Erken Seçim Var Mı?
Parlamenter sistemde tek başına iktidar olma imkanı her zaman mümkün olmuyor. Koalisyon ortaklarının da çoğu kere anlaşamadıkları tecrübelerle sabittir. Bazen ortakların uyumu olsa da iktidardaki beceriksizlikleri koalisyon ortaklığının sona ermesini zorunlu kılıyordu.
Sadece koalisyonlarda değil, tek başına
iktidarlarda da parlamento aritmetiği partileri erken seçime mecbur bırakıyordu.
Aslında bu, bir nevi yasamanın yürütme üzerindeki vesayetiydi. Güneş Motel
skandalında olduğu gibi milletvekillerinin bakanlık koltuğu için istifaları
güven oyu sorununu doğurunca mevcut iktidarın devamı imkansızlaşıyordu. Sonrabu
transferlerle kurulan yeni hükumet de istikrarsızlık yüzünden yürümediği ve
erken seçimin şart olduğu bir parlamenter sistem yaşadık.
2019 seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanlığı
Hükumet Sistemi, bu tür istikrarsızlıklara kapılarını kapattı. Koalisyon dönemi
ve milletvekili transferleri ile hükumet kurma dönemi geride kaldı.
Türkiye, partilere erken seçimi dayatan
parlamenter sistemden kurtulduğu için çok gerekli görülmedikçe sadece muhalefet
partileri istiyor diye bir erken seçime gitmeyecektir. Hele hele son 20 yılda
girdiği bütün seçimleri kaybeden partilerin bu isteklerinin sadece seçmenlerini
konsolide amaçlı olduğu bilinmektedir. Yoksa seçimleri kaybedeceğini bile bile
erken seçim talep etmek akıl kârı değil.
CHP’nin bir yıldır erken seçime gidelim
açıklamalarını bu meyanda okuyoruz. Sittin sene iktidar olamayacağını bilen
Kemal Kılıçdaroğlu yenileceğini bildiği halde seçim istiyorsa bunun siyaseten
adı nedir bilmiyorum ama tıp dilindeki karşılığının hiç de hoş olmadığını
biliyorum.
Ak Parti 81 ildeki kongrelerini tamamladıktan
sonra 7. Olağan Büyük Kongresini de gerçekleştirdi. İl ve ilçe başkanlıklarını
büyük oranda yenileyen Ak Parti, MKYKüyelerini de yeniledi. 2023 seçimlerine
hazırlık olarak kabul edilen MKYK’dan sonra gözler kabineye çevrildi.
Cumhurbaşkanlığı kabinesi değişikliği için
siyasi gözlemcilerin “seçim kabinesi” demeleri anlaşılır bir durum.
Çünkü erken seçim olmasa bile en geç 2 yıl içinde bir seçim zorunludur. 27.
dönem milletvekili seçimlerinin 5. yılı 2 yıl sonra doluyor. İki yıldan birkaç
ay önce yapılacak seçimlere “erken seçim” dense de erken seçim sayılmıyor.
Anlayacağınız, Türkiye en geç bir yıl sonra
seçim sathı mailine girmiş olacak. Bu süre zarfında muhalefet partilerinden sık
sık erken seçim istekleri gelecek. İktidarın, daha doğrusu Cumhur İttifakı’nın muhalefetin
ciddiye alınmaması gereken bu talebini dikkate almayacağını düşünüyorum. Siyasi
dehasını rakiplerinin de kabul ettikleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
2023 hedefini bundan 10 yıl önce belirlemesi boşuna değildi. Bu tarih, yani
2023 seçim için en uygun tarihtir de. Lakin 2022 Sonbaharı da 2023 hedefi için
uygun olan zaman dilimine dahildir.
Ak Parti’nin kadrolarını yenilemesi, 2023
hedeflerine odaklanması önümüzdeki seçimlerin muhalefet için iç açıcı
olmayacağını gösteriyor. Biden’den medet uman ama kendi içinde paramparça bir
CHP, geleceği çalkantılara gebe İYİ Parti, kapanması gündemde olan küçük
müttefik HDP önümüzdeki seçimlere hazır değiller. Dolayısıyla Ak Parti için
erken seçim çok avantajlı görünüyor. Ama buna rağmen seçim kazanımlarından
ziyade ülkede istikrarın sürmesinin sağlayacağı kazanımları önceleyen Cumhur
İttifakı erken seçimden önce Yeni Anayasa’ya odaklanacaktır.
Türkiye, asıl kazanımını 2023’e yeni bir
anayasa ile girerek elde edecektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından
bu sonbaharda yeni anayasa için referanduma gidileceğini çıkarmak zor değil.
Cumhur İttifakı yeni anayasa için kolları
sıvamışken, muhalefet partileri ama bilhassa Millet İttifakı içinde yer alan üç
parti de millete hizmet etmek istiyorsa bunu iktidar olmadan da yapma imkânını
bulmuş oluyor. Millet İttifakı, Cumhur İttifakı’nın hazırlayacağı anayasa
çalışmalarına katılmalıdır. Şayet bunu kendileri için doğru bulmuyorlar ise
alternatif bir metin ile millete hizmet etmeyi düşünmelidirler.
Yoksa millete verebilecekleri hiçbir şeyleri
yoktur.