Dolar (USD)
32.57
Euro (EUR)
34.93
Gram Altın
2426.36
BIST 100
9722.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

31 Aralık 2020

Es-Sisi'nin Regenisi ve İki Yüzlü Batı

Regeni, ayyuka çıkmış çifte standart batılı politikaları deşifre eden simgesel davalardan sadece biridir. Kaşıkçı cinayetinde olduğu gibi Regeni cinayetinde de Batı, ikiyüzlülüğünü sergilemekte bir beis görmemiş, çifte standartlılığını, iki yüzsüzlüğünü bu cinayetler sayesinde tescil ettirmiştir.

Amerika ve Avrupa Birliği hariç dünya ülkeleri dört yıldır Giulio Regeni cinayetini konuşuyor.

Cambridge Üniversitesi öğrencisi Giulio Regeni’nin Mısır’da sendikalarla ilgili doktora çalışması yaparken 25 Ocak 2016'da Başkent Kahire’de kaybolmasının ve ardından ölü bulunmasının üzerinden dört yıl geçti.

Geçen dört yıl zarfında Mısır savcıları bir karınca boyu yol almış değiller.

İtalya-Mısır ilişkilerinin kopma noktasına gelmesi, Regini davasını uluslararası arenaya taşınması, ceset üzerinde yapılan otopsiler ve elde edilen belgeler ışığında İtalyan savcıların, dört Mısır gizli servisi yetkilisini adam kaçırma, işkence ve cinayetle suçlaması hiçbirisi, insan hakları savunucusu Amerika ve Avrupa Birliğini harekete geçirmeye yetmedi.

Batılı kahraman insan hakları savunucusu Fransa, daha ileri giderek Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah es-Sisi’yi Devlet başkanlığı sarayında 7 Aralıkta ağırladı, ‘Devlet Onur Nişanı’ ile ödüllendirdi.

İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio Avrupalı meslektaşlarını Regeni cinayeti hakkında ortak tavır almaya çağıracağını açıklıyor. Anlaşılan, 25 Ocak 2021’de Regeni cinayetinin 4. yıl dönümünde İtalya, yeniden nafile bir hamle yapmanın peşindedir.

Cinayet Mısır’da değil de bir başka Ortadoğu ülkesinde işlense dünyayı yerli yerinden oynatırdı batılılar. Abdulfettah es-Sisi başkanlığındaki Mısır’da yaşanmış olması, işin rengini değiştiriyor.

Batılıların pervasızca tavırları akılları karıştırıyor ister istemez.

İpucu için, 2006 yılında Amerika’nın Pennsylvania Eyaletinde bir yıllığına eğitim alan es-Sisi için Amerikan Harbiye yetkililerinin hatıra panosuna düştüğü nota bakmalı bence.

‘Bu fotoğraf ileride Mısır yönetimini ele alacak bir subay fotoğrafıdır’ diyen not çok şeyler anlatıyordu aslında.

Bu da yetmiyorsa daha öncesine dönmekte fayda var.

1999 Eylül 1999’da New York’tan havalandıktan tam bir saat sonra Atlas Okyanusuna çakılan 990 uçuş numaralı Mısır Havayollarına ait uçak çok ilginç bir tesadüfe de sahne olmuştu.

Düşen uçağın uçuş listesinde Askeri ve Milli İstihbarat birimlerine bağlı Mısırın seçkin subaylarından 51 kişinin de ismi vardı.

Uçuş listesinde yer alan 217 kişiden hepsi bu kazanın kurbanları arasında yer aldı, sadece biri hariç. O da askeri istihbarata bağlı subaylardan biriydi.

Her nedense bu kişi özel nedenleri gerekçe göstererek Amerika’da kalması gerektiğini belirtmiş ve ismini son anda uçuş listesinden çıkartmak istemişti.

O kişi de Abdulfettah es-Sisi’nin ta kendisiydi.

Hâlbuki bu kaza o kadar tartışıldı, o kadar şaibeli bulundu ki, çok gelişmiş bir füzeyle vurulduğunu söyleyenlere kadar bir sürü iddia ortaya atıldı. Ama yine de dikkate alan olmadı ve dosya kapatıldı.

Arap Baharıyla başa gelen Mısır’ın Cumhurbaşkanı Muhammet Mursi’ye dayatılan kişinin de ayni kişi olması normal değil.

Bu atamanın bir dizi gelişmenin önünü açması, Mısır’da seçimle yönetime gelen Müslüman kardeşlere karşı darbeye zemin hazırlamada kullanılması, Batı kontrolü dışında gelişen ve kasırga gibi esen Arap Baharının önüne onunla geçilmesi akıllara başka şeyler getiriyor.

Fotoğrafa çok tepeden bakınca seçimle başa gelen Mursi’yi devirenler, Rabia Meydanında işlenen canlı katliamı görmemezlikten gelenler, Mursi’yi hapse attıranlar, hapiste onu ölüme terk edenler, aynı merkezden emir alan farklı kişiler gibi duruyorlar.

Regeni cinayeti, batılı insan hakları bezirgânlarının ipliğini pazara çıkaran, takkelerini düşüren bir cinayet davası olarak emsalleri gibi tarihe mal olmuştur.

Paris’te Elysee sarayında es-Sisi’yi en yüksek ‘Onur Nişanı’ ile onurlandırırken dünya basınından kaçanlar deşifredirler artık.

Suriye’de PKK’yı YPG’ye çevirenlerin, Doğu Akdeniz’de Mısır’ı Yunanistan ile eşleştirenlerin, Libya’da saman altından su yürütenlerin deşifre oldukları gibi.