Dolar (USD)
32.51
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2488.12
BIST 100
9551.42
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

20 Eylül 2020

Ezan mı okuyorsun sen?

Ülkemizde 90 yıldır CHP’nin dizayn ettiği eğitim sistemi sürmektedir.

Bu eğitim sisteminin temelleri pozitivizm, materyalizm ve Darwinizm’dir.

Kendisi muhalefette olsa da CHP eğitim sistemi hep iktidardadır.

Hiç bir iktidar, bu eğitim sistemine dokunamaz. Sistemi kazık gibi milletin bağrına çakmışlardır.

Halil Sezai işte bu eğitim sisteminin ürünüdür.

CHP, bu nedenle Eren Erdem eliyle Halil Sezai’ye derhal kol kanat germiştir.

Eren Erdem’in girişimlerine, avukatlarıyla desteğine, İçişleri ve Adalet Bakanlıklarını siyasi kariyeri üzerinden arayarak Sezai’yi sahiplenmesine CHP’den hiç bir itiraz gelmemiştir.

CHP, hep o bildik CHP’dir.

Halil Sezai ile CHP’nin ortak özellikleri var.

Halil Sezai isimli sanatçı kendinden 30 yaş büyük komşusunu evire çevire dövüyor.

CHP de bunu yaptı, milleti evire çevire hep dövdü. Şöyle giy diye dövdü, ezan okuma diye dövdü, başını örtme diye dövdü. Menderes’i neden seçtin diye dövdü. Menderes’i asarak dövdü. Özal’ı yiyerek dövdü. Abdülhamid’i devirerek dövdü.

Kafa dengi olunca, Eren Erdem isimli eski CHP milletvekili, Sezai’ ye “yanındayız, arkandayız koçum” anlamında tweet atıyordu.

İşin içinde CHP’yi çıldırtacak başka bir iş de vardı.

Ezan.

Yaşlı kişi, dayak yerken fenalaşmış, son nefesini vereceği korkusuyla kelime-i şahadet getirmişti.

Yaşlı kişi kalp hastasıydı, kendini savunmak için elini bile kaldıramıyordu. Öleceğini anlamıştı. Kelime-i şahadet getiriyordu.

Halil Sezai milletten ve milletin değerlerinden o kadar uzaktı ki, ölmek üzere olanların kelime-i şahadet getirdiklerini dahi bilmiyordu, hiç işitmemişti.

O bu haliyle CHP’nin tam kafa dengiydi, istediği insandı. CHP’li Erdem de zaten birlikteliği fark etmiş, o nedenle derhal kol kanat germişti.

Sezai, dövdüğü kişinin kendini ölümle burun buruna hissettiğini anlamıyor, ezan okuduğunu sanıyordu.

Mağdurun ezan okuduğunu sanması Sezai’yi büsbütün çıldırtıyor, “ezan mı okuyorsun sen eeeah!” naralarıyla dayağı daha da şiddetlendiriyordu.

Onun karşısında nasıl ezan okunurdu!

Ezan, adeta çileden çıkarmıştı!

Neyse ki yaşlı mağdurun şansı varmış ki hayatını kaybetmemişti.

Halil Sezai’nin arkadaşları olan kişiler yaşlı kişinin dayak yemesini zevkle izliyor, en ufak müdahalede bulunmuyorlardı.

Dayak sonrası Eren Erdem imdada yetişiyordu.

“Ezan karşıtlığı dayanışması” kendini gösteriyordu.

Dayak, “ezan dayağı” olunca CHP’li Eren Erdem destekte büsbütün, coşmuş olmalıydı. Böyle bir fırsatta kendisini nasıl tutabilirdi.

Daha geçtiğimiz günlerde İzmir’de ezana “çav bella” sabotajı yapmışlar, bu onları kesmemişti.

15 Temmuz gecesi yine İzmir’de ezan okuyan müezzini cami basarak bir güzel benzetmişlerdi.

Yine bir süre önce, İstanbul Validebağ’da yine ezan düşmanlığını hortlatmışlardı.

Ağaç sevgisi bahanesiyle, eylemlerine masum ve sevimli süsü vermeye çalışmışlar, ağaç istismarı üzerinden ezanı hedef almışlardı.

Ağaç istismarcısı bayanlardan biri kendilerine uzatılan mikrofona:

“Ezan sesi, sinir verici bir şey” , niye ezan sesiyle uyanayım” diyordu.

Gazetecinin, “Ezan sesinin sizi rahatsız edeceğini mi düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine:

“Eder evladım, etmez olur mu?” demişti.

Halil Sezai olayı, CHP’ye bir nostalji yaşattı, eski tatlı günlerini yad ettiler.

Milletimiz de CHP’nin hakiki yüzünü görme fırsatı yakaladı.

CHP, “bana bir fırsat daha verirseniz işte böyle yapacağım, buna hazırım” diyor.

Daha ne desin?