Dolar (USD)
34.16
Euro (EUR)
37.78
Gram Altın
2920.23
BIST 100
8898.23
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

24 Ekim 2021

İsrail'in kodları ve Harari

İsrailli yazar Yuval Noah Harari, kendi deyimi ile kuşun gözünden değil de, uydunun gözünden bakarak Sapiens’in ezeli serüvenini hikaye ediyor. Yer yer de İsrail’in ve Yahudiliğin kodlarını deşifre ediyor.

Harari ile ateist yönü cihetiyle taban tabana zıt olsam da, “Sapiens”inin çoğu kısmını makul, anlamlı, değerli, objektif, buldum. Arada bir yorumlarımı katarak Harari’nin görüşlerini sizlerle paylaşmak istedim.

13,8 milyar yıl önce kâinat, 4,5 milyar yıl evvel dünya, 3,8 milyar yıl önce ilk basit canlılar, 6 milyon yıl önce ilk insan ve şempanzeler yaratılır. 500 bin yıl önce ilk insan türü Neandertaller, Afrika dışına adım atarlar. 300 bin yıl önce ateş gündelik hayatımıza girer. 200 bin yıl önce Homo Sapiens, Doğu Afrika’dadır. 30 bin yıl evvel Neandertaller yok olur. Sapiens, 45 bin yıl evvel Avustralya’ya, 16 bin yıl önce Amerika’ya ulaşır, her iki kıtadaki Megafaunaları yok eder. 12 bin yıl önce tarım başlar, 5 bin yıl önce ilk krallıklar kurulur.

Karıncalar ve arılar çok büyük gruplar halinde çalışabilirler. Ancak bu grupları sadece ve çok katı biçimde yalnızca akrabaları ile oluştururlar. Kurtlar ve şempanzeler daha esnek biçimde işbirliği yaparlar. Ancak onlar da sadece yakından tanıdıkları üyeyle grup oluştururlar.

Sadece Sapiens, Neandertallere de fark atarak sonsuz sayıda yabancı ile çok esnek bir şekilde işbirliği ağı oluşturabilir. İşte bu yüzden Neandertallerin nesli tükenip, Sapiens dünya’yı yönetirken, karıncalar bizim artıklarımızla beslenir, şempanzeler araştırma laboratuvarlarında ve hayvanat bahçelerinde kafeslerdedirler.

Bu işbirliğinin öneminin keşfi İsrail ile dünyanın geri kalanının durumunu anlamada oldukça yararlı olacaktır.

Sapiens, gezegendeki en büyük ekolojik ve biyolojik seri katildir. Ayağını bastığı her yerde ekolojiyi ve biyolojiyi mahvetti. Biyoloji tarihindeki en ölümcül tür insan oldu. Avustralya devleri olan diprotodonların neslini bile sapiens tüketti.

Tarımdan önce insanlık bel ve kasık fıtığını bilmiyordu.

Tarımla birlikte nüfus arttı, toplu yaşamla salgın hastalıklar baş gösterdi. Bebekler anne sütü yerine çavdar lapasıyla beslenmeye başlandı. Gelecek kaygısıyla tanışıldı. Artık Sapiens gelecek on yılların planını yapıyordu. Avcı toplayıcılar gelecek ayları, hatta gelecek haftaları düşünmezlerdi.

10 bin yıl önce 8-10 milyon insan vardı. 2 bin yıl önce 250 milyon çiftçi, 1-2 milyon avcı-toplayıcı insan vardı. Avcı-toplayıcılar onlarca-yüzlerce kilometrekarelik alanlarda yaşarlardı. Evlerinin çatısı gökyüzü idi.

Dünya yüzeyi 155 milyon km. kare, karaların alanı 155 milyon km. karedir. Milattan sonra 1400’lerde insanlar 11 milyon km karelik bir alanda yaşıyorlardı. İnsanlık tarihi, gezegen yüzeyinin işte bu %2’lik kısmında yaşandı.

Tarih, çok az insanın yaptığı, gerisinin tarla sürdüğü bir şeydir.

Yüzlerce askerin yapamadığını bir rahip yapabilir.

Süngü ile pek çok şey yapabilirsiniz, ama süngünün üzerinde oturamazsınız.

Ateist Harari, yer yer kendisiyle ters düşüyor; varlığını inkar etseniz de yer çekimi vardır, inansanız da inanmasanız da radyoaktivite vardır, sizin inkar etmenizle radyoaktivite yok olmaz, diyor.

Hindu kast sistemini 3 bin yıl önce Hindistan’ı işgal eden İndo-Aryan halkları tesis ettiler. İşgalciler katmanlı bir toplum oluşturarak üst katmanlara kendilerini yerleştirdiklerinden, kölelik, hizmetkârlık yerlilere kalmıştı. İşgalciler, sayıca az olduklarından, ayrıcalıklı konumlarını kaybetmekten korkuyorlardı. Bu tehlikeyi bertaraf etmek için nüfusu kastlara, tabakalara bölerek, her birinin farklı bir meslekle uğraşmasını, toplumda farklı rol oynamasını sağladılar. Tüm kastların yasal statüleri, ayrıcalıkları, rolleri vardı. Evlilik, sosyal yakınlık hatta yemek paylaşarak kastların birbiriyle karışması yasaklandı. Hatta bunlar sadece yasak değil, dini mitolojinin gereği ve ibadetti.

Harari’nin Hindistan’daki kast sistemi için yaptığı bu analiz, Yahudiler ile dünyanın geri kalanının ilişkisini anlamada çok açıklayıcı olabilir. Galiba İsrail ve Yahudiler böyle başarıyor.

Maymun klanlarında alfa erkekler, bilek gücü ile değil, ittifaklar kurarak lider olurlar.

Dünyadaki para 473 milyar dolar, nakit ise 47 milyar dolardır.

Dinar, Roma İmparatorluğunun para birimidir, Dinar günümüzde Sırbistan, Tunus, Ürdün, Irak, Makedonya’nın da para birimidir.

Hırslı şövalyeler sadakatlerini para ile göstermişlerdir.

Romalılar mağlubiyetlere alışıktılar, mağlubiyetleri yönetmeyi öğrenmişlerdi.

Eski İranlılar olan Persler, işgal ettikleri ülke insanlarına, “topraklarınızı sizin iyiliğiniz için işgal ediyoruz” derlerdi.

Lawrence filmi, Türklere karşı Arap isyanını anlatan bir “İngiliz Destanı”dır.

Liberalizm, kapitalizm, komünizm, feminizm, milliyetçilik, “batı ideolojileri”dir.

Budizm’e göre, acılar arzulardan doğar, arzu etmezseniz, acınız da çekmezsiniz. Budistler bu öğretiye “Dharma” diyorlar.

Dinleri, “tanrı merkezli dinler” ve “doğa dinleri” olarak tasnif edebiliriz.

Komünizm fanatik ve tebliğci bir doğa diniydi. Troçkizm gibi sapkın mezhepleri vardı. Bir komünistin gerekirse hayatı pahasına Marks ve Lenin öğretilerini yayması beklenirdi.

Modern çağ, liberalizm, komünizm, kapitalizm, milliyetçilik, Nazizm, faşizm v.s. gibi yeni birtakım “doğa dinleri”nin yükselişine tanık olmuştur.

Haftaya devam inşallah...