Bitti, gitti mi?

2020 bitti, gitti mi? Maalesef, uzatmalara giderek görevini yeni yıla devretti. Yıl boyunca başımızı kaldıramadık. Dünyanın burnundan getirdi. Gündemimizi negatif – pozitife indirdi. Bulaşma, karantina, ölümler derken sonunda konu gelip aşıya dayandı. Korona, 2020’nin yanı sıra sonraki yılın yarısını da şimdiden çaldı gibi…

Öyle bir virüs ki, dünyada yılbaşı kutlaması yaptırmadı. Berlin’de ünlü Brendenburg kapısı önünde her yılbaşı biriken yüz binler bu yıl yoktu. Almanya’nın 15 bölgesinde kamuya açık alanlarda kutlamaları önlemek için içki satışı yasaklandı. Fransa, yılbaşı kutlamalarını tamamen yasaklandı. Paris’in simgelerinden Champs-Elysees’de yapılan devasa havai fişek gösterisi yerini karamsar bulutlara bıraktı.

Londra’da yılbaşı gecesi sokağa çıkan az sayıda insanı polis gerisin geri evine gönderdi. Dünyaya nazire yaparcasına, yalnızca virüsün ilk görüldüğü yer olan Çin’in Vuhan kentinde yılbaşı kutlamaları yapıldı. İnsanlar bölük bölük sokaklara yığıldı, maskeli olsalar da dünyaya cee yapar gibiydiler.

Her gün koronadan binlerce mensubunu kaybeden yaşlı dünyamız, ümidini aşıya bağlamış durumda. 2021’in ilk yarısı yine testler, yasaklamalar, karantinalar ile geçecek. Aşı yapılıp virüsün yayılma hızı düşürülebilirse ikinci yarıda umut ışığını görebileceğiz.

***

Türkiye, virüse karşı en etkili tedbirleri en iyi zamanlama ile uygulayan ülkelerden biriydi. Yaygın bir aşılama ile virüsü en erken azaltan ülkesi de olabilir. 2021 baharına ümitli, yazına ise maskesiz girmenin hayali içindeyiz.

2021’de en büyük eksiğimiz yine demagojiye dayalı çalışan muhalefetimiz olacak. Toplasanız incir çekirdeğini doldurmayacak konularla gündemimizi lüzumsuz yere meşgul edecekler. Sıkıştıkları zaman ise sırf gündemi değiştirmek için içlerindeki kini kusarak yine kutsal değerlerimize saldıracaklar.

CHP’li Fikri Sağlar’ın 2020’nin son günlerinde başörtülü bir hâkime güvenemeyeceği yönündeki sözleri, CHP’nin insanları hâlâ inançlarına ve kılık kıyafetlerine göre sınıflandırdığı gerçeğini yansıtacak gibi…

Allah’tan ülkemiz güçlü bir iktidara ve aklı başında bir lidere sahip. 2020’de olduğu gibi yine büyümeye, problemlerini aşmaya ve dünyaya daha çok yayılmaya gayret edeceğiz. Karadeniz’den sonra Akdeniz’de kendi karasularımızda petrol ve doğal gaz müjdesi almaya kendimizi hazırlayabiliriz.

***

Kim ne derse desin, Türkiye’nin bir numaralı gündemi son kırk yılda olduğu gibi yine terördür. Kuzey Irak’ta teröristlerin geçiş güzergâhlarına askeri kamplar kurarak Türkiye’ye gelmelerini önledik. Suriye’nin kuzey sınırı boyunca da Suriyeli Kürtlerin, Arapların ve Türkmenlerin yaşadığı tampon bölgeler kurarak ABD terörünün ülkemizi tehdit etmesinin önüne geçtik.

Yeni yılın en güzel müjdesini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu verdi. PKK’lı terörist sayısının 320’ye düştüğünü söyledi. Teslim olarak, örgütten kaçarak yahut çatışmalarda bertaraf edilerek terörist sayısı birer ikişer azaltılıyor. Dileğimiz 2021’in, PKK harflerinin gündemimizden tamamen çıkacağı yıl olması…

Türkiye’nin son yıllarda konsept değişikliği ile yüzünü dışarıya çevirmesi her şeyi değiştirdi. Artık bölgenin güçlü bir devleti olmaktan çıkıp, üzerine oyun oynanan değil, oyun kurucu durumuna geldi. Suriye’de, Libya’da, Doğu Akdeniz’de taşları yerinden oynattık. Kafkasya’da çeyrek asırdır dünyanın güçlü devletlerinin çözemediği problemi iki ayda çözüme kavuşturduk.

Şüpheniz olmasın ki, Türkiye güçlendikçe gerçek dostları artacak, çevresindeki halka genişleyecektir. Pakistan’la ilişkilerimiz bunun en güzel örneğidir. Sıra Malezya ve Endonezya’da… ABD ve Avrupa Birliği de kendi tezlerini dayatmak yerine bizim sunduğumuz çözümlere odaklanacaklardır.