Dolar (USD)
32.60
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2503.28
BIST 100
9480.66
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

25 Ekim 2020

Sanat kalelerimizin bayrakları dalgalanıyor

Zor şartlara rağmen bin bir zahmetle çıkmaya devam eden fikir, kültür ve edebiyat dergileri, sanat kalelerimizde birer bayrak gibi dalgalanmaya devam ediyor.

Türkiye’de büyük iddialar taşımadan, maddi zorluklara rağmen çıkmaya devam eden kültür, sanat ve edebiyat dergileri, düşünce dünyamızı diri tutmaya devam ediyor. Genel Yayın Yönetmenliğini Sadık Yalsızuçanlar’ın yaptığı Edebiyat Ortamı Ankara’da hazırlanıyor ve Türkiye’nin her tarafına ulaşıyor. İki ayda bir çıkan dergi, zengin muhtevası ile göz dolduruyor. Fethi Gemuhluoğlu ve Nuri Pakdil gibi mütefekkirler hakkında kıymetli yazıların yer aldığı derginin son beş sayısı dopdolu. Nazif Gürdoğan, Suad Alkan, Suavi Kemal Yazgıç ve Atıf Bedir öne çıkan yazarlar.

Mustafa Ruhi Şirin ise “Hiroşima Çocukları” ile çağın vicdanını sorguluyor. Mustafa Özçelik de “Hallâc-ı Esrâr Destânı” ile okurlarının karşısına çıkıyor. Fatma Atıcı “Mırmır Radyosu” hikâyesi ile ‘merhamet medeniyetimiz’in ışıltılı dünyasına bizi davet ediyor.

“Yeni bir dünya kurulacaktır”

Merhum Fethi Gemuhluoğlu’nun 19 Nisan 1957’de Arapgir Postası’nda neşredilen “Yıkılması Mukadder Olan İmparatorluk: Büyük Britanya” yazısı, günümüz hadiselerine ışık tutuyor. Gıyasettin Dağ yazısının başlığına, Gemuhluoğlu’nun bir muştu gibi şu sözünü çıkarmış: “Yeni Bir Dünya Kurulacaktır.” Şakir Kurtulmuş “Günlerin İzi”nde günlüklerini paylaşıyor. Fahri Tuna Cihat Zafer’i, Sadık Yalsızuçanlar Nedet Ekici’yi anlatıyor. Dr. Timuçin Çevikoğlu, ‘Şarkı’ formunu öne çıkaran büyük bestekârımız Hacı Ârif Bey’in az bilinen hususiyetlerini bize hatırlatıyor. Bu sene içinde sonsuzluğa yürüyen şair, musikişinas ve belgesel yönetmeni Mehmet Ragıp Karcı merhumun ardından Mehmet Atilla Maraş ve İbrahim Halil Çelik vefa yüklü yazılar kaleme almışlar. Suad Alkan’ın 75. sayıda yer alan “Rönesans-Fetih-Ayasofya ve Politika”sı, yeni, derin ve kuşatıcı bir bakış açısı getiriyor. Üstat Sezai Karakoç’un Diriliş dergisinden iktibas edilen “Kaderimizin Ayasofya’sı, Ayasofya’mızın Kaderi” makalesi, ulu mabedin düşünce ve inanç dünyamızdaki esaslı yerini belirliyor. Edebiyat Ortamı’nda Dr. Timuçin Çevikoğlu’nun “Neyzen (Tevfik) Baba’nın ‘Ney’i” başlıklı lirik yazısı ile Fethi Gemuhluoğlu’nda oğlu Mehmet Ali Gemuhluoğlu’na yazıp yolladığı rikkatli mektup, okurda hüzünlü bir dalgalandırma meydana getiriyor.

