Dolar (USD)
27.3861
Euro (EUR)
29.0664
Gram Altın
1627.647
BIST 100
8334.94
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

31 Mart 2021

Gogol'un Palto'su

GEÇMİŞTEN günümüze kadar dünyada üst sınıf ve alt sınıf arasında her zaman bir çatışma olmuştur. Üst sınıf daha çok refah ve bolluk içinde yaşarken alt kesim ise sıkıntılar ve acılarla uğraşmak zorunda kalmıştır. Bu durum dolayısıyla üst sınıfın alt kesimi ezmesine neden olmuştur.

Dünya edebiyatında bu konuyu ele alan sayısız eser yazılmıştır. Ayrıca ana konusu bu olmasa bile kitaplarında bu konuya değinen yazarlar elbette vardır. Başka bir ifadeyle bu durumu birçok kişi kaleme almıştır. Bunlardan biri de dünya edebiyatının en usta kalemlerinden biri olan Nikolay Vasilyeviç Gogol’a aittir. Birçok okurun duyduğu, bildiği hatta okuduğu bir yapıt olan Palto’dan bahsediyorum.

Gogol’un Yaşamı

Nikolay Vasilyeviç Gogol, 1809 senesinde orta hâlli bir ailenin çocuğu olarak Ukrayna’da dünyaya gelir. Çocukluk yılları ufak çiftlikler, köylüler ve kazaklar arasında süren Gogol 1828’de yüksekokuldan mezun olur ve Petersburg’da kısa bir süre memurluk yapar ancak istifa eder. İlk öykü kitabı olan Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları’nı 1831’de yayınlar ve Puşkin’in de aralarında olduğu birçok okur ve yazarın dikkatini çeker. 1940 yılına kadar farklı konumlarda bulunan Gogol, eserlerini yazmayı sürdürür. 1840’ta en meşhur eseri olan Palto’nun yazımını bitirir. 1937’de yazmaya başladığı sonrasında ara verdiği Ölü Canlar’ın ilk cildini 1942’de yayımlar ancak aldığı eleştirilerin haddi hesabı yoktur ve bu durum onu üzer. 1847’de Kudüs’e gider ve 1852’de Moskova’ya döner. Psikolojisi bozuk olan Gogol bütün el yazmalarını yakar ve 4 Mart tarihinde vefat eder.

Dönemin Rusya’sını Anlatan Bir Eser

Gogol’un en meşhur yapıt diyebileceğimiz Palto, dönemin Rusya’sını eleştiren fevkalade bir eserdir. Bu kitap birçok yazara ışık olmuş, öyle ki Rusya’nın en önemli edebiyatçıları arasında sayılan Fyodor Dostoyevski “Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık” diyerek bu durumu açıklamıştır. Küçük adam temalı bu kısa öyküde eşitsizlik, yoksulluk ele alınmış ve bu hikâyenin ana kahramanı olan Akakiy Akakiyeviç Rusya’da en çok tanınan karakterlerinden biri haline gelmiştir. Her ne kadar Gogol bu eseri sayesinde başta küçük devlet memurları olmak üzere birçok kişiyi etkilese de bir bu kadar eleştiriye de maruz kalmıştır. Daha çok aristokratlar ve burjuvalardan, yani üst kesimden gelen bu tepkilerin sebebi yapıtta Rus milletinin küçük düşürüldüğü düşüncesidir. Bu eleştiriler Gogol’u hayatının ileriki dönemlerinde psikolojisini dahi bozar. Gogol’un bu eserde hayal gücünün yanı sıra kendi hayatını da ele alarak olayları kurguladığını söylemek mümkün. Çünkü Akakiy Akakiyeviç de tıpkı Nikolay Gogol gibi düşük maaş karşılığında çalışmış ve zorluklar çekmiş bir devlet memurudur. Çarlık Rusya’sını da aynı şekilde eleştiren bu yapıt her ne kadar bazı kişiler tarafından beğenilmese de günümüzde hâlâ raflarda en ön sıralarda yerini almaya devam ediyor.

