Dolar (USD)
32.52
Euro (EUR)
34.88
Gram Altın
2433.46
BIST 100
9779.68
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Ocak 2022

​İtibar suikastı

Yerli ve milli her ne varsa itibarsızlaştırma görevi ile hareket eden malum zihniyet işi zıvanadan iyice çıkarttı.

Nereden nasıl bakılırsa bakılsın her şey ayan beyan ortada.

Ülkemiz adına hayırlı bir gelişme veya haber anında troller ve görevliler tarafından itibarsızlaştırılarak piyasaya sürülüyor ve yiyenlere afiyetle yediriliyor.

Örnek mi?

Hangi birinden başlasam acaba?

En son iki talihsiz yaşanmışlıktan başlayalım.

Dünyanın dokuzuncu ülkesi olarak bilim insanlarımız yerli bir aşı üretti.

TURKOVAC

Pandeminin olağan üstü şartlarına rağmen yerli aşımızla ilgili faz çalışmaları dâhil yapılması gerekenler yapıldı ve tüm dünyada kullanılan diğer aşılar gibi acil kullanım onayı alarak vatandaşa uygulanmaya başlandı.

Kıyamette ondan sonra koptu.

Önce sosyal medyada, daha sonrada Türk Tabipler birliğinin en üst düzey sözcülerinden inciler(!) dökülmeye başladı. Diğer ülkelerin üreterek apar topar kullanıma soktuğu aşılarla ilgili süt dökmüş kedi sessizliğine bürünmüş olan tabipler birliğimiz yerli ve milli olan her şeye karşı olduğu gibi aşımıza da aynı acımasızlıkla saldırma cüreti ile zaten yok mesabesindeki itibarını sıfırlatma pahasına açtı ağzını yumdu gözünü.

Biz kimiz ki, aşı üretiyor ve mazlum dünyaya bu aşılarla umut oluyoruz.

Kafa bu dostlar.

Biz yapamayız.

Biz edemeyiz.

Biz başaramayız.

Kompleks üstüne kompleks

Bu tam bir aşağılık kompleksi, bu kompleksin psikolojisini ve travmanın nereden geldiği sorusunun cevabını doğrusu merak ediyorum.

Ciddi bir travma olmalı bu, insanın aklını başından alacak ağzından çıkanı kulağı duymayacak kadar ciddi olmalı.

Bir asırdır üzerlerinden atamadıklarına göre daha uzun süre bu kompleksin etkisi ile biz yapamayızcı güruh korkudan altına yapmaya devam edecek.

İkinci örnek hepimizin malumu TOGG.

Şaşkın ördekler gibi paytak paytak yürüyorlar.

Vak vaklarının nakaratı aynı terane.

Biz kim oluyoruz da otomobil yapıyoruz, biz yapamayız nereden çıktı bu derken Las Vegas’ta dünyanın gözü önünde parlayan yıldızımızı görünce, bunun neresi yerli, tüm parçaları toplama demeye başladılar.

Bu zihniyete milletimiz hiç yabancı değil. Aynı kafanın dedeleri babaları devrim otomobilini daha çalıştırmadan devirmişlerdi.

Bu zihniyetin en büyük meziyeti(!) çocuğu daha doğmadan boğmak.

Bu zihniyetin trolleri, topları, botları ve fondaşlarının yediği herzeleri görmemek için kör, işitmemek için sağır, anlamamak içinde aklı kiraya vermek gerek.

Yâda Üç maymun olmak.

Yalanı bile pazarlayarak satan bu güruhtan ülkemiz menfaatine hiçbir beklentim yok.

Gölge etmesinler yeter.

Çok şükür köprünün altından çok sular geçti.

Eski Türkiye’de yaşamıyoruz.

Millet olarak dimdik ayaktayız.

Kendileri çalıp kendileri oynamaya bir süre daha devam ededursunlar.

Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti.

Eski çamlar çoktan bardak oldu.

Kabızlık zihniyetiniz görmese de dünya görüyor olanı biteni.

Siz sırca köşklerinizden açlık edebiyatı yapmaya devam ede durun.

Battık bittik yandık kül olduk diye diye yok olurken, küllerinizden taze bir fidan olarak ülkemiz yeşerip dosta güven düşmana korku salıyor.

Üstadımızın bir dizesi ile makalemi sonlandıracağım.

“Yarın elbet bizim elbet bizimdir.

Gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir”.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.