Eğitim mi yozlaşma mı?
Hep vicdan azabı olmuştur bizde eğitim. Amacı belli olmayan, hedef kitlesi belirsiz bazen rant kapısı bazen ideolojik kaygıların boğa güreşi arenası.
Bir türlü içinden çıktığı toplumsal değerleri veremeyen, çağı algılatamayan siyasetçilerin yaz boz alanı eğitim. Kurumsallıktan uzak şansa kalmış “Deha”ların çıkmasını beklediğimiz kurbanlık sahamız..
Öğretenin yetersiz, öğrenenin başı boş bırakıldığı, “iyi insan” hedefinin olmadığı , insanın kapitalist topluma hazırlandığı bir proğramlamaya dönüştürüldüğü, yozlaştırıldığı model oldu bizde, hoş daha önce neydi ki..
Mutlu bir Aile’nin iyi eğitilmiş bireyleri olma hedefi hiç olmadı bizde. Tahrip edildi hep..
Ne yapmalıyız peki ?
Öncelikle bize rol model bir eğitici lazım, yani mükemmel öğretmen.
Mesela, üniversite sınavında ilk on bine giren gence en güzel şartları vadedeceksin. Eğitmen olması için, öğretmen olması için vel hasıl Akşemsettin olmak için en az iki dil öğret bakalım bu öğretmen adayına, müsteşar maaşına yakın maaş ver, bak bakalım nasıl bir nesil yetişiyor. Aziz Sancar’lar Mardin’den çıkıyor mu çıkmıyor mu ? Bize idealist öğretmen lazım, ekmek kaygısı olan bir insan bilgi denizi olsa bir şey veremez yavrularımıza..
Muhterem Milli Eğitim Camiamıza bir önerimdir. Karadan gemi yüzdürmek sadece Fatih’in fikri değildir.O fikir Akşemsettin’indir.
Akşemsettin,ahlak abidesi, bir duruş, bir azimdi. Bize bunları yaşayarak öğretecek eğitimci lazım. Bunun içinde ülkenin bütçesinden fedakarlık gerektirir.
Şu söylediğim eğitimci seçme modeli denenmeli demiyorum, uygulanmalıdır. Hiçbir şey olamıyorsan öğretmen bile olamadın mı, tükenmişliğini bırakalı çok oldu ülkem. Ama hala hakettiği değeri göremeyen bir eğitim ordusu var Anadolu’mda.
Çocuklarımızı, çağın dijital kaosundan koruyacak hem de onu yavrulara aktaracak, bilinçte bir eğitimci ordusu S400’lerden daha etkili silahtır.
Artık seçim de bittiğine göre, gözlerimizin önünde yozlaşan gençliği çağı anlayacak Doğal Zeka’lara çevirme zamanı gelmedi mi? Allah’a emanet olunuz efendim..