Selim bebek geldi

Selim bebek de kim diyeceksiniz. Selim benim ilk torunum. 27 Kasım günü hayata gözlerini açtı. Nur topu gibi bir bebek… Özel bir hastanede iki gün geçirdik. Bu vesileyle Türkiye’de hastanelerin doğum ve bebek bakımı konusunda ne kadar ilerlediğini görmüş oldum. Dört kız babasıyım. Dördü de özel hastanelerde hayata gözlerini açtı. O yüzden özel hastanelerin bu hizmetlerine yabancı değildim. Ancak 30 – 35 yıl öncesinin şartları ile günümüzü kıyaslamak mümkün değil.

Bebek sevinci inanılmaz bir duygu. Çocuğunuz da olsa, torununuz da olsa o sevgiyi bizzat yaşayıp hissetmek önemli. Geçen hafta ikinci bir sevinç daha yaşadım. Adilsev Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçildim. Adilsev, Van Gölü’nün kuzey kıyısında sevimli bir ilçe olan Adilcevazlıların İstanbul’da kurduğu bir vakıf. O da henüz bebek. Altı yıl önce hayata gözlerini açtı. Emekleme çağını geçti, şimdi yürümeye başlayacak. Zaman zaman onun adımlarını da sizinle paylaşacağım.

Üçüncü bir sevinci belki bugün yaşarım. Halep’in Esed zulmüden kurtulmasının ilk adımı muhalifler tarafından atılır inşallah. Peki bu nasıl olacak derseniz anlatayım. Suriye’nin zalim diktatörü Beşar Esed, Müslümanlara zulmütmek için kendi ordusunun yanı sıra Hizbullah, İranlı Şii militler ve Rusya’dan destek alıyordu. Her şey Hizbullah’ın Suriye’deki desteğinin azalması ile başladı.

***

İsrail, Lübnan’da Hizbullah’a karşı operasyona niyetlenince Suriye’deki Hizbullah milisleri Lübnan’a geçmeye başladı. Bu birkaç ay sürdü. Hizbullah Lübnan’da saflarını sıklaştırdı. O yüzden İsrail karadan yaptığı operasyonlarda başarısız oldu. Onlar da hava bombardımanı ile Hizbullah militanlarının bulunduğu bölgeleri hedef aldı. Şu ana kadar yaklaşık 4 bin Hizbullah militanının öldürüldüğü tahmin ediliyor.

Öte yandan Hizbullah milislerinin yerinin dolduramadığı için Beşar Esed’in İdlib’deki gücü azaldı. Esed de muhaliflere gözdağı vermek üzere İdlib’e operasyon kararı alıp yığınak yapmaya başladı. İşte ne olduysa ondan sonra oldu. Aralarında Suriye Milli Ordusu’nun da bulunduğu muhalifler bu yığınağa karşı ciddi bir operasyon başlatarak Esed güçlerini darmadığın etti. Üstelik bunu sivillere karşı Rus uçaklarıyla yapılan acımasız saldırılara karşı yaptılar.

Başını Heyet Tahrir’üş-Şam’ın çektiği muhalif gruplar Esed güçlerini dağıtınca, Esed’in askerleri bölgeden kaçmaya başladı. Bunun üzerine silah ve malzeme depoları ile önemli miktarda ağır silah ele geçirildi. Bu da muhalifleri cesaretlendirerek Halep’e doğru bir taarruza geçmelerini sağladı.

***

Halep bin yıllık bir Türk yurdu. Hep Türk devletlerinin yönetiminde büyüyüp serpilmiş bir şehir. Birinci Dünya Savaşı’nda bölgeyi Fransızlar bizden kopardığı için yapay bir devletin sınırları içinde kaldı. Hatay’ı Türkiye’ye bağladık ama Halep’e sıra gelmedi. Haleplilerin çoğunluğu halen Türkiye’de yaşıyor. Bir an önce Esed zulmünden kurtarılarak Haleplilerin kendi yurtlarına dönmesi sağlanmalıdır.

Türkiye, Rusya ve İran arasında 5 yıl öcne “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi” ilan edilmişti. 2020 yılında Esed güçleri Rusya’nın hava desteğinde bu bölgeyi bir hayli daraltmışlardı. Şimdi eski sınırına doğru genişliyor. O dönemde Türkiye, Esed güçlerinin İdlib’in tamamını kontrol altına almasını engellemişti. Şimdi bu bölgeye Halep şehrini de katma zamanı geldi.