Dolar (USD)
32.51
Euro (EUR)
34.55
Gram Altın
2492.49
BIST 100
9548.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

09 Ağustos 2021

MEB'de devir teslim

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk maalesef istifa etti. Bu istifayı epeydir bekleyen biri olarak açıkçası üzüldüm. Kendisini makamında ziyaret ettiğimde bazı çevrelerce hedefe konulacağını bizzat ifade etmiştim.

Öyle de oldu.

Örneğin gerek ETCEP adlı proje gerekse Cahit Zarifoğlu’nun kitabının toplatılması gibi önceden gerçekleşmiş olan birçok hadise Ziya Selçuk’un üzerine yıkılmak istendi.

Oysa 2002 yılından itibaren yedi bakan değiştiren AK Parti’de işin içinden gelen, eğitim sorunlarına vakıf, öğretmene ve öğrenciye en yakın bakanlardan biriydi.

Göreve başladığı ilk gün “Öğretmenlerimizin kalbine, gönlüne dokunmayan bir sistem başarılı olamaz" diyerek onlar için fevkalade onur kırıcı olan Alo 147 şikâyet hattını kaldırması bile öğretmenlere olan saygısını göstermekteydi.

Şansızlığı ise bakanlığının küresel çapta bir salgına denk gelmesi oldu. Bilim Kurulu’nun okulları kapatma kararları maalesef Ziya Selçuk’a mal edildi. Ve bu konuda sıkça eleştiri aldı.

Ben kendisini mütevazı kişiliğiyle ve 2023 Eğitim Vizyonu açılış konuşmasında ifade ettiği şu sözlerle hatırlayacağım; “Eğitim sisteminin çift kanadı temsilen aklı ve kalbi birleştiren bir yolculuğa ihtiyacı var.”

Yeni Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in de Ziya Selçuk’un bu tespitine gönülden katıldığına hiç şüphe etmiyorum.

Eğitim kuşkusuz zorlu bir alan ve kimsenin elinde sihirli bir değnek yok. Ancak şu bilinmelidir ki Türkiye’nin milli bir eğitim sistemi henüz tesis edilemedi. Eğitim sisteminin dayandığı bir felsefe ve tarihi gerçeklik yok.

Sürekli ifade ettiğim gibi; geçmişte dünyayı yönetmiş, kültür, sanat ve düşüncede ileri seviyeyi yakalamış imparatorluk bakiyesi bir milletin mektepleri böyle olmamalıydı.

Bugün mektepler iskelet gibi. Ruhu yok! Gençler bilinç kayması yaşıyor. Yetişkinler ise kendine ve ülkesine yabancı! İşte varsa bir eğitim sorunu budur.

Kısacası eğitimin aynı zamanda ciddi bir zihniyet sorunu olduğunun bilinmesinde fayda vardır. Dolayısıyla yeni bakanın öncelikle bu doğrultuda reformlar yapmasını diliyorum.

Selçuk Belediyesi ne yapmaya çalışıyor?

Ülke bir taraftan yangınlarla, sellerle ve kirli propagandalarla mücadele ederken Selçuk Belediyesi 80’e yakın hobi bahçesini imara aykırı olduğu gerekçesiyle yıkıyor.

Halk, vaktiyle masraf ettiği hobi bahçelerinin yıkılmasına tepki gösterirken belediye yetkilileri de “Prefabrik evlerin yapıldığı yerler, tarım alanlarıdır. Tarım alanlarında kanun gereği kaçak yapı yapılamaz. Bizim amacımız, tarım alanlarını korumaktır” diyor.

Toplum Bahçeleri ve Hobi Mağdurları Derneği Başkanı Neşe Öztürk ise başka bir şey söylüyor.

Neşe Öztürk, insanlarımızın kentsel dönüşümden dolayı her ne kadar dairelerde oturmayı tercih etseler de dünyada birçok örneğini gördüğümüz gibi mahalle ve müstakil hayata da özlem duymaya başladıklarını söylüyor.

Yani insanlar sadece toprakla uğraşmak ve uğraşırken hava şartları ve özel ihtiyaçlardan dolayı kendilerine gölgelik, baraka ( o da 20 metrekare) konteynır ya da ahşap ev vs yani bir ailenin tamamen yaşayabileceği şekilde olmayan zaruretten doğan ağaçlarını bostanlarını sulamak İçin kendilerine barınma yerleri yapmışlardır.

17 Haziran 2020 tarihinde tarım bakanlığının hazırladığı torba yasasına alelacele hobi bahçeleri yıkılması kararı eklenmiş. Ancak Dernek Başkanı Neşe Öztürk’e göre; tarım arazileri hobi bahçeleri adı altında kaçak villalar İle doludur söylemi tamamen asılsızdır.

Dolayısıyla burada evvela bahçe ve kaçak villayı inceleyip ayrıştırmak gerekiyor. Yani amacı dışında yapılan bahçeleri ayırt etmek gerekmektedir.

Ne var ki “Konya Selçuklu Belediyesi tüm erteleme talebine karşılık vatandaşlarımızı karşı karşıya getirmek istiyor” diyor dernek başkanı.

Mağdurlar Konya AK parti İl Başkanlığı, Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Konya vekilleri ile görüşme talebinde bulunmuş ancak her defasında kapılar yüzlerine kapatılmış.

Burada insanların istediği sadece yıkımların durdurulması ya da ertelenmesi. En önemlisi de insanlar belediyenin şöyle bir zamanda bu yıkım ısrarını anlamakta güçlük çekiyorlar.