Dolar (USD)
32.48
Euro (EUR)
34.92
Gram Altın
2435.30
BIST 100
9716.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

25 Ekim 2021

​Düşmanın Kahramanları

Türkiye’nin bölgeler arası güç olma potansiyeli, ekonomi politik dinamikleri hareketlendirdi. Faiz indirimi, dövizin tırmanışı girdabında, yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan darbı meseline taş çıkartan, enflasyonun sebebi yüksek faiz midir, faizin sebebi yüksek enflasyon mu bilmecesini çözmeye çalışıyoruz.

Biz farketsek de farketmesek de gözler Türkiye’nin Suriye, Irak, Kıbrıs, Akdeniz, Libya, Afrika, Kafkaslar, Balkanlar’da atacağı adımlara odaklanmış durumda. Birilerinin Hz. Mevlana’ya atfettiği, İmam-ı Şafi’nin ‘bir delille kırk alimi ikna ettim, kırk delille bir cahile laf anlatamadım” mealindeki sözleri Türkiye üzerinde oynanan oyunlara, kör sağır davrananlara, meselenin Kavala, Demirtaş meselesi olmadığını, her iki piyonun da birer kullanışlı maşa olduklarını anlatamadık. Gezi ihanetinde meselenin üç beş ağaç olmadığını anlamak istemeyenler yeni süreçte de Türkiye’nin bölgeler arası güç olma yolundaki adımlarını engelleyebilmek için emperyalizmin emrinde çalışıyorlar.

Emperyalizmin sömüreceği ülkelerde kendi adamını düşmanın kahramanı yapma gibi kötü bir huyu var. Kavala bırakılsın, Demirtaş’a özgürlük teranilerin arkasında, yeni gezilere, yeni hendek çukurlara, yeni 15 Temmuzlara hazırlanacak ekipler rahat rahat çalışsın temennileri yatıyor. İsrail açıkça bizim 15 tane adamımız iş üstünde yakalandı diyecek değil herhalde. Türkiye’de hukuk ve insan haklarından dem vuracaklar. Yunanistan biz Kıbrıs’ın tamamını ve Akdeniz’deki bütün enerji potansiyelini AB ile birlikte istiyoruz demiyor, Türkiye’nin yayılmacı, yeni Osmanlıcı politikalarının zararlarını anlatıyor.

Soros’un beslemeleri Bilderbergci Çeviköz’ün yönlendirdiği TESEV üyesi Kılıçdaroğlu’nun peşinde siyasi ikballerini arayan Akşener’den Davutoğlu’na, Babacan’dan Karamollaoğlu’na kadar sözde liderliğe soyunan bilimum zevat, düşmanın kahramanı olabilmek için, Kavala üzerinden yargıya ayar veren 10 ülkenin büyükelçilerinin arkasında saf tutmakta birbirleriyle yarışıyor.

Fransız Lafarge firmasının DEAŞ’e, ABD’nin PKK terör örgütüne verdiği destek ayan beyan ortada iken Türkiye’nin Teröre destek veren, kara para aklayan şüpheli ülkeler sınıfına sokulmasının anlamının, Suriye’de sakın ha bizim isteğimiz dışında adım atma mesajından başka ne olabilir.

“Conscience of a Conservative” (Bir Muhafazakarın Vicdanı) adlı bir kitabın yazarı eski Cumhuriyetçi Senatör, Ankara’da büyükelçilik görevine aday gösterilmesinden sonra, “Bu atamayla Biden yönetimi Amerikan dış politikası ve diplomasisinin en iyi geleneğini yeniden doğruluyor: Partizan politikaların iç mesele olarak kalması ve diğer ülkelerle ilişkilere karıştırılmaması gerektiği inancı. Amerikan dış politikası partiler üstü olabilir ve olmalı. Bu benim inancım ve aynı zamanda taahhüdüm.” İfadeleriyle bizdeki düşmanın kahramanı olacaklara adeta ders veriyor.

Avrupa Komisyonu’nun 2021 Genişleme Strateji Belgesi’ndeki Türkiye bölümüne bakanların, politik ekonomimiz üzerinde kimlerin niçin ve nasıl baskı kurduklarını anlamaları gerek. Cumhurbaşkanı’nın Merkez Bankası başkanını görevden almasına kadar her türlü iç tasarrufuna müdahale anlamına gelecek raporda, HDP’nin kapatılmaması için de şantajlar yer alıyor. Rapor, Kılıçdaroğlu’nun Kavala, Demirtaş ve askeri öğrenciler neden hapiste söylemini referans alıyor. Zurnanın zırt dediği yer ise,

Türkiye'nin giderek daha iddialı hale gelen dış politikasının Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası (ODGP) kapsamındaki AB öncelikleriyle çelişmeye devam ettiği değerlendirmesi yapılan Raporda, Türkiye'nin Libya, Suriye ve Irak'taki askeri varlığı eleştiriliyor.

Bütün bu eleştirilere rağmen, Paris İklim Anlaşmasını onaylayan Türkiye’ye, elektrikli otomobilini, milli tankını, milli mühimmatını, milli denizaltı ve denizüstü araçlarını, milli savaş uçağını, nükleer enerjisini, uzay araçlarını, İHA ve SİHA’larını üretmekten başka çare kalmıyor. Türk’ün bölgede varoluş kavgası, bölgesel güç olarak kalmak mı, bölgeler arası güce dönüşmek mi tercihini dayatıyor. Düşmanın kahramanları Türkiye’yi bölgeler arası güce dönüştürecek bütün projeleri, karın tokluğuna veya patates soğana feda edecek bir söylemle baltalamayı maharet sayıyorlar. Sayılan projelerin yürütülebilmesi için finansman önemli bir ayak. Bunun için de sürekli kur faiz girdabına sürükleniyoruz. Cumhuriyetin yüzüncü yılı ekonomik hedefleri her ne kadar tutturulmazsa da Türkiye, 2023, 2051, 2071 hedeflerinden ısrar etmek mecburiyetinde. Biden’in ve Batının düşman olarak gördüğü Cumhur ittifakı ile müttefik olarak gördüğü ve içlerinden sahte kahramanlar çıkartmak için her türlü dalavereyi çevirdiği Millet ittifakı arasında en belirgin ayırım da bu hedeflere sahip çıkıp çıkmamak. Ya batının istediği gibi hukuk, demokrasi insan hakları söylemleriyle sömürülmeye devam edeceğiz, veya her türlü sözde eleştiriyi bertaraf ederek, batıya rağmen Türk-İslam dünyasının merkezi olarak bölgeler arası bir güç haline geleceğiz…. Vesselam….