Derginin Armağanı Kitaplar

Bu yazıların dışında dergide ayrıca daha pek çok şiir, deneme, hikâye, röportaj bulunuyor. Edebiyat Ortamı ile birlikte okuyuculara armağan edilen kitaplar da çok değerli. Hepsi de emek mahsulü olup titizlikle hazırlanmış seçkin metinleri ihtiva ediyor. En azından isimlerini ve yazarlarını zikredelim: Edebiyat Ortamı Şiir Yıllığı 2020 (Ali Sali), Edebiyat Ortamı Öykü Yıllığı 2020 (Yunus Nadir Eraslan), Melâmî – Bir Neyzen Tevfik Portresi (Mehmet Aycı), Nazım Denizinin Reisi Bâkî (Bahir Selçuk). Aziz dostum, kıymetli edip Sadık Yalsızuçanlar’a ve Edebiyat Ortamı’na katkıda bulunanlara teşekkürler. Ellerine, gözlerine, yüreklerine ve gönüllerine sağlık.

Bir Medeniyet Dili: Hece

Ankara’da yıllardan beri mükemmel bir şekilde yayımlanan ve edebiyat dünyamıza birçok değerli ismi kazandıran Hece dergisi, 24’ncü yılını idrak ediyor. Türkiye şartlarında bu çok önemli bir yaş. Başında Rasim Özdenören gibi usta bir yazarımızın bulunması ise ayrı bir talih. “Bir İşin Adamı mı Olur, İnsanı mı?” başlıklı ön yazıda, Türkçede kullanılan bazı kavramlar değerlendiriliyor. Özdenören, seçtiği kelime ve kavramların çağrışımlarına dikkat çekerken ihmal edilen hususların altını çiziyor.

Mustafa Ruhi Şirin, “Çocuklar İçin İstanbul Şiirleri” yazmaya devam ediyor. Dergide pek çok kıymetli yazı ve şiir var. Ama Cihan Aktaş’ın merhum Asım Gültekin’i anlattığı “Bağlantı Ustası Bir Asım”ı, yürek yakıcı bir metin olarak ruhlara doluyor. Bir sanatçı duyarlığı içinde Asım’ın o çok geniş, renkli, hareketli ve bereketli dünyasını terennüm ediyor. “Amasya’nın yürekli çocuğu”nun İstanbul’da insanlar ve gruplar arasında nasıl bir gönül köprüsü kurduğu ifade ediliyor. Vefa yüklü bir yazı. İnşallah Amasya Valiliği ve Belediyesi de kadirbilir davranır ve bir zamanlar İstanbul’u dinamizmi, aşkı ve imanı ile dalgalandıran Asım Gültekin’in adını bir kültür merkezine veya bir okula verir. Adem Turan ve Atıf Bedir, Ersin Nazif Gürdoğan büyüğümüzü anlatıyorlar. Son bölümde, kısa süre önce vefat eden şairler Ahmet Yücel ve Seyyid Ahmet Kaya’ya dair tahassüs var.

Hece’nin Hikâyeleri

Hece dergisinin kardeş dergisi Hece Öykü 101. sayıya ulaşmış, maşallah. 1001’i de görür inşallah. Yine kıymetli hikâyecimiz Rasim Özdenören’in idaresince edebiyat âlemine ulaştırılan Hece Öykü’de Hasibe Çerko’nun “Kuzey”, Recep Seyhan’n “Gözlerinde Çivi Yoktu Senin” başlıklı hikâyelerini bir çırpıda okuyoruz. Mehmet Aycı’nın “Yaşadığım Gibi” başlığı altında süren hatıralarında bu sefer “Ansızın İçimizde Keskin Bıçaktan Taylar” var. Hece Öykü’de daha pek çok hikâye mevcut. İstikrarlı bir şekilde çıkmaya devam eden Hece Öykü’ye de Hece gibi hayırlı ve bereketli ömür diliyorum.

