Dolar (USD)
32.61
Euro (EUR)
34.74
Gram Altın
2495.63
BIST 100
9524.59
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

25 Ocak 2022

Sadık Ahmet unutulmadı

TBMM eski başkanlarından merhum Sabit Osman Avcı’nın “Unutmayanlar unutulmaz” sözlerini Bülent Arınç eski mesai arkadaşları buluşmasında hem eski günleri yâd, hem de geçmiş günlerle ilgili anılarımızı tazelemiştik.

Gitmeseler ve görmeseler de okurlar arasında yurtdışında yaşayan akrabası olanlar vardır. Onların varlığını her an hisseden ve yüreklerinde taşıdıkları sevgilerini dışa vuranlar olduğu gibi sessizliğini bozmadan derin hülyalar içerisinde hasretini içine atan kardeşlerimiz de vardır. Vatanı ve vatanla ilgili özel duygularını deryadaki balığın suyu fark edemediği misali vatanın kucağında yaşayanlar pek fazla algılayamayabilir.

Öyle, ya da böyle…

Vatanından ayrı kalınca anlarız kadir ve kıymetini. O nedenle yurdumuzdaki bayrağın dalgalanmasını, camilerimizdeki ezanların dinmemesini dualarımızda tekrar ederiz.

Lafın tamamını söylemeden girizgâhı burada keselim.

Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanımızın himayelerinde bir vefa toplantısı gerçekleştirildi. Batı Trakya Türklerinin tarihî yolculuğunda yeri doldurulamayan Doktor Sadık Ahmet’in doğumunun 75. Yılı vesile edilerek kapsamlı bir anma programı icra edildi. Davet edilmediğimizden oradaki konuşmaları haber sitelerinden ve sosyal medyadan takip ettim. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın uhdesinde tertiplenen geceye katılanları çok kısmetli saymakla birlikte gıpta etmedim değil.

İsmiyle müsemma sadık bir dava adamını zikrederken onun kısacık ömrüne Batı Trakya Türkü kardeşlerimizle verdiği mücadeleyi bu vesile hatırlatmış oldular. İnandığı değerler üzerine evrensel insan haklarını milleti üzerinden idame ettiren Sadık Ahmet’e rahmet diliyorum. Onu günümüzde hatırlamak ve onun yaptıklarını nesle aktaranların vefasını da unutmamak lazım. Zira Batı Trakyalı kardeşlerimizin o gün yaptıkları mücadele halen devam etmektedir. Bu konuda mübadil bir ailenin ferdi olarak şükran duygularımı ifade ediyorum.

Katıldığımız bir Balkan seyahatinde kalabalık Türk nüfusu ve müftülük merkezinin de bulunduğu Batı Trakya Müslümanlarının dinî ve kültürel merkezi Gümülcine’de Sadık Ahmet’in kabrini eşimle ziyaret etmiştik.

‘Komotini’ adıyla anılan Gümülcine’de cami ziyaretimiz ve ardından yaptığımız gezinti sonrasında ahşap sandalyeler üzerinde kahvemizi yudumlarken dinlenmiş, Batı Trakyalı kardeşlerimizden ‘kırk yıl hatırı olacak’ kahveden satın alıp teberrüken Türkiye’deki dostlarımıza getirmeyi ihmal etmemiştik.

Hiç şüphesiz cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı Sadık Ahmet’in yâd edildiği programı takdir ediyorum. Ancak, programa iştirak edemeyenlerin Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nca yayınlanan muhtevalı eseri tarihe ışık tutacak olmasından ötürü daha çok önemsediğimi belirtmek isterim.

Kitabın hazırlanmasında emekleri olanların isimlerini sayacak değilim. Zira inanıyor ve biliyorum ki onlar bu çalışmaya başlarken çıktıkları yolun şuurunda, yapıp ettiklerinin karşılığını da inancımız gereği alacaklarını biliyorlardır.

‘Marifet iltifata tabidir’ özdeyişini yerine getirme talebime bir saat geçmeden arandık. Ertesi gün ‘Doktor Sadık Ahmet’ kitabıyla birlikte Bulgaristan’da yaşayan soydaşlarımızın yakın tarihimizdeki çilesini derinliğine anlatan ‘Belene’ kitabıyla Memleketim ve Telve isimli mecmuaları ulaştırıldı.

Önce de belirtmiştim müktesebatımıza uygun konularda dostlarımızın yanı başındayız ve’s selam.