Dolar (USD)
32.49
Euro (EUR)
34.77
Gram Altın
2488.73
BIST 100
9556.78
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

18 Nisan 2019

Emanetin ruhu, çarpar gürûhu

İstanbul’da seçim tartışmaları devam ede dursun, şimdilik atı alan Üsküdar’ı geçmiş görünüyor. Bu seçim “ zulüm 1453’de başladı” diyenlerle mücadele ettiğini düşünen tabanın İstanbul’u tekrar “Feth”etmeye azimli “Yeniçeri ”lerinin mücadelesiydi.
Her türlü ekonomik baskıya rağmen direnen, kendisine mazinin şanlı geçmişinin “İHA”larla “ANKA”larla geri geleceğine imanlı halkın, 1994’den beri tüm yıpranmışlığına aldırmadan YUSUFİ mücadelesiydi.

İbn-i Haldun diyor ya, şehrin ruhu vardır, diye. O ruh aslında orada yaşayanların ruhudur. O ruh ile bütünleşmek yetmez, o ruhun ihtiyaçlarını da gidereceksin. 2019 seçimleri denilince akılda ne kalacak ? Cumhur İttifakının aldığı %52 oy konuşulmaz, ne konuşulur? İstanbul, Ankara, İzmir konuşulur sonra Adana, Bursa . %52 Siyaseten Siyasal iktidarı tartışmalı olmaktan çıkarmıştır. Amma!! Millet rahatsız Beyler. 1994 yılının iklimi , Tayyip Erdoğan’ın mirası şehrin ruhunu 25 yıl taşıdı buraya kadardı. Artık elinizi taşın altına koyma zamanı gelmedi mi ? Bakın şehirleri ne hale getirdik. İnsanları Anadolu’dan aldık egzoz dumanına mahkum proleter makineler hale dönüştürdük.

Biz İstanbul’u nasıl kaybettik veya Ankara’yı İzmir’i diyeyim mi, Anadolu’da kaybettik biz önce. Aş veremedik, iş veremedik çocuğuna o gelecek kaygısını giderecek güveni ve ortamı vermemekle kaybettik. Biz kaybettik de değil aslında kurtarmaya , irşad etmeye azimli olduğumuz herkesi kaybettirdik.

Seçimlerde o oldu, bu oldu,şu oldu’dan öte şehirleri korunması gereken kutsal mekanlar olarak görmezsek, emanet olarak görmezsek Allah çarpsın gibi, kitap çarpsın gibi çarpar işte, olan da bu’dur.

Bizi 25 yıl yerel yönetimlerin lideri yapan şey ne ise oradan müsade etmemizi isteyen şey de o’dur beyler. O ruhu incitmeyeceksin, bakın 89-94 yılları arası o ruhu incitenler 25 yıl o ruhu kazanmaya çalıştı. Demek ki önce kırmayacaksın yoksa tekrar barışması kolay olmuyormuş.Taksimde ezanı yuhalayan feministti, kötü yoldaki kadınlardı vb sayısız insan vardı, değil mi? Biz ne yaptık ne dedik onlara, vatan haini, alçak namussuz falan aklımıza ne geldiyse sıraladık, öyle mi ? Belki öyle belki değil amma velakin 1994 yılının İstanbul Büyükşehir’e aday olan ruh öyle yapmazdı sadece. Onlardan oy isterdi, kapılarına giderdi, onlar için üzülür kendi değerlerine düşman niye olurların cevabını arardı. Onlar zoru seçerdi, bizse kolayı seçtik. Kestirdik attık” bu zararlı mahluk”ları. Ordan kestik burdan kestik az olsun bizim olsun dedik. 1994 yılında doğmuş insanı 25 yıl sonra 2019 yılında doğduğu yıl ile anlamaya çalıştık pardon duymamaya çalıştık. Sonuçta bu oldu. İnandığımız değerleri düşününce sadece biz kaybettik diyemiyorum, biz onlara da kaybettirdik.

Bu seçimler bize ders olur mu ? Olmalı. Kendimizi Fatih’in emanetçisi, Ankara’da Yıldırım Beyazıt’ın mirasçısı görmemizin yanında Kudüs aşkı ile yanan Selahattin olmak istiyorsak daha doğrusu “ KUDÜS”ü istiyorsak elimizdekinin kıymetini bilmemiz lazım diye düşünüyorum. Vesselam...