Biz ne zaman akıllanacağız
Bugün 17 Ağustos 2024, bundan 25 yıl önce Gölcük’te 7,4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi, resmi kayıtlara göre 17.000 insanımızı kaybettik, 66 bin 441 konutun yıkıldığı, depremde, 16 milyon kişi dolaylı olarak etkilendi. Depremin ülkeye maliyeti ise 20 milyar dolar oldu.
Bu depremden sonra, ülkemiz
beş büyük deprem daha yaşadı, yine aynı sahnelerle karşılaştık, biz bunu hep
yaşıyoruz, yaşıyoruz da! hiç ibret almıyoruz. Biz ne zaman akıllanacağız?
Tamam depremlerde deprem sonrası için tecrübe kazandık,
ancak neden hep deprem sonrasına odaklanıyoruz?
Türkiye’de depremler oluyor, maalesef deprem öncesi önlemler
alınmadığı için insanlarımız yaşamını yitiriyor. Aynı senaryo’yu biz 6 Şubat
depreminde yaşadık, yine deprem öncesi önlemler alınmadığı için onbinlerce
insanımızı kaybettik, deprem sonrası değişen tek şey rakamlar oluyor, yarın ne
olacak bilinmiyor? eğer önlemler alınmazsa yaşanacak depremler sonrası rakamlar
doğal olarak artacak.
Soruyorum
Niçin deprem öncesi önlemler alınmıyor?
25 senedir depreme karşı ne gibi önlemler aldık?
Niçin hep aynı senaryolarla karşı karşıya kalıyoruz?
Toplum olarak depremlere karşı, ne kadar bilinçliyiz?
Depremlere karşı şehirlerimizi neden dirençli hale
getiremedik?
Niçin Japonya’da 7,8 büyüklüğündeki depremlerde kimse
ölmezken, ülkemizde on binlerce insanımız yaşamını yitiriyor?
Bu ve buna benzer soruları çoğaltmak mümkün
Bir işi yaparken önce karar vereceksin
Nereden ve nasıl başlamalıyım diye
Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu deprem tehlikesi ve riski
yıllardır bilinmesine rağmen, zarar azaltma konusuna hiç önem verilmedi, bunun
yerine klasik afet yaklaşımı deprem olsun, ondan sonra enkaz altında kalanlara
müdahale edelim anlayışı hakim olmuştur.
Türkiye'de çok sık baş vurulan imar afları ve kaçak
yapılaşma ile kurallara aykırı yapı yapma teşvik edilmiş, yerel yönetimlerce
alt yapısı yapılmış imar alanları geliştirilememiş ve kamu arazileri, arazi
mafyasının ve kaçak yapılaşmanın önüne geçilememiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre; Türkiye’de
yaklaşık 19 milyon konut bulunuyor. Bu konutlardan 2000 yılından sonra yapılan
5 milyon konut dışında 14 milyon konutun afet riski yönünden incelenmesi
gerekiyor denilmektedir.
1999 depreminden 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremine kadar
olan depremlerin maliyeti tahmini 130 milyar dolar.
Bu 130 milyar dolar ile, bugüne kadar kentsel dönüşüm sürdürülebilir
olsaydı, tahmini 2,2 milyon konut inşa edilebilirdi.
Ülke olarak geçirdiğimiz felaketlerden ders alarak; geçmiş
geleceğin aynasıdır bilinciyle, bundan sonraki deprem ve benzeri felaketlere karşı
hazırlıksız yakalanmamak, için deprem öncesi önlemlere hız verilmelidir.
Artık devlet olarak yeni bir deprem politikası belirlememiz
gerekli, deprem siyaset üstü bir konu olmalı, Türkiye’nin yeniden aynı acıları
yaşamaması için kentlerimizi baştan aşağı, TOKİ tarafından depreme dayanıklı
hale getirmeliyiz.
Unutulmamalıdırki deprem afetine karşı hepimiz, aynı
gemideyiz.