Sessizlik
Bir reklam vardı eski zamanlarda. "ağzı olan konuşuyor" şeklinde bir konuşma geçiyordu içinde. Bir söz daha var "iyilerin suskunluğu kötülere cesaret verir". Çözüm süreci başladığından beri bir çok kişinin konuştuğunu görüyoruz. Ancak bu konuşmaların çoğu ilk cümledeki minvalde. Kimseye fayda vermeyecek yangına körükle gidilen türden. Katkı sunacak kişiler ya konuşamıyor ya da konuştuklarına sorumluluk aldıklarına pişman ediliyor. Örnek "Akil İnsanlar Heyeti".
Bu ortamda Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfının Değerli Başkanı Av. Hamza Akbulut Beyin daveti ile vakfın bir üyesi olan Hukukçular Derneğini temsilen 6 yönetim kurulu üyemizle birlikte Diyarbakır'a gittik. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti ve Gönül Köprüsü Derneğinin ev sahipliğinde Diyarbakır'da bulunan bir kısım dernek temsilcisi ile çözüm sürecini konuştuk. Konuşulan konular sürece katkı sağlayacak türden ve iyi niyet temelinde kardeşliğin altının çizildiği önemli konulardı.
Bu gezi ve konuşmaları Reyhanlı saldırısı üzerinden değerlendirme mecburiyeti duyuyorum. Reyhanlı'da hayatını kaybeden herkese Rahmet yaralılara şifa ve yakınlarını kaybedenlere de sabır diliyorum. Bu olayı kimin yaptığı veya neden yaptığı hakkında bir çok farklı görüş var. Önemli olan burada kaybettiklerimiz. Bu sözün bittiği nokta.
Sözün bittiği noktada çözüm sürecini değerlendirmek istiyorum. Terör bitmeli silahlar susmalı demiştik. Bir çok kişi de bunu söylüyordu. Ne kadar haklı bir talep olduğu sanırım ortaya çıktı. Zira kanın olduğu yerde barıştan, kardeşlikten, çözümden bahsedemezsiniz. Bir çok siyasetçi kendi tabanına mesaj vermek adına ilk cümlede anlatılmaya çalışıldığı üzere mangalda kül bırakmıyor. Ortamı geriyor. Zira farkına varmasak ta uzun süredir doğudan iyi haberler geliyor. Karakol basılmıyor. Yol kesilmiyor. Kesilse bile buraya girmeyin burada mayın var başınıza bir şey gelir deniyor. İnsanlar gelecek adına güzel günler görecek olmanın bir ışığın görüldüğünden bahsediyor. Bunlar olurken gerekli gereksiz konuşanlar bilmeliler ki ağızları var ama oradan çıkan kelimeler lafı güzaf. Konuşarak bir katkı vermeyen bu kişiler susarak kendileri başta olmak üzere herkese iyilik yapabilirler.
Gelelim iyi insanlara; herkese bu süreçte görev düşüyor. Sosyal paylaşım sitelerinde yazılanlar bu ülkenin genelini temsil etmiyor iyi ki de etmiyor. Zira bu üslup ile çözümsüzlükte bile insanlar anlaşmaz. Bu ülkenin aklı başında insanlarının bu süreçte sorumluluk alması gerekmekte. Diyarbakır'da gazetemiz yazarlarından Ahmet Ay beyinde içinde bulunduğu bir grup çözüm sürecine ilişkin kafa karışıklığını gidermek üzere batı illerini dolaşmaya başlıyorlar. Batı ile doğu arasının var olan köprüleri işler hale getirmek ve yıkıkları tamir etmek yeni köprüler inşa etmek için ağzı olanlardan daha fazla gayret göstermeleri gerekmektedir. Bu gün konuşma günü iyilerin konuşma günü. Empati yapıp karşımızdakinin dertleri ile dertlenme günü. Bugün Reyhanlı'da atan kalp tüm Türkiye için atmalı ki biz çözüm sürecinden sağ sağlim çıkalım.
Kötülere cesaret vermemek üzere bu hafta Denizli'ye gidiyoruz. Bu ülkenin her karışının bizim olduğunu hatırlatmak için kardeşlik türkülerini Diyarbakır'dan sonra Denizli'de söylemek için susmadığımızı bu süreçten Türkiye'nin kazançlı çıkması için.
Çözüm bizim isteğimizin seviyesi ile alakalı olacak. Biz ne kadar çok istersek çözüm o kadar çabuk gelecek. Zira ilk defa bu kadar yakınız bu çözüme. Devlete çok büyük görev düşüyor. Çözüme ne Reyhanlılılar ne başka bir yerdeki kişileri kurban etmek isteyenlere fırsat vermeliler. Silahlar, bombalar bu ülkenin içinden atılmalı. Geldikleri ülkelere iade edilmeli. Zira Anadolu coğrafyası kardeşliğin beşiğidir. Bu topraklara zehirli fikirlerini bombalarla silahlarla boşaltmak isteyenlere bu ülkenin insanı fırsat vermeyecektir.