Kahramanımız Akakiy Akakiyeviç yazıları temize çekmekle görevli olan bir devlet memurudur. Bu işe o kadar çok alışmıştır ki kendine yeni bir iş teklifi geldiğinde, daha kolay olsa bile, onun daha zor olduğunu düşünür bu yüzden teklifi reddederdi. Çok asosyal bir insan olan Akakiy kazandığı paranın çok az bir miktarını harcar, gerisini ise biriktirirdi. Öyle ki giydiği paltoyu bile hep yamalatır, aşırı soğuk geçen kış mevsiminde dahi yeni palto almazdı. Arkadaşlarının paltoyla “sabahlık” diyerek dalga geçmesine hiç aldırmaz kendini işine verirdi. Zaman kaybetmekten de nefret ederdi. Bir gün paltosunun soğuğu fazlasıyla geçirdiğini fark eder ve yamatmak için dönemin en ünlü palto ustalarından Petroviç’in evine gider. Petroviç, Akakiy’e yeni bir palto yaptırması gerektiğini söyler. Akakiy, Petroviç’in sarhoş olduğu bir vakitte onunla uygun bir fiyata anlaşır ve paltoyu yaptırır. Palto çok güzeldir ve arkadaşlarının da hoşuna gider. Asosyal olan Akakiy’i arkadaşları balolara davet etmeye başlar ve Akakiy gün geçtikçe sosyalleşir. Bir gün partiden dönerken Akakiy’in paltosu çalınır. Bu olaydan sonra Akakiy kendini mühim gösteren bir adamdan yardım ister ancak adam onu azarlamaktan geri durmaz. Buna çok üzülen Akakiy hastalanır ve ölür. Ancak günler sonra kasabada memur kılığında bir hayalet dolaşmaya başlar kimileri bu hayaletin Akakiy olduğunu söyler. Hayalet o kendini mühim sanan adamın da paltosunu çalar ve adam artık kimseyi azarlayamaz böylece Akakiy huzura kavuşur.

Nikolay Vasilyeviç Gogol bu harika eserinde dönemin Rusya’sındaki üst ve alt kesim arasındaki çatışmayı tüm boyutlarıyla gözler önüne sermiştir. Okurlarına hayatın içinden tavsiyeler ve bilgiler dahi veren Gogol yapıtıyla insanları ileriki yıllarda da etkilemeye devam edecektir.

••••••••

YENİLERDEN

— Mehmet Genç-Erol Özvar, Osmanlı Ekonomisine Dair Konuşmalar, Ötüken Yayınları, İstanbul.

Soru-cevaplardan meydana gelen kitaptaki konuşmalar, Mehmet Genç’in hayatını anlatmak, hikâye etmek üzere hazırlanmış bir biyografik söyleşiler bütünü değildir. Fakat ömrünün 60 yılını Osmanlı arşivlerinde geçirmiş bir ilim insanının Osmanlıların iktisadi hayata bakışlarını, yapıp ettiklerini ve müesseselerini nasıl anladığını ortaya koymak üzere hazırlanmıştır.

— Metin Önal Mengüşoğlu, Yeniden Okur’ken, Okur Kitaplığı Yayınları, İstanbul.

Aslında tecrübelere odaklanan her kitap hayatımızda kalan izleri bütünüyle elde tutmanın imkânsızlığını gösterir. Türk ve dünya edebiyatının önemli yazarları ve kaleme aldığı unutulmaz eserleri arasında çıkılan yolculukların her biri bunu bir kez daha düşünmeye götürür. Yazar bu kitabında, çocukluk yıllarından ilk gençlik dönemine okuduklarından kesitler sunuyor.

— Emrah İstek, 100 Seyyahın Gözüyle Ayasofya, Beyan Yayınları, İstanbul.

Yüzlerce kilometre uzaklardan İstanbul’a gelen seyyahların kentte en çok görmek istedikleri yapıların başında bu eser gelmiştir. Söz konusu tarihi yapının İstanbul’da bulunması ve ona yüklenen dinî anlam, seyyahları buraya getiren iki önemli özelliktir.

 
ABONE OL
Emlak katılım web