Dolar (USD)
32.37
Euro (EUR)
34.95
Gram Altın
2324.27
BIST 100
9087.8
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

16 May 2021

Mazlumdan yana zalime karşı olmak

Acı her zaman acıdır ve insan olan, insan kalabilmiş herkesin vicdanını sızlatır. Acının, dili, dini, rengi ve ırkı yoktur, olamaz. Acı kategorize edilemez. İçimizi sızlatan, yüreğimizi burkan, bize insan olduğumuz hatırlatan ve dahası gözümüzden iki damla dökülmesine vesilen olan her hüzün acıdır ve bizi acıtır. Acıya kılıf bulmaya çalışmak, onu dar bir zeminde değerlendirip duruma göre anlamlandırmak insanlığımızın acziyetinin göstergesidir. Maalesef ki dünya evrensel acılar mezarlığıdır.

Bu acılardan biri de yaklaşık seksen yıldır siyonist ve emperyalist güçler tarafından Filistin’de yaşatılan acıdır. İşgalci zalimler tarafından kendi topraklarında esir hayatı yaşatılan ve her gün evleri başına yıkılan bir milletin dramının yaşandığı yerdir Filistin. Acının beşiği olmuş, her gün yeni bir acıya uyanılan toprakların adıdır Filistin.

Seksen yıla yakın bir zamandır Filistin’de yakılan ateşin can yakıcı sıcaklığı bütün dünyada hissedilmediği müddetçe de geçici pansumanlarla, yara bantlarıyla bu acının dinmesi mümkün değildir.

Bugün tekrar Filistin’de, Kudüs’te, Gazze’de siyonist zalimlerin yaktığı ateş, Doğu Türkistan’dabir türlü sönmeyen ateşe, Myanmar’da işkenceyle öldürülen çocuklara, yaklaşık otuz yıl önce medeniyetin beşiği (!) dedikleri Avrupa’nın göbeğindeki Bosna’da yaşanan kıyıma, Ortadoğu’da ve Afganistan’da bir türlü bitmeyen, bitirilmeyen savaşlara, Afrika’da açlıktan ölen çocuklara, Amerika’da ırkından dolayı katledilen siyahîlere ve dünyanın diğer yerlerinde yaşanan daha birçok zulme bizler sessiz kaldığımız müddetçe yanmaya devam edecektir.

Dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan bir acı bütün insanlığı harekete geçirmeli ve tepki tek olmalı. Acının adresi neredeyse yürekler orada birleşmeli ve hiçbir sebep gözetmeksizin mazlumun yanında olunmalı. Aksi takdirde bu dünyanın yaşanılabilirliği kalmaz.

Ortak tepki ve ortak ses dünyayı titretmiyorsa bir yerde dinen acı, diğer tarafta tekrar patlak verecektir. Mazlum her yerde mazlum, zalim de her yerde zalimdir. Olguları olaylara göre anlamlandırmak da basiretsizliktir.

Bir bayram sabahı bayramlık yerine kefen giydiriliyorsa çocuklara bu dünya çoktan ölmüş demektir. Daha acısı ise kendi ölümünden dünyanın da haberi yoktur. Mazlumların ölümüne her yürekte bir taziye çadırı kurulmuyor ve sızlamıyorsa o yürekler, hala acıya adres soruluyorsa, ölen sadece dünya değil, insanlığımız da ölmüş demektir.

Bu kadar acının dinmesi için çözüm olarak bugün hep birlikte, dinine, ırkına, rengine, milletine, adresine bakmaksızın mazlumun yanında zalimin karşısında saf tutalım.

Cemil Meriç’in “Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur.” ve MalcolmX’in“Hiçbir şeye taraf olmayan bir adam, herhangi bir şey için yıkılacaktır.” sözleri bir taraf olmamız gerektiğini, aksi takdirde bitaraf olacağımızın işaretidir. Bitaraf olan da bertaraf olur. Biz de zulmün, haksızlığın olduğu yerde mazlumun tarafını seçmeli, zalime karşı durmalıyız. Bugün mazlumdan ve haklıdan taraf olmazsak ne insanlığımız kalır, ne de çocuklarımıza özgür ve huzurlu bir dünya… İşte o zaman da dünya dediğimiz şu yeryüzü zalimin oyuncağı, mazlumun ise kâbusu olur.

Zalimler tarafından katledilen bütün mazlumlar için bugün gelin hep beraber yüreğimizde bir taziye çadırı kuralım ve insan olduğumuzu yeniden hatırlayıp, insanlığımızın gereğini yaparak zulme ve zalime dur diyelim. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (SAV), “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” hadisini kendimize şiar edinip, hakkı haykırıp, haklıdan ve mazlumdan yana olalım.

Dün Peygamber Efendimiz’e (SAV) zulmeden zihniyet bugün O’nun ümmetine zulmediyor. Zihniyet her çağda isim değiştirse de varlığını devam ettiriyor. Zalim zihniyete ise Yüce Allah’ın cevabı açık ve nettir: “EbûLeheb'in elleri kurusun. Zaten kurudu. Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı. O, bir alevli ateşe girecektir.” (Tebbet Suresi, 1-3. Ayetler) Bu dünyada göremezsek de ahirette muhakkak zalimlerin ne mallarının ne de kazandıklarının onlara fayda vermeyeceğini ve atılacakları yerin alevli ateş olacağını göeceğiz. Bizim elimizle olmasa da Allah kendi eliyle onların cezasını muhakkak verecektir. Bize düşen ise dünyanın gözü önünde işlenen bu zulümlere sessiz kalmamak, inancımız ve insanlığımızın bir gereği olarak tepkimizi sözlü ve fiili bir şekilde göstermektir.

Çünkü“Çocuklar uyurken susulur, ölürken değil…”

 
ABONE OL
Deniz feneri detay
Deniz feneri detay
Kızılay 160x600
TDV ramazan