​Bebek Katili Ermenistan, Bebek Katili PKK!

Terörist Ermenistan, Soykırımcı Ermenistan gece vakti uyuyan Azerbaycanlı kardeşlerimize bebek, kadın, yaşlı, sakat ayırt etmeksizin ölüm yağdırdı.

Ölüm yağdırıyor…

“Ateşkese rağmen” demenin ne anlamı var, “Ateşin Çocukları” değil mi bunlar!

Savaş suçuymuş, insanlık suçuymuş ne gam;

Nasılsa arkalarında “BM’nin Beşli Çetesi” var, nasılsa arkaları sağlam!

Haçlı-Siyonist İttifakı bebeklerimizi katletmeye devam ediyor.

Çünkü “sapkın” inançları bunu emrediyor!

“İslam Medeniyeti” ile “Haçlı-Siyonist Barbarlığı” arasındaki temel farklardan biri de burada:

Bizler, bize karşı savaşmayanı öldürmeyi yasaklayan bir inancın mensuplarıyız.

İnancımız İslam, “Seninle savaşandan başkasıyla savaşma!” der.

Yüce Rabbim, “Sizinle savaşanlarla siz de Allah yolunda savaşın, fakat aşırılığa sapmayın; Allah aşırılığa sapanları sevmez.” emrini verir.

Haçlı-Siyonist ittifakı ise, “emzikteki bebeklerden, ahırdaki hayvanlara kadar düşmana ait ne varsa, acımadan katledilmesini” ister.

Muharref Tevrat’ın sözde ayetlerinden Samuel – Bab 15 Ayet 3’de şu emir verilir: “Onların her şeylerini tamamen yok et ve onlara acıma. Erkekten kadına, çocuktan, emzikte olan bebeğe, öküzden koyuna ve deveden eşeğe kadar hepsini öldür!”

Bizans kaynağı Niketas Khoniates, Haçlı Seferleri düzenlenirken Fransa Kralı VII. Louis’den sadır olan şu vahşi sözlere yer verir:

“Bu savaşta ölürsek İsa Tanrımızın yanına gideceğiz. Tanrım bana bir Türk’ün okuyla ölmeyi nasip etsin. Ya da ben bütün Türkleri keserek öldürüp büyük sevap işleyeyim. Türklerin kanını akıtın, akan her kan bize cennetten yerimizi garantileyecektir.”

Ermenistan, dünyada, Azerbaycan’dan başka “sadece” Türkiye’nin lanetlediği “Katliam Suçu”nu daha doğrusu, Hocalı’daki gibi “Soykırım Suçu”nu işlerken, motivasyonu bu ruhla sağlıyor.

Amerika’nın, Irak’ta bebek, çocuk, sakat, yaşlı demeden milyonlarca Müslümanı katletmesinin, korkunç işkenceler yapmasının temel motivasyonu, bu Haçlı-Siyonist İttifakı’ydı.

Evet, mesele enerji meselesiydi, bölgede tahakküm kurma meselesiydi ama “katliam”, “soykırım” ABD için “bunlara” ulaşmanın yolu değildi.

Aslında, bu kadar büyük zulümlere imza atmasaydı böylesine büyük bir nefretin de hedefi olmayacaktı.

“Akılcı” olan bu kadar büyük nefret çekmeden sonuca ulaşmaya çalışmaktı ama “Tanrı’yı kıyamete zorlama” sapkın düşüncesi yüzünden iş “çılgınlık boyutlarını” da aştı.

ABD, kendini yakan ateş topuna döndü!..

Bunu, “BM Beşli Çetesi”nin bütün üyeleri için söyleyebilirsiniz;

Hepsi sapkın ve hepsi ateşin çocukları, şeytanın çocukları!..

Azerbaycanlı kardeşlerimizin muhatap oldukları alçaklık, kalleşlik, zulüm, vandallık, barbarlık, adilik hepimizin yüreklerini yaktı.

Şehitlerimize rahmet dileriz, yaralılarımıza şifa.

Ya Şâfi Allah.

Açımız öfkemizden daha fazla “idrakimizi” büyütür İnşAllah.

Bu “vahşet ittifakı”na şu veya bu kıvamda sempati duyan, İçimizdeki Amerikalılara, İçimizdeki Ermenistanlılara, İçimizdeki Siyonistlere, içimizdeki Rusyalılara, içimizdeki Çin, İngiltere, Fransa, Almanya hayranlarına karşı “her vakit tetikte olma” şuurunu asla kaybetmemeliyiz.

Türkiye dengesini kaybeder, sağa sola savrulur, karaya vurursa, korkunç bir yenilgiye uğrar Allah Korusun!

Bu yazının başlığı, “Bebek Katili Ermenistan, Bebek Katili PKK!”

“Bebek Katili” Ermenistan, evet.

“Bebek Katili” deyince, aklımıza ilk gelen PKK oluyor.

İkisini buluşturan bir başlık ve aslında büyük bir organizasyonun iki “küçük” ama “etkili” parçası.

PKK, Büyük İsrail ve Büyük Ermenistan Hayalleri’nin gerçek olması için kurdurulmuş bir terör örgütü.

Daha da ötesinde, “Kıyamet Savaşı” hayalinin taşeronlarından biri.

Buradan hareketle, “sırtını PKK’ya dayadığını” ilân edenlerle kurulan “İttifak”ların anlamı üzerine de “idrakimizi” güçlendirmemiz gerekiyor.

“Siyasi hırslarla” yanlış girenleri de mümkün olduğunca uyarmamız, uyandırmamız!..

Yoksa…

Yoksa sıkıntı!..