Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
34.86
Gram Altın
2495.68
BIST 100
9707.02
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

27 Şubat 2021

Sağdan soldan

Son bir yıldır virüsle yatıp virüsle kalkıyoruz. Bilen bilmeyen nerede ise ağzı olan herkes konuşuyor.

Virüs denen ucube dalgasını geçmeye tüm hızı ile devam ediyor. Kılıktan kılığa girerek içinde barındırdığı gizemini koruyarak her gün yeni bir hüneri ile şişeden çıkan cin gibi çıkıyor.

Devlet millet el ele bugünlere geldik.

Don Kişot’un gölgesi ile yaptığı savaştan daha acyiplikleri normalimizmiş gibi kabul edip büyük oranda kurallara uymaya çalışarak kör topal hayatımızı devam ettiriyoruz.

Bir çok ülkeye göre bu ucube virüse karşı verdiğimiz savaşta her yönden daha iyi olduğumuzun bilinmesine rağmen sağdan soldan çatlak seslerin yükselmesine doğrusu bir anlam veremiyorum.

Aşılama döneminden önce virüs savaşına karşı devlet-millet birlikteliği ile verilen mücadele bazı aksaklıklara rağmen dünyanın bir çok ülkesinde gıpta ile karşılanmıştı.

Sayıları azda olsa borazanlarının gürültüsü ile baskı oluşturan malum zihniyetin iflah olmaz trolleri tarafından bu başarı yerden yere vurulmuş ve böyle zor bir dönemden bile menfaat devşirme bas itliği sergilenmişti.

Çok şükür o günler geride kaldı. Sağdan soldan ürüyenlerin olmasına rağmen kervan yürümeye devam etti.

Şimdi bu ucube virüse karşı savaşta bir hamle daha yaparak aşılanıyoruz. Kısa sürede nerede ise 10 milyon insanımızı aşılayarak bu hamlede de dünyanın yine en önündeki ülkelerden birisi olduk.

İlk on ülkenin içindeyiz.

Malum zihniyetin çatlayan trolleri durumdan vazife çıkarma peşinde.

Bir çıngıdan kıvılcım oluşturarak ülkemizi yakmaya yeminli bu güruhun eline fırsat verilmemeli.

Kongreler ve cenazeler üzerinden oluşturulmaya çalışılan algı satıcılığına malzeme üretilmemeli.

Şunu çok iyi biliyoruz.

Bu malum kesim yaygaracılıkta maalesef çok başarılı.

Bir çok alanda olduğu gibi pireyi deve yapar ve dulu kız olarak satar.

Huylu huyundan vaz geçmeyeceğine göre bu güruhun kötü niyetine malzeme olmamalı ve malzeme üretecek eylemlerden uzak durulmalı.

Kırmızı görmüş boğalar gibi saldırdıkları bir kaç alan var.

En başta geleni din ve dinle ilgili değerler.

Milletin gönlünde taht kurmuş ve geçtiğimiz günlerde ahirete irtihal eyleyen kişilerin cenazelerindeki kalabalık üzerinden yeni bir fırsat ele geçiren mal bulmuş mağribicilere bir kez daha temcit pilavı servis etme fırsatı verildi.

Sağlık bakanımızın özrü beni tatmin eylese de bu güruhu tatmin etmedi.

Etmeyecek de .

Onların tatmin olacağı tek şey Cumhurbaşkanının özrü değil , istifası.

Devletimizin kiminle nasıl mücadele ettiğinin hiçbir önemi yok. Ülke bütünlüğünün de önemi yok.

Virüs illeti ile mücadelede yüze yüze kuyruğuna gelindi.

Virüs şöyle ya da böyle bu yıl sonuna kadar def olup gidecek.

İçinden geçtiğimiz bugünlerin en doğrusunu tarih kitapları yazacağına göre tarihe kötü iz bırakanlardan olmayalım.

Aşılama üzerinden en küçük bir hataya karşı, tetikte bekleyen güruha kemik olacak en küçük bir yanlış dev aynasında taraftarlarına servis edileceği için azami dikkatli olmak gerekiyor.

***

Dost meclisinden…

Değerli okurlarım dost meclisinde dost bildiğim bazı kişilerin ağzından çıkanlar bendenizi ziyadesi ile üzdü. Üzüntüler ve acılar paylaşılarak azaldığı için sizlerle paylaşıp acımı azaltmak isterim.

Görev dışı kalmış bazı kardeşlerin Cumhurbaşkanımız ile ilgili ağzından çıkan cümlelere insaf diyesi geliyor.

Bir dost zalim sıfatını kullanınca yanımdaki başka bir dost yüksek sesle insaf dedi.

Demese ben diyecektim ki, başka bir dostta İstanbul belediye başkanını yağlama girişiminde ölçüyü kaçırınca bu kez de ben insaf dedim.

İnsaf ki , ne insaf.

Yağlayıp ballandırdığın kişi pandeminin zirve yaptığı günlerde çok zırvalamış ve Başakşehir Çam ve Sakura hastanesinin yollarını yapacak ekonomik gücünün olmadığını beyan ederek hastanenin açılışını geciktirmişti dedim ve sustum.

Sayılacak onlarca yüzlerce başka ucube açıklaması var hazretin. Neresini yağlayıp ballıyorsun bu acezenin be dost bildiğim kardeşim.

Suçlu arıyorsa bir insan önce kendini bir yoklasın.

Kalbinin künhüne şöyle bir baksın.

Görürse ne ala.

Hala görme özrü ile sağa sola sataşıyorsa o zaman da aynaların karşısına geçerek içindeki ben ile kendi benliği arasındaki bozulmuş ayarı düzelttikten sonra konuşacak takati kaldı ile konuşsun.

İşkembeden atıp tutmanın sadece bu dünyada değil, hesabın hasbi olduğu dünyada da bedeli var.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.