutmadık.

Türkiye’de eğitim tartışmalarında ortaya çıkan bir açık var.

Tüm göstergeleri ve örnekleri ile kendisini hissettiren bu açığı “düşünce açığı” olarak tanımlıyorum. Konu ettiklerimiz yok değil, dert sahibi olanımız da az değil. Görüntü bu! Ne var ki ne konu ediş biçimimiz, ne de sarf ettiğimiz insan kaynağı mevcudun dışında bir istikamet çıkaramıyor önümüze. Eğer günümüzde Meşrutiyet dönemi eğitim tartışmalarının bile gerisine düşmüşsek, sözlerimiz doldur boşalttan ibaret hale gelmişse durup düşünmek lazım.

Bugün pek çok kimse mevcut eğitim sisteminin işleyemez, bizi geleceğe taşıyamaz bir noktada olduğunu tespit ediyor, bu gerçeği kabul ediyor görüntüsü veriyor. Ne var ki iş tam da şimdi başlıyor. Mevcudun ya da eskinin yetersiz olduğunu kabullenmek başka bir şey, yeniyi inşa etmek bambaşka bir şeydir. Bir şeyi inkâr, bizatihi yeni olanın ne olacağını garanti etmiyor.

Bütün dikkat ve eforun eğitimin yapısal sorunlarına odaklandığı uzun soluklu ve esaslı bir tartışmanın başlaması, bunun Türkiye için gerekliliği izahtan varestedir.

Zorunlu eğitimin kendisinden başlamak üzere mimariden ilişki biçimine, yeni teknolojilerden yeni toplumsal yapıya, üretim biçiminden değer aktarımına uzanan geniş kapsamlı bir tartışma bizi beklemektedir.

A4, tam da böyle bir tartışma ihtiyacının ortada olduğu bir kesitte sorumluluk alarak başlattığımız bir program. 10 yılı bulan yazı hayatımızı dijital platformda başlattığımız yayınlarla çeşitlendiriyoruz. Konvansiyonel medyanın tüm kapı ve pencerelerinin, köprü ve geçitlerinin bizlere ve bizim dert ettiklerimize kapalı olduğu aşikâr.

Bu ahval ve şerait içinde dahi vazife bilincimizi yitirmemek önemli. Şahsen bu meşguliyetimizin esasında o var. İşte böyle bir amaçlılık içinde Türkiye’nin maarif davasına bir katkı sunabilirsek ne mutlu bize!

Eğitim üzerine düşünme çabasının YouTube platformunda bir durağı olması ümidiyle, ilgili herkesi her pazartesi saat 21.00’de “Fikir Coğrafyası Youtube kanalında, A4”te bekliyor olacağız.