Dolar (USD)
32.54
Euro (EUR)
34.77
Gram Altın
2425.75
BIST 100
9722.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

27 Kasım 2020

Bugün göz yumduklarımız…

Her zaman ihtiyaç duyulan değerlerden biri dostluktur. Herkesin ihtiyacın var...

Dostluk kalp işidir. Gıdasını kalpten alır. Sevgi, kardeşlik ve vefayla beslenir. Dostlukta menfaat ve hesap kitap yoktur. Harbi olmak ve hasbilik vardır.

Gerçek dostluklar zor zamanlarda belli oluyor ve zor zamanlarda hala güvenle sırtını dayayabileceğin kimse varsa o senin gerçek dostundur. Varlıkta ve kolay zamanlardaki dostluklar ise menfaat öncelikli olabiliyor. Menfaat bitince de bitiyor.

Dostlukta birbirine katlanmak var. Çile var ve aynı kaba birlikte kaşık sallamak, uzun yol arkadaşlığı var. Zorla sınanmak ve birlikte imtihandan yüz akı ile çıkmak var. Kısaca kötü gün dostu senin gerçek dostundur.

Tecrübemiz şu, menfaat üzerine kurulan dostlukların ömrü de kısa oluyor. Zamanla az çok hayal kırıklığına uğradığınız insanlar hayatınızdan gelip geçmiştir. Bunun örnekleri siyaset ve ticarette çokça var. Bu iki alanda “öküz ölünce ortaklık bitiyor” misali iki taraf arasındaki dostluğun dayanağı yok olunca dostluklar da bitiyor.

Tuhaf değil mi?

Neredeyse aynı davada bir ömür birlikte mücadele vermiş, aynı tasa birlikte kaşık sallamış kişilerin birbirlerine selam bile vermedikleri günlere şahit oluyoruz. Bunun yanında geçmişte kanlı bıçaklı olmuş, inanç uyuşmazlığı yaşamış siyasilerin bugün aynı çatı altında bir araya gelmeleri sizce de anlamlı ve tuhaf değil mi?

Kemal Sayar’ın ‘Ruhun Derin Yaralarında’ dediği gibi “Dostluk tutmaktır, hatırda tutmak ve hatır tutmaktır.” Buna iyi örnek Sayın Erdoğan’dır. Hatır tutar, hatırda tutar ve hatır sayar. Kalbine girenler çıkmak istemedikçe ya da ‘yedikleri ekmeğe tekme atmadıkça’ Erdoğan’ın kolay kolay gönül bağını kopartmadığına şahit oluyoruz. Evet, dostluk iki elin birbirine kenetlenmesi gibi kalplerin de kenetlenmesidir. Buna rağmen süreçte görüldü ki bir elle Erdoğan’ın elini sıkarken diğer eliyle de bıçağı arkasında saklayanlar oluyor.

Şu da gerçek…

Koca dağın gölgesini kendi gölgesi gibi sananlar AK Parti’den koptuktan sonra esamileri bile okunmuyor.

“Zamanında sevimli görünen bir tavşan varmış. Doğada gezer ve oynarmış. Tavşan bir gün kaldığı yerden ayrılıp gezerken bir dağa âşık olmuş. Tavşan o günden sonra büyük dağda güvenle yaşamış. Dağı o kadar çok seviyormuş ki ondan güç aldıkça itibar kazanmış ve dağın gölgesine sığınmaktan çok mutluymuş ancak zaman zaman da bir takım ciddi hataları olmuş, hataları çoğaldıkça da dağın onu önemsemediğinin farkına varmış. Tavşan buna o kadar üzülmüş ki sessizce dağı terk etmiş ve eski yaşadığı yere geri dönmüş.

Kendini yere açtığı bir deliğe kapatmış. Ara sıra dışarı çıkıp karnını doyurur ve açtığı deliğe geri dönermiş. Orada bir süre yaşamış ve ölmüş! Dağ o kadar büyükmüş ki küçük tavşanın öldüğünü fark etmemiş bile.” ‘Tavşan koca dağa küsmüş de dağın hiç haberi olmamış.’ Sayın Arınç’ın istifa da bu önemsenmezlikten sonra gelmiştir.

"Katlandığımız değil, razı olduğumuz insanlar dostlarımızdır." Bu gerçek bir kez daha ispatlandı. Arınç’ın Demirtaş, Kavala ve Biden övgüsü Hz. Eyüp’ün sabrını zorlayan cinsten bardağı taşıran son damla olmuş ve artık katlanılmayacak bir hal almıştır. Uygur atasözüdür: “Bugün göz yumduklarınız, yarın bize göz açtırmayacak olanlardır.” Umarım o noktaya varmaz.

Gelelim Biden’a verilen mesajlara…

Bunun asıl amacı Erdoğan karşıtlarının safında yer almaktır. CHP’li Ünal Çeviköz işi daha da ileri taşıyarak adeta Biden’e ‘gelin Türkiye’yi yönetin biz de size tabi olalım’ mesajı gönderiyor. Bunlar açıkça mandacılık talebinde bulunuyor.

Şu sıralar Halide Edip’in 1919’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yazdığı ve kabul edilmediği mektubunu bir kez daha okuma fırsatım oldu. Halide Edip o mektupta “onurumuzdan özveride bulunacağız” ifadesiyle Türkiye için Amerikan mandasının yararlı olacağını belirtiyor.

Bugünde bazı CHP’liler, Türkiye’yi bölme girişiminde bulunan ABD mandacılığını dillendiriyor ve bu yönüyle dünün mandacılarına rahmet okutuyorlar.

Muhtemel ABD desteğiyle CHP iktidarının yolu mu açılmak isteniyor?