İstikrarlı başarısızlığın özeti

Seçimin ilk turunda Cumhur İttifakı Meclis çoğunluğunu elde etti. İkinci turda da Sayın Erdoğan’ın farklı kazanacağını düşünüyorum.

İlk tur sonrasında muhalefette hayal kırıklığının ötesinde tam bir deprem yaşanıyor. İkinci turdan sonra kendi içlerinde kılıçların çekileceğini göreceksiniz. Amiyane tabirle çok kelle gider.

Ana muhalefetin istikrarlı başarısızlığına bir örnekle değinelim.

Anadolu’da bazı yörelerde devlet kontrolünde kendir ekilir birçok dağ köyü de geçimini kendirden sağlardı. Şimdi ekiliyor mu bilmiyorum.

Kendir bitkisinin boyunun iki metreye kadar ulaştığını ve her tarlanın sık bir ormana dönüştüğünü söylerler.

Kokusundan mıdır nedir, yılanlar genellikle kendir tarlalarını tercih ederlermiş, kendirlerin gövdesine sarılıp uyurlarmış. Bu nedenle köylüler korkudan kendir tarlalarının önünden geçmezlermiş. Geçenler de çok dikkatli ve tedbirli olurlarmış.

Bir arkadaşım anlatmıştı. Bir gün kendir tarlasına girmiş. Daha birkaç metre ilerlemeden kendire dolanmış büyük bir yılan görmüş. ‘Nasıl kaçtım anlatamam’ demişti. Yılanların bir özelliği, uykusunu almadan uyanırlarsa çok saldırgan olurlarmış. Bizzat buna şahit olmuş.

Muhalefet, Türkiye aleyhine olan birçok meselede ya sessiz kalıyor ya da karşı tarafa katkı sağlıyor.

Yunanistan’la olan Doğu Akdeniz meselesi ve Karabağ olayında, Suriye, Irak ve Libya’da Türkiye’nin aldığı rollerin karşısında oldu. PKK ve FETÖ ile ilgili takındıkları tavır malum, kendi partilerinden bile karşı çıkanlar var. Tabiri caiz ise muhalefet kendir tarlasına girmiştir.

HDP ile kurulan ilişkilerde böyle. Bu tercih, demokrasilerde belki normal kabul edilebilir. Kabul edilemez olan, FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerinin, Kandildeki Yılan’ın destek açıklamalarına onay veren görüntüdür. Kılıçdaroğlu, yılanı göre göre kendir tarlasına girmiştir.

Türkiye’nin birlik ve beraberliğine kasteden hapisteki terör destekçilerinin salıverilmesi vaadinin ne anlama geldiği belli değil mi?

Erdoğan’a diktatörlükle suçlayan, meşru iktidarı Türkiye’nin sorunu olarak gören muhalefet, bölücü terör örgütü ve destekçilerine bir kez olsun bu nefret dilini kullanmadı. Türkiye’yi tehdit edenlere bu gözle bakmadılar.

Türk halkı bir kez daha…

Askere ve polise kurşun sıkanlarla kurulan ilişkiyi cezalandırmış, Erdoğan’ın verdiği mücadeleyi ise Türkiye’nin bekası olarak görmüştür. Bu mücadele bir kez daha, istiklal ve istikbal mücadelesi olarak onaylanmıştır. Türk halkı, haklı.

Millet her şeyi net görüyor.

Sen içindeki etkin bir kesimle bu ülkenin ve bu milletin değerlerine ve hassasiyetlerine karşı olmayı sürdür sonra milletten onay bekle, vermez. Sen, millete değer vermezsen millet de sana değer verilmez. Muhalefet için olan budur.

Millet, Erdoğan’ın yirmi yıldır yazdığı başarı hikayesini görüp onaylıyor. Covit ve deprem döneminde gösterdiği güçlü irade ve çabayı taktir etti. Bu seçimde de, yaparsa yine Erdoğan yapar inancı etkili olmuştur.

Bir soru: Muhalefetin veripte tuttuğu bir sözünü hatırlayan var mı?

Yenilgiye bu cümleyi de ekleyebilirsiniz.

Son cümle şu olsun. İstikrarlı bir şekilde başarısız olmak da başarıdır. CHP’yi bu başarısından dolayı kutluyorum. Ne güzel.