Dolar (USD)
32.50
Euro (EUR)
34.52
Gram Altın
2497.93
BIST 100
9548.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 Nisan 2014

FAİZİ KİM BELİRLEYECEK?

Başbakan Erdoğan, geçtiğimiz hafta Azerbaycan ziyareti öncesinde yaptığı konuşmada "Olağanüstü toplanıp, faizler indirilmeli" dedi.

Muhatabı Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'ydı.

Başçıbu talebi, "Faiz indirimlerinin zamanlamasına Para Politikası Kurulu karar verir" şeklinde yanıtladı.

Bununla birlikte Başçı, "Yüzde 12 olan faiz koridorunun üst sınırının yüksek olduğunu, bunun yüzde 10'a düşürülebileceğini" söyledi, akabinde gecelik faizlerin 2 puana yakın düşmesini amaçlayan likidite ayarlamasına başladığı ortaya çıktı.

Enflasyonhedefine ulaşılmadan ve ekonomide yavaşlama sağlanmadan yüzde 10 olan fonlama faizinin ise indirilmeyeceği görüşü hakim.

Hatırlanacağı üzere 28 Ocak'ta faizler beklentilerin çok üzerinde arttırılmıştı.

Politika faiziyüzde 4,5'tan 10'a yükseltildi.

Merkez Bankası neden böyle bir operasyona gerek duymuştu?

Çünkü döviz kurları kontrolden çıkmıştı.

Dolar 2,40, Euro 3,15 TL'ye dayanmıştı.

Merkez Bankası dövizi dizginlemek için milyarlarca dolar satmasına rağmen başarılı olamıyordu.

Son çare olarak faiz silahını kullanmak zorunda kaldı.

Bu suretle dolar 2,25, Euro 3,08 seviyelerine kadar geriledi.

Peki, döviz kurlarını zıplatan sebep neydi?

Biraz geçmişe uzanmak gerekir.

Geçen mayıs ayına kadar her şey güllük gülistanlıktı.

Dolar 1,80, Euro 2,35 civarında geziniyordu.

Borsa 93 binlerden 100 bine doğru yol alıyordu.

Faiz tarihinin en dip noktasına iniyor, yüzde 4,61'i görüyordu.

52 yıldırmahku00fbm olduğumuz IMF'ye borcumuz sıfırlanıyor, hatta 5 milyar dolar borç verecek konuma geliyorduk.

Bu bahar havası 22 Mayıs'ta soğumaya başladı.

ABD Merkez Bankası(FED) tahvil alımını azaltma kararı almıştı.

Anlamı şuydu:

Artık bol para döneminin sonuna geliniyordu.

Ülke içindeki yabancı fonlar evine dönecekti.

İlk etapta 7-8 milyar dolar ülkeyi terk etti.

Kurlar derhal tepki gösterdi.

Yukarı doğru hareketlendi.

Peşinden Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonu patlak verince kurlar fırladı, ancak faiz silahıyla durdurulabildi.

Yerel seçimsonuçlarının siyasi istikrarın süreceğini göstermesi ve FED'in faizleri yükseltmeyeceğine dair beklenti de ortalığın sakinleşmesinde önemli rol oynadı.

Ama bıçak sırtında olduğumuz unutulmamalı.

Kurlardaki oynaklığın temel nedeni; döviz kıtlığıdır.

Yabancının parasına aşırı bağımlıyız.

Özel sektörün dış borcu 267 milyar dolar, 110 milyar doları kısa vadeli.

Cari açık2014'te en iyi ihtimalle 50 milyar dolar olacak.

Bugüne kadar küresel piyasalarda para boldu, finansman sıkıntısı çekilmiyordu.

Artık azalıyor.

Borsanındüşmesi, dövizin fırlaması, faizin çift haneye çıkması, bu yüzden. Merkez Bankası faizi yüksek tutarak döviz girişini cazip hale getirmek istiyor

Bir yandan da ekonomide frene basarak döviz ihtiyacını azaltma peşinde.

Merkezin diğer bir derdi de enflasyon.

Hazirandansonra düşüş bekliyor.

Faizi bu tarihten önce indirdiği takdirde enflasyonun tırmanacağından korkuyor.

Haksız da sayılmaz.

Uzun zamandır rafta bekleyen doğal gaz ve elektrik zamları yürürlüğe girince ve üretici fiyatları tüketicilere yansıtılınca enflasyonda sapma yaşanabilir.

Neticede Başbakana rağmen faizin kaderini cari açık, büyüme, enflasyon ve yabancı fon girişi belirleyecek

***

Düzeltme: Geçen Cuma günü yayınlanan yazımızda geçen,''Ekonomileri yüzde yarım büyüse bile kişi başına gelir artışı 2 bin doları buluyor'' cümlesinde ''2 bin'' rakamı sehven yer almıştır. Doğrusu ''200'' olacaktır.

Dikkatli okuyucumuz Talip Orhan'a uyarısı için teşekkür eder, bu yanlıştan dolayı özür dileriz.

[email protected]