Hasan El-Benna: Etkisi kaybolmayacak öncü
Hasan el-Benna, Mısır’da İslami mücadele, ahlak ve davet çalışmalarıyla öne çıkan İhvan-ı Müslimin, diğer adıyla Müslüman Kardeşler hareketinin kurucusudur. Eserleri ve fikirleri sadece Mısır’da değil başka ülkelerde de etkili olmuş, Müslümanların siyasi şuur bakımından gelişmesine katkı sunmuştur. Dolayısıyla mücadele dolu hayatıyla tüm dünyada birçok kişiye örnek olmuş bir şahsiyettir.
Önce şunu belirtmek gerekir: 43 yıllık kısacık hayatına çok büyük işler sığdıran Hasan el-Benna ve Müslüman Kardeşler hareketi üzerine çeşitli incelemeler, araştırmalar yapılıyor, biyografi kitapları yazılıyor. Bu, aslında onun çığır açan ve iz bırakan bir kişilik olmasındandır. Ahmet Emin Dağ’ın İlke Yayınlarından çıkan okuyucuların ilgisini çekecek tarzda kaleme alınan ve ondan fazla baskı yapan Hasan el- Benna adlı biyografi kitabı bunlardan biridir.
Mücadele Dolu Bir Hayat
Ahmet Emin Dağ’ın çalışması, Hasan el-Benna'nın doğumundan vefatına kadarki hayatını, ailesini, eğitim sürecini, yaşadığı çevreyi, hayatındaki insanları ve çalışma yöntemini ortaya koymayı amaçlıyor. Benna’nın hayatını 1800’lü yıllardan itibaren, yani Osmanlı Devleti döneminden başlayarak Mısır’da meydana gelen siyasi ve sosyal gelişmeler ışığında anlatan kitap, sadece Benna ile sınırlı değil. Onun hayatını kronolojik bir sıra takip ederek sunan çalışma daha çok Benna’nın fikirleri, mücadelesi ve etkisi üzerine yoğunlaşıyor.
Kitabın bilimsel bir titizlikle yazıldığını sonundaki kaynakçasından anlamak mümkündür. Genellikle nesnel ifadelerin yer aldığı çalışmada Hasan el-Benna’nın hatıraları dâhil çeşitli çalışmalardan yararlanılmıştır. Eser, önsöz dışında beş bölümden oluşuyor: Çocukluk ve gençliği, mücadelesi, kişiliği, fikirleri ve metodolojisi, İslam toplumuna bıraktığı miras. Çok faydalı olan kitapta yazarın özellikle Benna’nın fikirlerini ve metodolojisini anlattığı kısımda okur biyografiden kopuyor. Çünkü yazar burada, ele aldığı kişinin fikirlerini alt alta sıralarken çok fazla maddelendirme yapıyor. Bu da kitabın ilgili kısmını çok sıkıcı ve anlaşılmaz kılıyor. Aslında yazar kitabını bilimsellik yanında biraz da edebî bir anlatımla zenginleştirebilirdi.
Sömürgecilere Karşı Çıkış, Müslüman Kardeşler ve Liderlik
1906’da dünyaya gelen Hasan el-Benna ile ilgili bilgileri dönemin gelişmeleriyle birlikte ele alan Ahmet Emin Dağ, Mısır’ın zor ve sıkıntılı yılları, İngiliz sömürgeciliğinin yol açtığı yıkımlar, İslam toplumundaki İslam’a aykırı davranışlar üzerinde duruyor. Tabii bunlar karşısında idealist bir öğretmen olarak Benna’nın nasıl bir tavır aldığını ve Müslüman Kardeşler’in lideri olarak öne çıkışını canlı bir şekilde anlatıyor. Bu yönüyle İngiliz şair Alexander Pope’un “İnsanlığı incelemenin en uygun yolu, insanı incelemektir” sözünün ne kadar isabetli olduğunu kanıtlamaktadır.
Lider kişiliği ile de ele alınan Benna, davetçiliği sayesinde çok kısa bir zamanda Müslüman Kardeşlerin büyümesini ve 300’den fazla şubeye ulaşmasını sağladı. Mısır’da güçlü bir İslami şuur meydana getiren Benna, insanlara sömürüden uzak, onurlu bir hayat vaadetmiştir. Elbette tüm bunlar dönemin sömürgecilerini rahatsız etmiştir. Benna’nın çevresindeki insanlar ya hapse atılmış, ya sürgün edilmiş ya da katledilmiştir. Benna liderlik vasfıyla bütün bunları fark etmekte gecikmemişti, çalışmaları için farklı çıkış yolları ararken 2 Şubat 1949’da öldürülmesi de bununla alakalıydı.
Biyografilerde anlatılan kişinin hayatla ilgili tecrübe ettikleri okuyucuyla paylaşılır. Ahmet Emin Dağ da kitabında Hasan el-Benna’nın hayatından birtakım kesitlere yer veriyor. Mesela şu olay bir hayli dikkat çekici: Kendisini övmeyi sevmeyen Benna, kendisine övgüde aşırıya kaçan birine şöyle müdahalede bulundu: “Yavaş ol kardeş!... Ben ancak sizden bir kişiyim. Bu tür övgülerle belimi kırmaya çalışmayın!”
Hasan Âli Yücel “Büyük insanların hayatı, kaybolmayacak emeklerin özüdür” der. Bu yüzden farklı alanlarda başarılı olmuş, olmasa dahi mücadele etmiş insanların hayatını anlatan kitapları okumanın kişiye katkısı her zaman önemlidir.
••••••••••••••••••••••••
Y E N İ L E R D E N
— Metin Önal Mengüşoğlu, Müstesna Şair, Okur Kitaplığı, İstanbul.
Mehmet Akif hilafsız bir şekilde his adamı, heyecan adamı, coşku adamıdır. Ama bütün bu vasıfları yanında o, akıl adamı, ölçü adamı, denge adamı ve dava adamıdır. Sanıldığı gibi heyecan, hissiyat veya coşku, aklı ve mantığı ortadan kaldırmaz. Aksine birbirini besler. İnsanlar çoğu kere arzu ile fikri, his ile hırsı, yeis ile hüznü birbirine karıştırır.
— Mehmet Doğan, İstiklâl Marşı Bin Yılın Destanı, Yazar Yayınları, Ankara.
Kitap, İstiklâl Marşı’nın manası, mahiyeti, muhtevası, ortaya çıkışı, şairi, milletimiz açısından kıymeti ve Türkiye’nin yakın tarihindeki bir türlü gerçek zemine oturtulamayan kırılmadan ötürü zaman zaman tartışılması ve değiştirilmek istenmesi gibi hususları bir bütün içinde ele alınması ihtiyacıyla kaleme alındı.
— Alim Kahraman, Mehmet Akif, Büyüyenay Yayınları, İstanbul.
Mehmet Akif denilince bir iman ve ideal adamı canlanıyor gözümüzün önünde. Büyük kırılmaların, yıkılış ve yeniden kuruluşların yaşandığı bir sürecin adamı o. Milletine bir “İstiklâl Marşı” hediye etti. Bir ‘yeniden varoluş insanı’ olarak hayatını adadı inandığı değerlere. Toplumsal ve bireysel çileyi iç içe yaşadı.