Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.86
Gram Altın
2286.09
BIST 100
8980.6
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

01 May 2022

İmparatorluğun mezar kazıcıları

1908 darbesi ile iktidarilerici-özgürlükçü(!)İttihat Terakki Partisi (İTP)’nin eline geçti.

İlerici-özgürlükçü iddialarla yönetime gelen İttihat Terakki Partisi(İTP)ülkede katı bir diktatorya başlattı.

Vatan topraklarımızdanCezayir ve Tunus daha önceden Fransızların, Mısır ise İngilizlerin işgaline uğramış,gasp edilmişti.

Kuzey Afrika topraklarımızdan elimizde sadece Libya kalmıştı.

Aralarındaki rekabet sebebiyleİtalya,Libya’nın kendi paylarına düştüğünü düşünüyor, öteden beri hazırlık yapıyor, fırsat kolluyordu.

Muktedir bir devlet adamı olan Mareşal Recep PaşaLibya’yı tahkim etmişti.Mükemmel bir askeri kıta bulundurduğu gibi, lüzumunda yerli halk ve Araplardan yardımcı kuvvet meydana getirmek üzere bolca silah ve mühimmat depolamıştı.

İlerici(!) Hareket Ordusu ile Selanik’ten İstanbul’a gelerek Abdülhamid’i devirmiş bulunanMahmut Şevket Paşa,Trablusgarp merkezinde bulunan askeri kuvvetleri mühimmatları ile birlikte Yemen’e gönderme emrini verdi.

Bu Mahmut Şevket Paşa öyle ilerici, öyle ileri görüşlü(!)idi ki; anılarında “Kuveyt ve Katar gibi önemsiz iki çöl kasabası için İngilizlerle sürtüşmemeliydik” yazacaktı.

Halbuki, o çöl kasabası Kuveyt içinABD,1990’larda Orta-Doğu’ya okyanuslar ötesinden yüzbinlerce askerle, ordularla gelecekti.

O sırada Trablusgarp kumandanı bulunan İbrahim Paşa, Mahmut Şevket Paşa’nın emriyle doğacak zararı İstanbul’a defalarca bildirip, oradaki askerin Yemen’e sevkinin Libya’nın İtalyanlara tesliminden başka bir şey olmayacağınıferyat ettiyse de kimseye dinletemedi.

Sonunda, Libya’da jandarma görevi yapacak kadar az bir kuvvet bırakılıp asker Yemen’e sevk edildi.

Trablusgarp’ta bulunan silah ve mühimmat da iktidar yanlısı Sabah Gazetesi sahibinin “Kayseri” vapuru ile İstanbul’a getirildi. Hatta vali ve askeri kumandan da İstanbul’a çekildi.

Libya böylece İtalyan işgaline hazır hale getirildi.

Olanları izlemekte olan İtalyanlar, Libya’ya saldırıp işgale giriştiklerinde ise,Sadrazam ve Dışişleri Bakan Vekiliİbrahim Hakkı Paşaidi.

İ.HakkıPaşa bu göreve Roma Büyükelçiliği görevinden getirilmişti.

İbrahim Hakkı PaşaMahrec-i Aklâm ve sonrasında modern Mülkiye Mektebi’nden mezundu. Fransızca ve İngilizceyi çok iyi derecede bilirdi.Laisistti.İlkMülkiyeli sadrazam olarak kurduğu kabinesine beş Mülkiyeliyi bakan olarak atamıştı. Devletler Hukuku alanında uzmandı. Devletler hukukuna itimadı tamdı. Wagner hayranıydı.

İbrahim Hakkı Paşa riayetkâr bir Müslüman değildi. Yemek masasında sürekli şarap bulundururdu. Sık sık İstanbul sokaklarında yürüyüşlere çıkar, ayakları onu uygun olmayan yerlere götürürdü. Mahmut Kemal İnal’e göreİbrahim Hakkı Paşa’nın davranışları kıyamet alameti idi.

İbrahim Hakkı Paşa’ya Çerkez asıllı annesi İTP’nin teklif edeceği sadrazamlık görevini kabul etmemesinivasiyet etmiş, “İmparatorluğun mezar kazıcılarından olma oğlum” demişti.

Başbakan İbrahim Hakkı Paşa, İstanbul’daki İtalyan Büyükelçisi’ne ve İtalyanlara acımasız bir aldanmaylaTürkiye’yehezimet yaşattı.

Pek itibarve itimat ettiği Uluslararası Hukuka imanını ve umutlarınıkaybederek, tam bir hayal kırıklığıyla veannesinin vasiyetini yerine getirmemenin burukluğuyla 10 Eylül 1911’de başbakanlık görevinden istifa etti.

Trablusgarp ve Bingazi’de oturan bütün halk ve Araplar din gayreti ve yaradılışlarından gelen cesaretleişgale karşı koydularsa da talimli ve muntazam İtalyan Ordusu ile baş etmeleri mümkün değildi.

Hiç olmazsadiplomasi ile Bingazi’de tutunmak, Trabulgarb’ı Müslüman halka haklar temin etmek şartı ile İtalyanlara bırakmak mümkün iken, İstanbul’daki İTP’limaceracılar,iç siyasete oynayarak harbi uzatmaktan kendilerini alamadılar.

İtalyanlar sonunda Libya’ya yaptığımız yardımın yolunu kesmek için Oniki Ada’yı da işgal ettiler.

Böylece Akdeniz’de Anadolu sahillerine hapsolduk.

Ne acıdır ki, aynı insanlar, yüz yıl sonra bile “Libya’da ne işimiz var, Katar’a neden selam verdiniz?”teraneleriyle halâ aramızda dolaşıyorlar.

***

Oniki Ada ile ilgili şu anekdotu da eklemeden geçemeyeceğim.

2. Dünya Savaşı’nda Oniki Ada bu kez Almanlarca işgal edilir.

Midilli’deki Alman komutan adadaki Yunanlılara gizli gizli yardım götüren Ayvalık Kaymakamı’na, Milli Mücadele’de esir düşüp aç bırakılarak ölüme terkedilen Türk askerlerinin, bir kilise mahzenindeki iskeletlerini göstererek, Yunan mezalimini hatırlatır ve “Hadi bakalım istediğiniz yardımı şimdi yapın!” der.Birde, kaymakama, Ankara’ya bir haber uçurmasını, Oniki Ada’yı Türkiye’ye teslim ederek çekilmek istediklerini söyler, lâkin centilmen Ankara’dan çıt çıkmaz!

O Alman Komutanla yakınlarda vefat eden rahmetli felsefe hocası Teoman Şaban Duralı bizzat görüşmüştür.

Not: Okuyucularımın Ramazan Bayramlarını tebrik eder sağlık ve afiyetler dilerim.

 
ABONE OL
Deniz feneri detay
Deniz feneri detay
Kızılay 160x600
TDV ramazan