Hicranlı Vatan: Kerkük

8- Şehir ve Kültür

Mehmet Kâmil Berse yönetiminde İstanbul Fatih’te hazırlanan Şehir ve Kültür dergisi, titiz baskısı, zarif kapağı ve estetik sayfa düzenlemesi ile beğeniliyor. Medeniyet odaklı yazılarla dergiciliğimizin yüz aklarından olan Şehir ve Kültür’de Hüseyin Yürük, gönül coğrafyamızın iki müstesna köşesini, “Yitik Coğrafyanın Şehirleri” olan Kerkük ve Erbil’i anlatıyor. Mehmet Cemal Çiftçigüzeli Bâbıâli hatıralarına devam ederken Dr. Şakir Diclehan makalesinde, “Şairlerin İstanbul Tutku ve Sevgisi”ni vurguluyor. Mehmet Mazak, ilginç bir konuyu ele almış bu sayıda: “Eski İstanbul’da Su Tiryakileri”. Muhsin İlyas Subaşı’nın yazısı Ayasofya’ya dair. Dergide merhum Vahap Akbaş ile Mehmet Ali Sarı ve Ünver Oral’ın hizmetleri ve eserleri de unutulmamış.

Zaptiye Ahmet’i Hatırlayış

Geçenlerde Milat gazetemizde tanıttığımız Zaptiye Ahmet hakkında bu sefer Muhsin Karabay çok değerli bir makale yazmış. Kültür tarihçimiz Dursun Gürlek’in Cumhuriyet Devrinde Bir Osmanlı Akıncısı Zaptiye Ahmet adlı eserini merkeze alan Karabay, toplum olarak hafızamızın zayıflığına dikkat çekiyor. Zaptiye Ahmet’in “nisyana terk edilen”ler zümresinden olduğunu ifade eden Karabay, yazısını şu satırlarla tamamlıyor: “Vefat ettikleri ilk birkaç yıl içinde toplantılarla anıldıkları hâlde daha sonra ne isimlerini anan oldu ne de eserlerini basan!.. Bakın eserlerini diyorum… Bu insanlar ki, geride eserler bırakmışlardı… Onlar bile unutulup gittiler… Kitaplarının yeni baskıları yapılmayan nice kıymetli yazar ve şairimizin unutulduğunu ben size isim isim sayabilirim ama siz okuyuculardan değil de onların nihayetlerinden ve aziz hatıralarından utandığım için yazamıyorum. Bugün onları hatırlayıp anan ve onların mezarlarını yerlerini bilenler bile neredeyse kalmadı.”

Yeni Dünya’da Tasavvuf ve Hikmet

Fatih’te yıllardan beri irfan dünyamıza hizmet etmek amacıyla çıkarılan Yeni Dünya dergisinin yeni sayısı, gönül dünyamıza açılan kapı olma özelliğini koruyor. “Tasavvuf ve Hikmet”, derginin kapak konusu. Yunus Emre Altuntaş’ın Prof. Dr. Süleyman Uludağ ile yaptığı mülâkat, okuyucu için aydınlatıcı, istifadeli ve geniş ufukludur. Diğer tasavvufi yazılar da ehil kalemler tarafından yazılmış. Keşke bazı televizyonlardaki tartışma programlarında arz-ı endam eden kimi cahil cühela, büyük lâflar edeceklerine bu açıklamaları, konuşmaları ve metinleri okusa da birazcık aydınlansa. Yeni Dünya’nın iki güzel eki var: Hanımlar için Hanımefendi ile çocuklar için Beyza

Ahmet Yücel’i Unutmadılar

11- Yedi İklim

Ali Haydar Haksal’ın yönetiminde devam eden Yedi İklim dergisinde önemli bir bölüm, merhum Ahmet Yücel için dosya olarak ayrılmış. Burada Ebubekir Eroğlu, Ali Haydar Haksal, Mehmet Özger, Ali Rıza Akçay, Mehmet Tahir Arıkan, Yasin Doğru, Mustafa Aydoğan, Ethem Erdoğan, Abdullah Yalın Karadağ, Fatih Memiş ve Osman Koca, Yücel hakkında duygu ve düşünceleri ile hatıralarını kaleme almışlar.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan ve kültür dünyamıza her ay armağan edilen Şehir dergisinde ekim sayısında Ihlamur dergisinin Yayın Yönetmeni Hakan Sarı ile yapılmış mühim bir konuşma var. Dergicilik macerasını ve Türkiye’de dergiciliğin meselelerini dobra dobra anlatan Sarı, “Dergiyi yaşat ki edebiyat yaşasın” diyor.