Dolar (USD)
32.55
Euro (EUR)
34.87
Gram Altın
2433.82
BIST 100
9645.02
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

29 Kasım 2020

Ahlakın Ahlaksızlığı!

“Batı kampı” ikide bir dünyanın diğer kısmına “demokrasi, özgürlük, hukuk” taslar.

Irak’a, Afganistan’a, Vietnam’a, Venezüella’ya hep sözde “demokrasi-özgürlük-hukuk” götürürler!

Bugünlerde “demokrasi-özgürlük-hukuk”, garibim Venezüella’nın boğazın sıkıyor; boğdu, boğacak.

“Demokrasi-Özgürlük-Hukuk” Cezayir’de 1 milyon can aldı.

1 milyon can alırsanız “Demokrasi-Özgürlük-Hukuk” oluyormuş!

100 kişi öldürürseniz “terör” oluyor.

Bir film vardı.

Ha bire sırtından hançerlediği, dolandırdığı saf arkadaşına “Yaptımsa niye yaptım bir sor” diyordu, üçkağıtçı filmin başrol oyuncusu...

Saf arkadaş, “Niye yaptın?” diye her sorduğunda da ardından yeni kazık geliyordu.

“Batı kampı” da mazlum ülkelere “Yaptımsa niye yaptım bir sor” diyor.

Tabii ki, hemen ardından “demokrasi, özgürlük, hukuk” geliyor.

Artık “demokrasi-özgürlük-hukuk”u her duyduğumda, Frédéric Paulhan’ın kitabı “Ahlakın Ahlaksızlığı”nı hatırlıyorum.

***

CHP Demokrasisi

80’li yıllarda Ege’nin bir ilçesinde görev yapmaktaydım. 12 Eylül rüzgarlarının ülkeyi kasıp kavurduğu günlerdi.

Bu ülkedeki darbelerin amacı “6 Ok”un eksiğini gediğini gidermek, bakımını yapmak, yazılım güncellemek, restore etmekti.

Kenan Evren, Ramazan günü Erzurum’da miting meydanında, milletin gözünün içine baka baka su içerek “6 ok”a bağlılık tazelemiş, millete aba altından o eski tanıdık sopayı göstermişti.

İşte o günlerde, ”Zaman Gazetesi” yeni yayına başlamıştı. Ama henüz “FETÖ gazetesi” değildi. Sonradan el değiştirip “FETÖ gazetesi” olacaktı.

“Zaman” ilk çıktığında, birkaç yıl şimdiki “Milat” tandansında bir gazeteydi.

İlçenin tek gazete bayiinden gazete almağa gittiğimde, bayi, bir müşterisine dert yanıyordu.

“Haberin var mı, gericiler bir gazete çıkardılar. Bir türlü uslanmak bilmiyor bunlar. Ülkenin üzerini bir karabulut gibi kaplamak için hep fırsat kolluyorlar. Bak şu gazeteyi çıkarıyorlar. ‘Gazetenin ismine dikkatle bak!’. Gazetenin ismi şifreli. “ZAMAN” ismini tersten okuyunca ne görüyorsun? NAMAZ!..”

İşte bu bir faciaydı, bundan beter ne olabilirdi?!

Bir gazete ismiyle “namaz”ı nasıl ima edebilirdi, bu ne cesaret, ne küstahlıktı?

Bu gericilerden her şey beklenirdi. Bakın kanundaki boşluktan nasıl yararlanıyorlardı. Dikkatimizi bunların üzerinden bir an ayırmamalıydık, böyle gazete falan çıkarmalarına fırsat verilmemeliydi.

Gericiliği hortlatmak üzere, pusuda bekliyorlardı

Yoksa maazallah daha neler yaşanırdı.

İşte CHP zihniyeti tam buydu, sindirdiklerini düşündükleri insanların nefes almalarına bile tahammülleri yoktu.

Öküz altında buzağı aranıyor, “Zaman” kelimesinde vehmettiği “Namaz” kelimesiyle sansürlerinin delindiğine delileniyordu.

Açıkça “namaz” dedirtmeyecek, korku yaratmış olmaktan utanç duyacak yerde, yasağın delindiği varsayımıyla söyleniliyordu.

CHP’nin basın anlayışı tam budur. Münferit bir vaka değildir. Gözlemim, mızrağın çuvaldan çıkmış ucudur.

Böyle bir kesim hep var oldu. Bu zihniyet, Anadolu’nun en ücra köşelerine kadar ulaştırıldı.

İkide bir parlamenter demokrasiden, insan haklarından, adaletten dem vuran bu zihniyet,ülkenin dindar insanlarını “Namaz”ı açıktan yazamayacak derecede sindirmek, korkutuyor olmaktan sadece mutlu oldular.

Tabii ki “Zaman” gazetesinin isim alırken böyle amacı yoktu.

Ama bayiin hisleri, realiteyle örtüşmekten uzak değildi.

Bugünlerde demokrasi havarisi kesilen, gece gündüz diktatörlükten dert yanan CHP’nin eline fırsat geçtiğinde yapacağı budur.

Darbenin inançlı kesimler üzerindeki fanatik baskısı, “6 Ok” mollalarına böyle konuşma cüreti veriyordu.

Taş devrinden bahsetmiyorum, 80’lerden bahsediyorum.

Şundan eminim ki, ellerine her fırsat geçtiğinde bu atmosferi yaşatanlar, hiç nedamet duymadılar, tekrarından hiç de kaçınacak değiller, o günlere aşeriyorlar.

Ahh, ahh!

Bir kez daha o asr-ı saadet günlerini bir daha yaşayabilirler mi?!!