Dolar (USD)
32.56
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2418.44
BIST 100
9645.02
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Paraya kulluk helake götürür!

Günümüzde insanlar, sahip oldukları malları, evleri, giysileri, yiyecekleri ve paraları sergileme eğilimindedirler. Bazı kişiler, özellikle çok paraya sahip oldukları mesajını dış dünyaya vererek çok güce sahip oldukları şeklinde bir algı oluşturmaya çalışmaktadırlar. Kişilerin, en kısa sürede en kurnaz yollarla çok paraya sahip olma şeklinde büyük bir saplantının ve sapkınlığın mahkumu olduklarını söyleyebiliriz. Hiçbir emek sarf etmeden, bilgiden ve birikimden yoksun olarak kurnazca, ahlaksızca ve akılsızca yolsuzlukla, yalanla ve yapaylıkla para, güç ve değer sahibi olacaklarını sananlar büyük bir aldanış içerisindedirler. Kurnazca yollarla elde edilen paralar, insanı daha fazla yolsuz, yalancı ve yapay yapmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Yığınla paraya sahip olduğunu sergileyenler, yolsuzluklarının, yapaylıklarının ve yalancılıklarının içinden çıkılmaz bir hal aldığını herkesin gözü önünde sergilemektedirler.

Yalancılıkla, yolsuzlukla ve yapaylıkla yığınla paraya sahip olduğunu gösteren ucube varlıklar, küstahlaşmayı kendilerinin sahip olduğu bir imtiyaz olarak algılamaktadırlar. Yolsuzlukla ve yapaylıkla çaldığı paralar sayesinde şımarık, küstah ve kabatavırlarla herkese güç gösterisi yapan vahşi tipler, ahlaki ve insani açıdan çürümenin resmini oluşturmaktadırlar. Yozlaşmışlığın resmini, bu vahşi tiplerin desteler dolusu parayı sergilerken verdikleri pozlardan görebiliriz. Hırsızlık, yolsuzluk ve yapaylığını kamufle etmek için alınan lüks arabalar, şık takım elbiseler ve saç stilleriyle her şeyin parlak, beyaz ve ışıltılı olduğunu sanma şeklinde derin bir tükeniş durumu sergilenmektedir. Bir hadiste paranın akılsızlaştırdığı ve ahlaksızlaştırdığı kişilerin durumu şu şekilde ifade edilmektedir: “Altın ve gümüşün, kibir ve gurur izleri taşıyan elbisenin kulu olan helâk olsun. Çıkar düşkünü (muhteris) kişiye dilediği verilirse memnun olur, verilmez ise razı olmaz.”

Paranın insanın nesi olduğu sorusu önemlidir. Bazı insanlar, parayı güç ve başarının sembolü olarak görmektedirler. Bazı insanlar ise, paranın bütün kötülüklerin kaynağı bir şeytan olduğunu iddia etmektedirler. Para, güç ve başarının sembolü bir melek olmadığı gibi, kötülüklerin kaynağı bir şeytanda değildir. Parayı, karanlık ve kirli taraflarını örtmek için kullanan insanın kendisidir. Burada sorun para değildir. Sorun, kişinin parayla kurduğu ilişkinin niteliğinden kaynaklanmaktadır. Özdemir Asaf, insan ve para arasındaki ilişkide belirleyici olanın insan olduğunu net olarak ifade etmektedir: “İnsan mı paraya bağlı, para mı insana bağlı?/ Bu, insana bağlı.” Paranın bütün kapıları açan, bütün çirkinlikleri ve kötülükleri gizleyen bir değer olarak düşünülüyorsa, kişi her türlü köleliğin yollarını kendisine açıyor demektir.

Yalanla, yolsuzlukla ve yapaylıkla elde edilen para, insana bütün kötülüklerin, şerlerin, çirkinliklerin kapısını açmaktadır. Emekle, bilgiyle, tecrübeyle, öğrenmeyle elde edilen para, insana huzur, mutluluk ve doyum vermektedir. Yolsuzluk, yapaylık ve yalanla çok parayı çalıp çırpan kişilerin, en belirgin özelliği aç gözlülükleridir. Yolsuz, yapay ve yalancı kişilerin, açgözlülüğünü doyuracak hiçbir maddi ve manevi kaynak yoktur. Yolsuz, yalancı ve yapay kişiler, akıllarını ve ahlaklarını yitirmiş çılgın mahluklardır. Para yığınlarına ve lüks arabalara sahip olmanın aynı zamanda kendilerini en akıllı, ahlaklı ve erdemli göstereceği şeklinde bir yanılsama içindedirler. Paralarla ve arabalarla verdikleri pozlar, aslında akılsızlığın ve ahlaksızlığın muhteşem bir şekilde sergilenmesinden başka bir şey değildir. En tehlikeli insanlar para karşısında akıllarını ve ahlaklarını yitiren küstahlar ve aç gözlülerdir.

Rahmet Peygamberi, ahlakı, dini, aklı, ibadeti, maneviyatı, bilgiyi, özgürlüğü, onuru, barışı, hukuku ve erdemi para ve güce indirgeyenler için “altına, gümüşe, paraya ve güce tapan” anlamında "abdüd-dinar”, “abdüd-dirhem" kavramlarını kullanmaktadır. Dirhem ve dinara abd olmak, yolsuzluğa, yalana ve yapaylığa kul olmaktır. Yalana, yapaylığa ve yolsuzluğa abd olanın sonu ise “helak olmaktır.”