Kimseye haksızlık yapmayın

Adalet en büyük terazidir. İnsanı, toplumu ve devleti ayakta tutan en önemli unsurdur. Adalet olmadan ne insanı ne toplumu ne de devleti ayakta tutabilirsiniz. Ne de büyük bir ülke olabilirsiniz.

Adaletten vazgeçerseniz neyiniz var neyiniz yok kaybetmeye hazır olun. Geçmiş milletlere ve devletlere ibret nazarı ile baktığınızda göreceğiniz en önemli unsurlarından biri adaletleridir. Kimlerin adaleti iyiyse o ayakta kalıp dünyaya sözünü dinletebilmiş ve zalimi durdurarak çok uzun yıllar yaşayabilmiştir. Kimlerin adaleti de kötüyse sözünü dinletememiş ve zulmü içerisinde kısa yıllar sonucunda ölüp gitmiştir.

Bildirildiğine göre “Adalet” bir emirdir. Emrin kazası olmaz. Namazın, orucun kazasını yapabilirsiniz. Ancak adaletin kazasını yapamazsınız. Vaktinde ve yerinde adil olmalısınız. Adaleti ihtiyaç olduğunda uyguladınız uyguladınız… Eğer uygulamadıysanız emri yerine getirmemiş olursunuz. Vakti ve yeri geçince uyguladığınız adalet, geç kalan adalet olacaktır.

Birlik, ülke için oksijen gibi hayatidir. Adalet ise ülke için, birliğin geleceği için yine oksijen gibi hayatidir. Adaletsiz, haksızlık yapılarak Birlik olunmaz. Bir insana, bir gruba, bir yapıya adaletten vazgeçip haksızlık yaparsanız “Birliği bozmaya” başlamışsınız demektir. En büyük Birlik bozuculardan birisi haksızlık yapmaktır.

Yine ibret nazarı ile geçmişe dönüp bakıldığında birliği bozan hangi olay varsa ana duygu olarak bana/bize haksızlık yapıldı duygusunu bulursunuz. Bunu İbliste bulursunuz, Kabilde bulursunuz.

Kırk yıl uğraştığımız terör belasına bakarsanız, birbirini ötekileştirip dinleme tenezzülü göstermeyen yapılara da bakarsanız göreceğiniz “haksızlık yapıldı” duygusudur.

Mehmet’i Fatih yapan Konstantinapol’ü fethedip İstanbul yapmasıdır. Ancak Fatih’in ülkesinin sahip olduğu Birliği ayakta tutan, devletini çok güçlü kılıp meşhur olan ve örnek alınan adaletidir. Kimseye haksızlık yapmama çabasının yüce gayretidir.

Birlik kurarken de Birliğinizi güçlendirirken de sizin dostlara ve yardımcılara ihtiyacınız olur. Birliğinizin gücü hem dostlarınızın hem de düşmanlarınızın azameti ile alakalıdır. Dostunuzun da düşmanınızın da yaptıkları ve yapmadıklarıyla Birliğinize katkısı yüksektir. Ancak kurduğunuz, kuracağınız Birliğe en büyük katkı kimseye haksızlık yapmadan uygulayacağınız adaletinizdir.

Dostunuza adil davranır çok iyi bir kardeş yaparsınız. Ancak dostunuza haksızlık yaparsanız belki onu birliğinize yeni bir düşman edebilirsiniz. Düşmanınız zaten hiç eksik olmaz ve boş durmaz. Düşmansız yaşayabilmek eğer inanmışsanız bu dünyada pek mümkün değildir. Düşmanınıza haksızlık yapmazsanız ola ki umulur ki onu birliğinize yeni bir dost edebilirsiniz.

O yüzden Birliğin temel taşı, Birliğin olmazsa olmazı adalettir. Birliğinizi ancak adaletle ayakta tutabilirsiniz. Birlik, adaletle herkese hakkını vermekle kuvvetli olur.

Adil olup hiç kimseye haksızlık yapmayın. Dost ya da düşman herkes yaptığı iyi ya da kötünün haksızlık yapılmadan karşılığını mutlaka almalıdır. İnsanlar, maddi ve manevi “Bana haksızlık yapılmadı. Hak ettiğimi aldım” “Bundan ötesi benim Hakkım olamazdı” diyebilsin. Diyebilsinler ki kurduğunuz birliğinizin dostu ve yardımcısı en önemlisi de “Haksızlık yapıldı duygusu” ile düşmanı olmasınlar.