Dolar (USD)
32.48
Euro (EUR)
34.91
Gram Altın
2436.24
BIST 100
9716.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Aralık 2020

İti kovar gibi

2 Ekim 2018…

Cemal Kaşıkçı katledildi. 796 gündür cesedi bulunamadı.

Özgürlüğü maske yapanlar ilk gün Türkiye’yi katil ilan ettiler. Failler, ortaya çıkarılınca dillerini yuttular.

Provokasyon ellerinde patladı.

Bu cinayet, Türkiye’ye karşı yöneltilmiş uluslararası en büyük saldırıdır. Gezi benzeri olaylarla yeni bir darbe girişimiydi.

3 Eylül 2019…

Diyarbakır’da ailelerin evlat nöbetinde 460. gün. Zilletin uşakları anaların gözyaşında sörf yapıyorlar.

Karabağ’ın kurtuluşunu kabullenemediler. Türkiye’ye kin besliyorlar.

İt, yediği taşı ve taşın nereden geldiğini iyi biliyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ‘hain’ iftirasının sebebi Türkiye’nin güçlenmesidir.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev, 10 Kasım 2020 sabahı Ermeni çetelerini iti kovar gibi kovduklarını söylüyordu.

İti kovar gibi…

Bu millet 15 Temmuz’da Türkiye ve bölgeyi işgale kalkışanları iti kovar gibi kovdu.

Adalet önünde hesapları görüldü.

Mürtetler, 77 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldılar. Akıncı Üssü’ndeki görüntüleri inkar etmekle kurtulacaklarını hesapladılar.

Yalan, inkar ve iftira en bariz özellikleri…

Azerbaycan ordusu da iti kovar gibi Ermeni çetecileri Karabağ’dan kovdu.

Türk ordusu destan yazmaya devam ediyor.

Karabağ bu destanın yeni bir sayfasıdır.

Ermeni katiller itlaf edilince hem Türkiye’deki malum terör yandaşları feryad edip döne döne dizlerine vura vura Ermeni katillere ağıtlar yakıyor, hem de Türk ordusunu, Mehmetçiğe salyalı ağızlarıyla saldırıyorlar.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev, Türkiye’nin desteğiyle en az zayiatla Karabağ’ın işgalden kurtarıldığını açıkladı.

Orduya saldırıların gerçek sebebi Karabağ’da, Suriye’de, Libya’da, Türkiye’de terör örgütlerinin, felç edilmesi, hareket edemez hale getirilmesidir.

Terör yandaşları açıktan terörle mücadeleye karşı çıkamadıkları için dolaylamayla ordu ve güvenlik üzerinden saldırıyorlar. İHA’lara, SİHA’lara, tank fabrikasına hasılı savunma sanayiine karşılar. Türkiye’ye yatırım yapılmasını istemediklerinden Katar’ın yatırımlarını hazmedemiyorlar.

2017’nin Haziran’ında ABD ve Siyonizm’in körfezdeki uşakları, Katar’ı teröre destek veren ülke, Müslüman Kardeşler, HAMAS ve Dünya Müslüman Alimler Birliğini de terörist ilan edip Katar’ı işgale kalkışınca buna ilk desteğin Türkiye’deki terör yalakalarından gelmesi aslında her şeyi açıklıyor.

Dostları’: Esed, Sisi, Hafter, Selman, BAE, FETÖ, PKK, DHKP-C…

Yüzyılın Şerirleri…

Kudüs’ü Filistin topraklarını Yüzyılın Anlaşması adı altında Siyonist İsrail’e peşkeş çekenler, Türkiye güçlü olduğu sürece hain emellerine ulaşamayacaklarını iyi bildiklerinden Türkiye’nin içe döndürülmesi, zayıflatılması için her türlü melanetten geri durmayacaklardır.

1992’de Azerbaycan toprakları Ermenilerce işgal edilirken Türkiye’de devlet gücünü ellerinde bulunduranlar Azerbaycan halkının katliam bölgesinden tahliyesi için istenen 4 tane personel helikopteri veremediler. O gün Azerbaycan Cumhurbaşkanı merhum Ebulfez Elçibey bu olayı gözyaşları içinde anlattığında terör yandaşları müstehzi bir sırıtışla dinliyorlardı.

Suret Hüseyinov hainine darbe yaptırmışlardı.

1992’de Türkiye içe döndürülmüş terör azgın yüzünü bütün çıplaklığıyla ortaya koymuştu.

1992’nin Nevruz’unda yüzlerce vatandaşı katledenler aynı zamanda Karabağ’da da cinayet işlemeye devam ediyorlardı.

31 Ocak 1990’da Atatürkçü Düşünce Derneğinin kurucusu Muammer Aksoy’u katlederek başlattıkları seri cinayetlerle Türkiye’yi kaosa ittiler.1993’te Gazeteci Uğur Mumcu’yu öldürdüler, Şubat’ta Asayiş Bölge Komutanı Eşref Bitlis’i öldürdüler. Üç ay sonra 17 Nisan’da Özal’ı zehirlediler, Mayıs’ta Elazığ – Bingöl karayolunda 33 Mehmetçiği şehit ettiler. 2 Temmuz’da Sivas Madımak’ta, 5Temmuz’da Erzincan Başbağlar’da toplu katliamlar yaptılar. Arkasından ekonomik ve siyasi krizler sökün etti. Türkiye’yi zıvanadan çıkardılar.

Azerbaycan’da da benzer melanetleri sergiliyorlardı.

Zilletin uşakları, şimdilerde tehdit edildiklerini söyleyerek 90’lı yıllara benzer provokasyonlara zemin oluşturmaya çalışıyorlar.

Azerbaycan, 10 Aralık’ta Karabağ Zaferi’ni kutlayacak.

Türkiye güçlendikçe mazlumlar güçlenir.

Fransa’nın da kuyruk acısı bundan..