Ben doğmadan 37 yıl önce Osmanlı Devleti vardı
Size
yakın tarih dersi verme niyetinde değilim.
Osmanlı
Devleti’nin nasıl yıkıldığını,
Anlaşmalarına
sadık kalmayan devletlerin bizi nasıl parçaladıklarını,
Savaş
meydanında “Düşmanı denize döktük” desek demasadaOsmanlı Devleti’ni yıkıp
topraklarını kendilerine uygun şekilde pay ettiler.
6
yılda 2 milyon kilometrekare, yani Türkiye'nin mevcut topraklarının 2,5 katı
toprak kaybettik.
Şimdi;
Tam
100 yıl sonra Osmanlı bakiyesi devletin yeniden aynı güçler tarafından budanmak
istendiğini fark ediyoruz. Doğrusu beklenmedik bir şey değildi lakin bu kadar
sinsi ve bu denli alçak olabileceklerini tahmin etmemiştik.
Bakınız,
Ben
dünyaya gelmeden sadece 37 yıl öncesine kadar da Osmanlı Devleti vardı.
Şimdi
Türkiye Cumhuriyeti 98 yaşında.
Yani
ben yeni cumhuriyetin 98 yılının 60 yılını yaşamış bulunuyorum.
Bugün
doğan biri ile Türkiye Cumhuriyeti arasında 1 asır bile yoktur.
Demem
o ki Osmanlı Devleti fi tarihinde yıkılmadı. Keza Türkiye Cumhuriyeti de
asırlar önce kurulmadı.
El an
hayatta olan ve aralarında tanıdıklarımızın da yer aldığı pek çok insan hem
Osmanlı Devleti’nde yaşadı hem de Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşamaya devam
ediyor.
Demem
o ki yıkılışlarımızı, kuruluşlarımızı bütün süreçleri ile bilmeli ve bu
bilinçle hareket etmeliyiz.
1952’den
beri NATO müttefikimiz, stratejik ortağımız ABD’nin yaptıklarına bakın, ne
dediğimi anlarsınız.
Irak’ın
Kuzey’inden sonra Kuzeydoğu Suriye’nin PKK/YPG kontrolündeki topraklarda üs
kuran ve “DEAŞ ile mücadele(!)” bahanesiyle bölgeye binlerce TIR dolusu
silah taşıyan ABD sizce ne yapmaya çalışıyor?
Yunanistan’ın
Trakya’ya en yakın bölgesinde bu kadar üs kuran ABD’nin Ege’de balık avlamaya
çıktığını sanmadığınızı da biliyorum…
O
halde neden?
Nedenini
merak ediyorsanız, ABD’nin Rusya’dan aldığımız S-400’lere neden karşı çıktığını
da merak ediyorsunuz.
Geçen
yıl yazmıştım, biz S-400’leri ABD’den korunmak için aldık.
Evet,
en çok hatta sadece havadan gelecek ABD saldırılarından korunmak için
S-400’leri satın aldık.
Şayet
biz bugün NATO üyesi olmamış olsaydık ABD çoktan bize saldırmış ya da bir
finosunu üstümüze saldıktan sonra NATO ve BM nezdinde hedefine ulaşmaya
çalışacaktı.
Ama
NATO işini bozuyor ABD’nin.
ABD'nin
niyetini biliyoruz. 100 yıl önce İngilizlerle Fransızların niyeti ne idiyse
bugün de ABD'nin niyeti aynı: Bu Türkiye daha da küçülmeli çünkü Tayyip Erdoğan
ile birlikte Türkiye artık zapt edilemez hale geldi.
ABD
Türkiye’den dolayı bölgede istediği plan ve projelerini gerçekleştiremiyor.
Mesela
Suriye'de Akdeniz kıyılarına uzanan bir PKK devleti kuramıyor.
Mesela
Azerbaycan ile Türkiye arasına kesin ve kalın bariyerlerle örülen bir Ermeni
hattı kuramıyor.
Mesela
Körfez ülkelerinin bütün varidatına el koyamıyor.
Mesela
Akdeniz’de Yunanistan ve İsrail hâkimiyetini kurup Doğu Akdeniz’i Haçlılarla
Siyonistlerin gölü haline getiremiyor.
Vebilhassa
son 15 yıldır Türkiye’yi artık jandarması gibi kullanamıyor ABD.
Ermeni
meselesinde Türkiye'nin bütün tezlerini görmezden geldi. Yıllardır Türkiye'nin “Gelin
arşivlerimizi açalım” çağrısına Amerika da olumlu cevap vermedi lakin
hiçbir gerekçesi olmadan hatta onların, İngilizlerin, Fransız ve Ermenistan’ın
arşivlerinde bulunan ve o döneme ait Türkiye'nin tezlerini haklı gösteren
belgeler olduğu halde Türkiye’yi “soykırım” yapmakla itham etti.
ABD
düşmandan beter!
Düşmanın
da haysiyetlisi vardır ama ABD kendi kurduğu terörist örgütleri palazlandırıp
manivela gibi kullanmaktan utanmayacak kadar aşağılık bir müttefiktir!
Dünyanın
en zalim devleti olan İsrail’in Filistin halkına reva gördüğü insanlık dışı
zulmünü alkışlayan ABD, Filistin için “adalet” arayan Türkiye'nin yani
bizim, hepimizin varlığından rahatsızdır.
Sözün
özü;
Bizi
geriyor ABD, sosyolojimizle oynuyor ABD!
Kürt
der oynar, Alevi der oynar, 128 milyar dolar der, Kuytul der, içki yasağı der…
velhasıl bizi saman gibi savurmak için şeytanın bile haya ettiği yöntemleri bir
bir kullanarak bizi birbirimizden uzaklaştırmaya çalışıyor.