Dolar (USD)
32.64
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2498.76
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Eylül 2020

Krizden fırsat değil, fırsatçı doğdu!

Krizlerden fırsatlar doğar. İnsanoğlu en çaresiz olduğu zamanlarda daha üretkendir. Ayrıca daha fazla çözüm odaklı çalışmalara imza atmıştır. İnsan zihninin en hızlı ve en fazla çalıştığı zamanlar genellikle köşeye sıkışıp yapabilecek hiçbir şeyi kalmadığı zamanlardır. Bununla ilgili olarak da bir deprem veya trafik kazası anında beynimiz hızlı bir şekilde çalışarak hayatımızı bir film şeridi gibi gözümüzün önünden geçirirken neyi, nerede, neden ve nasıl yanlış yaptığımızı en seri şekilde görüyor ve bunun pişmanlığını içimizde yaşayarak alternatif durumlar üretiyor. Bu söylediğimiz şeyler için ayırdığımız süre ise beş saniyeyi geçmiyor.

Hem bireysel hem de toplumsal bir varlık olan insan için durum böyle iken, en çaresiz olduğumuz zamanlarda daha kalıcı çözümler üretmemiz tabii bir durumdur. Milattan öncesinde yerleşik hayata geçmekte olan insanlık en zor zamanlarında tekeri icat ederek hayatlarını kolaylaştırmanın yolunu bulmuştur. Bu icat en ihtiyaç duyulan zamanda ortaya çıkarılmış ve insanlık tarihi boyunca da faydalı bir icat olarak karşımızda durmaktadır.

Krizlerden fırsatlar doğurmak insanoğlunun kodunda vardır ve bu kod en ihtiyaç duyulduğu zamanda ortaya çıkar. Bu anlamda da en büyük icatlar en çetin zamanların neticesinde ortaya çıkmıştır.

Hali hazırda ölüme ramak kalmış bir vaziyette yaşadığımız dünyada bir dar boğazdan geçiyoruz. Bugünkü yaşantımıza kadar şahit olduğumuz en büyük krizi yaşıyoruz. Bu kriz ne ekonomik, ne siyasi ne de askeri bir krizdir. Bu bir sağlık krizidir. İhmalimizin bedelini sadece kendi canımızla değil, sevdiklerimizin ve tüm insanların canıyla ödüyoruz.

Maske, eldiven, dezenfektan… Hayatımızın vazgeçilmezlerinden oldu. İnsanlarla ilişkilerimizin ölçüsünü samimiyetimizle değil, sosyal mesafe ile belirliyoruz. Bu öyle bir kriz ki, bedelini canımızla ödüyoruz. Şakası da telafisi de olmayan bir kriz kapımızdan içeri girdi, evimizin başköşesine yerleşti. Günlük yaşantımızda yapacağımız işleri ve yarına dair planlarımızı bu krizi hesaba katmadan yapmamız imkânsız bir hal aldı.

İnsanların canları pahasına mücadele ettiği bu zamanlarda bazılarımız da krizden fırsatlar doğar yerine krizden fırsatçılar doğar ilkesi(zliği)yle hareket ediyor.

Maalesef ki karantinanın ilk zamanlarında şahit olduğumuz görüntüler içler acısıydı. Ahilik kültürünün temelinin atıldığı bu topraklarda sözüm ona bazı esnaflar temel gıda maddelerini stoklayarak köşe dönme yollarını seçtiler. Lakin o şekilde dönülen köşelerin bitim noktasında esfeli safilinin olduğunu hiç hesaba katmadılar.

Gıda ürünleri iki üç kat fiyatlara satılırken maske, eldiven, dezenfektan gibi ürünler ise fahişin de ötesinde vicdansızlık seviyesinde rakamlara satıldı. Üç beş liralık ürünler on on beş kat fazla fiyata satıldı. İnsanlar canlarıyla imtihan olurken krizi kendi lehine fırsata çevirme gayretinde olanların virüsten daha tehlikeli oldukları bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu.

Şimdilerde ise uzaktan eğitim nedeniyle bilgisayardan, tablete, yazıcıya, görüntü ve ses sistemlerine varana kadar eğitimde kullanılan teknolojik ürünlerin fiyatları tavan seviyesine ulaştı. Bu zor zamanlarda insanların işini kolaylaştırmak yerine, sorunlarından ve ihtiyaçlarından nemalanmaya başladılar. Fırsatçılar boş durmuyor.

Çaresizliklerden faydalanmak bizi insanlığımızdan uzaklaştırır. Ağlayanın malı gülene fayda vermez diye boşuna söylememiş atalarımız.

Bugünler Allah'ın izniyle elbet geçecek ve hatırımızda kalanlar bize yapılan iyilikler ve kötülükler olacaktır. Bu dünyanın tartısı şaşmış olsa bile ahiretteki tartı asla şaşmayacak.

Canımızla imtihan olduğumuz bugünlerde yaşadığımız bu krizde kendi kendimize yetmeyi öğrenecek, yaşamanın ve yaşatmanın ne kadar faziletli bir eylem olduğunu idrak etmiş olacağız.

Unutmayalım ki Allah, kulunu asla sahipsiz bırakmaz.