Dolar (USD)
32.57
Euro (EUR)
34.85
Gram Altın
2429.44
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


​CHATGPT fırsat mı tehdit mi?

Yapay zekâ ve ChatGPT gibi yapay zekâ tabanlı derin öğrenmeyi kullanan sistemler yavaş yavaş vatandaşlar tarafından kullanılmaya başlandı. Hep altını çizmemiz gereken bir nokta var ki bu teknolojiler faydalı gibi görünse de, kötü ellerde adeta bir tehdit durumuna dönüşebilir. Tabii artılarını da göz ardı edemeyiz. Çünkü insan hayatını kolaylaştırdığı bir gerçek… Bir de dikkat edersek hep siyasi arenadaki etkisi konuşuldu. Vatandaşları ya da internet kullanıcılarını ilgilendiren boyutlarına hiç değinilmedi. Olumlu açıdan bakacak olursak, sağlık hizmetleri, eğitim, iş dünyası, güvenlik gibi alanlarda kullanılan bu teknolojiler, insan hayatını daha kolay hale getirebilir. Olumsuz boyutlarının da altını çizecek olursak yapay zeka teknolojilerinin yanlış kullanımı, kişisel gizlilik ihlalleri, yanıltıcı içeriklerin yayılması, manipülasyon gibi problemlere yol açabilir.

Yapay zekâ ve uygulamaların kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte, vatandaşlar arasında gerçek ve sahteyi ayırt etmek de giderek zorlaşmaktadır. Yani sosyal medyada gördüğünüz bir deepfake yani derin sahte yöntemiyle hazırlanmış bir videoyu belki bugün ayırt edebiliyorsunuz ya da teknik açıdan üretimi zor olduğu için bu tip videoların sayısı şu an için az… Fakat yapay zekânın kişisel kullanım alanının genişlemesi, uygulamaların vatandaşlar tarafından kullanılması büyük sorunları beraberinde getirecektir. Şöyle ki, mesela şu an yüz değiştirme uygulamalarını kullanıyoruz, hatta bu uygulamaları kullanırken keyif alıyoruz. Aslında ilk baktığımızda bu hepimize keyif veriyor. Fakat şu an yapılan çalışmalardan bahsedecek olursak konuşturacağınız kişinin fotoğrafını ve sesini yükleyecek, söyleyeceği ifadeleri yazacak ve saniyeler içerisinde sahte bir video üretebileceksiniz. Hani geçmişte “gözümle görmeden inanmam” sözünü kullanırdık. Artık gözümüzle görsek de inanmayacağımız günlere doğru gidiyoruz. Hatta durum o kadar tehlikeli boyutlara gelecek ki, bu videolar sebebiyle arkadaşlık ilişkileri zedelenebilecek, eşler arası çatışmalar çıkabilecek, zarar vermek isteyen insanlar ve itibar suikastı hazırlığında olanlar yapay zekâyı adeta bir silah olarak kullanabilecek. İnsan emeği ve özgün fikirlerin ortaya çıkışının da zarar göreceği bir gerçek… Şimdiden yapay zekâ ve ChatGPT gibi uygulamalarla ödevler hazırlanmakta, projeler üretilmekte, içerikler oluşturulmakta… Fakat bu teknolojileri tespit edecek sistemler de hızla geliştiriliyor. Metinlerin benzerlik oranlarını veren intihal programları yapay zekâ tarafından üretilen içerikleri tespit edecek algoritmaları geliştirmeye başladı ve sistemlerine dâhil etti.

İnsanların sosyal medya hesaplarında paylaştıkları içeriklerden yapay zekâ kullanarak videolar üretmek, birçok soruna neden olabilir. Özellikle bir kişinin fotoğraflarını, videolarını, seslerini alarak, onların izni olmadan yapay zekâ tarafından üretilen videolarda kullanmak, o kişinin mahremiyetini ihlal edebilir. Dolayısıyla insanlar kendilerini güvende hissetmez ve belki de sosyal medya hesaplarını kapatabilir.

