Erdoğan'ın zor imtihanı...
Değerli okurlarım, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi geçmişine bakıldığında, başarıların yanında çileler de görülüyor.
Mesela, bir şiir okudu diye, iktidardaki anlayış tarafından, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden alınıp, hapse atılması gibi...
Mesela, 2002'de Genel Başkanı olduğu partinin, güçlü bir şekilde iktidara gelmesine rağmen, Kendisinin Meclis'e girememesi gibi...
Mesela,Büyük halk desteğine rağmen, partisine kapatma davası açılması ve e-muhtıra verilmesi gibi...
Tabi, Erdoğan siyasi hayatı boyunca, çeşitli ihanetlerle de karşılaştı. Bunların en büyüğü ve affı mümkün olmayanı, fetöcü hainlerin ihanetidir. Çünkü bu hainler, hem vatanın bütünlüğüne, hem de Erdoğan'ın hayatına kast etmişlerdir.
Çileler devam ediyor...
Değerli okurlar, dün olduğu gibi, bugün de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a ihanet ediliyor. Hem de Kendisiyle dava ve mesai arkadaşlığı yapmış kişiler tarafından yapılıyor bu ihanet...
Aslına bakarsanız, bu ihanetlerin affı da çok zordur. Çünkü, yapılan dost tavsiyesi adı altında, buz gibi arkadan bıçaklamaktır.
Allah aşkına söyleyin, bu beyefendiler, ülkede Erdoğan düşmanlığı yüzünden çıldırmış durumda olanların bulunduğunu bilmiyorlar mı?
Ayrıca bunlar, ağızlarından çıkan bir sözün, o çıldırmışlar tarafından maksadının dışına çıkarılacağını ön görmüyorlar mı? Aynen "Dindarların gazabından korkulsun" sözünün göreceği muamele gibi...
Aynaya bakıp konuşmuştur...
Ben bu söz, aynaya bakarak konuşulmuştur derim. Eğer, aynaya bakarak söylenmeseydi, o söz denmezdi. Çünkü, bu sözü edende bilir ki davalar azıcık dünya menfaatı için satılmazlar...
İhaneti yapanlara tavsiyem, zerre kadar Ahiret inancı taşıyorlarsa, hiç vakit kaybetmeden, Sayın Cumhurbaşkanı'yla helallaşmalarıdır.
Unutulmasın ki, içeriden yapılan ihanetlerle, memlekette dikili taşı olmayanların ahkâm kesmesi, insanın çok ağrına gider.
Kıssadan hisse...
Efendim, ormanda Aslanın biri, avcı okuyla yaralanmış. Acılar içinde yatan Aslanın yanına bir Kaplumbağa gelerek şunları söylemiş:
-"Ne o Aslan kardeş,yaralanmışsın galiba?"
Aslanda: -"Evet" diye cevap vermiş.
Bunun üzerine Kaplumbağa, alaycı ses tonuyla şunu söylemiş: -"Aslan kardeş, sabah bizim kızanlar ava çıkmışlardı... Seni onlar yaralamış olmasın?"
Kaplumbağanın alaycı konuşmasını duyan Aslan: -"Beni avcı oku öldürmedi... Ama bu sözler bitirdi" demiş.
