Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.85
Gram Altın
2423.82
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

24 Nisan 2021

Dinsizin Dini

23 Nisan 1920 Cuma günü, dualarla, Buharilerle, hatimlerle ülkemizdeki emperyalist işgali sonlandırmak için açılan Büyük Millet Meclisine, 23 Nisan 2021 yine bir Cuma günü, dört bir yanından kuşatmayı yarmak için aynı ruh ve manevi inançla birlik ve beraberliğine göz dikenlere kuvvetli bir mesaj verme görevi düşüyor.

Her 23 Nisan coşkusunun ardından, Türk siyasetinin elini kolunu bağlamak amacıyla 24 Nisan’da ABD Başkanı, sözde Ermeni tehciri hakkında büyük felaket mi, yoksa soykırım mı kelimesini kullandığı konusu oturtuldu gündemimize. Bu yıl Biden’in yıllarca milletimizi tehdit ettiği iftirayı dillendirerek bu kabusa da son vereceğine kesin gözüyle bakılıyor. Biden ne derse desin günün sonunda Ermeniler ve çıkarları için Ermenileri kullananlar iftiralarından dolayı Türkiye’den özür dilemek zorunda kalacaktır.

ABD, dünya siyasetine dolarla beslediği STK-düşünce kuruluşlarının raporlarıyla şekil veriyor. Sözde insan hakları raporu, sözde demokrasi raporu, sözde basın özgürlüğü raporu, sözde dini özgürlükler raporu…. Say say bitmez.

Her yıl Haziran ayında yayınlanan sözde Dini Özgürlükler Raporu’nu Biden’in sözde soykırım kelimesini daha rahat kullanmasının önünü açmak için 24 Nisan’ın hemen öncesinde yayınladılar. Bu raporda dini özgürlükleri çiğneyen 14’ü kara listede toplam 26 ülke bulunuyor. Bu listeye baktığımızda önümüzdeki yıllar ABD’nin hangi ülkelere düşman olarak muamele yapacağını görebilirsiniz. ABD’nin raporunda dini özgürlük olmayan ülkeler (en çok uğraşacağı ülkeler) malumunuz olduğu üzere, Çin, Rusya, Hindistan, İran, Kuzey Kore, Pakistan, Suriye, Suudi Arabistan, Vietnam, Türkmenistan, Tacikistan, Nijerya, Burma ve Eritre.

Bir de ABD’nin hasım muamelesi yapacağı ülkeler var bu listede, dini özgürlüklerin katı olarak yasaklamayan ama yasakçılığa adım atmış ülkeler. Bu listeye bu yıl Türkiye de koyuldu. Listede kimlerin olduğuna baktığımızda Afganistan, Cezayir, Azerbaycan, Küba, Mısır, Endonezya, Irak, Kazakistan, Malezya, Nikaregua, Özbekistan ve Türkiye.

Bu listede, tabiki yıllar yılı Müslümanlara ülkeye giriş kısıtlaması getiren bir ABD yok. Kökleri İslam’a dayandığı varsayımıyla zencilerin birer ikişer öldürüldüğü ABD yok. Ülkesinde 6 müslüman dışında diğer dinlerden kimseye hayat hakkı tanımayan bir Ermenistan yok. Batı Trakya’da Müslümanlara her türlü zulmü yapan bir Yunanistan, Filistinlilerin en doğal hakkını çiğneyen ibadet mekanlarına saldıran bir İsrail yok. Yükselen İslam düşmanlığına rağmen, Avrupa’dan veya Kuzey Amerika’dan hiçbir ülke yok. Afrika ve Asya’da ABD emperyalizmine boyun eğen hiçbir ülke yok. Mesela Arakanlı Müslümanlara soykırım yapan bir Myanmar bile yok. İşin Türkçesi bu listeyi hazırlayan dinsizlerin dini ABD emperyalizmi. ABD emperyalizmine boyun eğenler veya o tarafta olanlar dini özgürlüklere saygı gösteriyor, karşı taraf ise dini özgürlükleri kısıtlıyor….

Tezatlarla dolu bu raporun 82 ve 83. Sayfaları Türkiye’ye ayrılmış. Türkiye bölümüne Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ayasofya’yı açmasından rahatsızlıklarını dile getirerek başlıyorlar. Fatih’in emaneti Ayasofya’nın aslına döndürülmesi bölücü ve düşmanca bir tavır imiş. Ardından Türkiye güya dini azınlıkların mülklerini tahrip ediyor yalanını koymuşlar. Yunanistan’ı, İsrail’i hatta hatta, Fransa’da bir camii inşaatına gösterilen tepkiyi es geçerek. Cemevleri raporda yer almış. PKK’lılara lojistik destek sağlayan Süryani Papazı bile hoş görmeliymişiz. FETÖ, terör örgütüyle mücadelede 292 bin kişi hakkında işlem dini özgürlüklerle ilintiliymiş. Diyanet işleri Başkanı’nın Kılıçlı hutbesi rahatsız etmiş efendileri. Filistinlileri katleden İsrail’e karşı konulan tavır antisemitizmi körüklemiş. Cumhurbaşkanına hakaret de dini özgürlüklerden sayılmalıymış. Diyanetin LGBTİ hakkında fetvası da dini özgürlükleri kısıtlamış.

ABD, Türkiye’yi raporlarla köşeye sıkıştırmak ister de Avrupa emperyalizmi durur mu. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi de, İstanbul sözleşmesinden, HDP’lilerin ihanet serbestisine, Terörle mücadeleden duyulan rahatsızlığa kadar bir dizi bahane ile Türkiye’yi demokrasiye davet etti.

Başa dönecek olursak, ABD ve Avrupa’nın taleplerinin tamamını bizim muhalefet partilerinin dillendirmesi nasıl bir kuşatılmışlıkla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Üstüne üstlük bir de pandemi dolayısıyla CHP’lilerin Atatürk anıtlarına çelenk koyamamasını 23 Nisan yasaklanıyor gibi kahpece bir algıya dönüştürmek bu işin cabası. Türk milleti dün yasinlerler, Fatihalarla, Buhariler, hatimlerle açtığı Millet Meclisi’nin kuruluş yıldönümünü, bugün yine yasinlerle, Fatihalarla, dualarla kutlamasını bilir. CHP içine çöreklenmiş Mustafa Suphi (komünist-la dini) (Kaftancıoğlu-İlgezdi) artıklarının, kemalist kisvesiyle Mustafa Kemal (kurucu lider) büstlerini kalkan yaparak, Peygamberimiz Muhammed Mustafa öğretisi geleneklerine saldırma özgürlüğü istemeleri dış kaynaklı oyunun bir parçasıdır. Büste çelenk koyarsan 23 Nisan’ı kutlamış olursun, Cuma günü camide dua edersen Cumhuriyetin nitelikleriyle çatışırsın söylemi, Dinsizin dini anlayışının tezahürüdür. Dini para olan ABD’nin dini özgürlükler raporunda endişe ile karşıladığı fetih ruhunu bu millet yaşatır. CHP’nin bu ruhla kavga için bahaneler üretmesi ABD ve AB politikalarının sözcülüğünden başka bir şey değildir. Vesselam….