Aslına bakılırsa günümüzde teknolojinin gelişim göstermesi bile işsizliğe sebep oluyorken, yapay zekânın işsizlik konusunda olumsuz etkisinin olacağını söylemek pek de yanlış sayılmayacak. Yapay zekâ çok karmaşık işlemleri bile yerine getirebilecek potansiyele sahip. Yapay zekâ, matematik denklemlerini çözmekten, kod yazmaya, grafik tasarım yapmaktan, sunum hazırlamaya kadar birçok konuda sonuç üretme yeteneği ile dikkat çekiyor. İster istemez bu durum işsizlik sorunlarını beraberinde getirecektir. Ama şunu da söylemekte yarar var. İnsana her zaman ihtiyaç vardır. Çünkü yapay zekâyı üreten de insan aklının ta kendisidir. Yapay zekâ destekli müşteri hizmetleri, müşteri memnuniyetini artırabilir. İş ortamında da birçok fayda sağlayabilir. Örnek vermek gerekirse; yapay zekâ, insanların zamanlarını ve kaynaklarını daha verimli bir şekilde kullanmalarına yardımcı olabilir. Karar verme ve hataların önceden tespiti konusunda da yol gösterebilir.

Yapay zekâ sistemlerine belli parametreler girilmekte ve verilen cevaplar bu parametrelerin işlenmesi aracılığıyla hazırlanmaktadır. Hatırlanacak olursa sosyal medyada Snapchat’ın My AI sohbet robotu yalan söylediği iddiasıyla ciddi eleştirilere maruz kalmıştı. Aslına bakılırsa veri gizliliği açısından bazı cevapları bilmesine rağmen söylemediği, fakat reklam açısından değerlendirildiğinde aslında birçok bilgiye sahip olduğu ortaya çıkmıştı. Bu örnek bile yapay zekâya güvenmenin henüz erken olduğunu bizlere adeta kanıtlamaktadır. Çünkü verilerin manipüle edilebilmesi söz konusudur. Snapchat’ın My AI sohbet robotunda karşılaştığımız bu durum diğer uygulamalarda da karşımıza çıkabilir. Yani sadece Snapchat’ı hedefe koymanın doğru olduğunu söyleyemeyiz. Yapay zekâ teknolojisi henüz tamamen güvenilir değildir. Veri kalitesi, öğrenme yöntemleri ve sistem tasarımı gibi faktörlerin etkisi altındadır. Sonuçların doğruluğu için doğru eğitim, güvenilir veriler, doğru algoritmalar ve insan onayı gereklidir. İnsan faktörü hala önemlidir ve yapay zekâ sistemleri insanlar tarafından tasarlanmalı ve kullanılmalıdır.

Devletler bu noktada birlikte hareket etmeli, yapay zeka kullanımını düzenlemek için net standartlar ve politikalar geliştirmeli, yapay zekanın şeffaf ve sorumlu bir şekilde kullanımını sağlamak için gözetim mekanizmaları ve yasal düzenlemeler oluşturmalıdır. Ayrıca, alanla ilgili uzmanlar ve paydaşlarla iş birliği yaparak yapay zekâ hakkındaki politikaların ve düzenlemelerin geliştirilmesinde sorumluluk üstlenmelidir. Devletler yapay zekâ konusunda ar-ge çalışmaları yapmalı, vatandaşları yapay zekâ hakkında eğitmek için girişimlerde bulunmalıdır. Bu adımlar, yapay zekânın toplum için güvenli, etik ve faydalı bir şekilde geliştirilmesine yardımcı olabilir. Çünkü yapay zekâyı kullanmak değil, doğru ve verimli sonuçlar ele almak önemlidir. Yapay zekâyı durdurmak günümüz koşulları altında zaten imkânsızdır.