Dolar (USD)
32.57
Euro (EUR)
34.90
Gram Altın
2433.15
BIST 100
9779.16
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Şiddete karşı güçlendirilmiş barış ve demokrasi

Uzun zamandır siyasi partiler, milletvekili aday listelerini hazırlamak içi çalışıyorlardı. Milletvekili aday adaylığı, bütün toplum kesimlerinden siyasi partilere yoğun bir başvuru yapıldı. Siyasi partiler, kendilerine uygun metotlarla aday listelerini hazırladılar ve Yüksek Seçim Kurulu'na teslim ettiler. Seçim sürecinin normal işleyişi budur.

Seçimlere iki aydan az bir zamanın kaldığı bugünlerde toplumda bir panik ve korku havasının hakim olduğunu gözlemleyebiliriz. Çağlayan Adliyesine yapılan saldırıdan sonra toplumda, karanlık eller gene sahnede kanaati yerleşmeye başladı. Savcı Kiraz'ın hayatına kast eden bu terör eylemi, toplumda derin bir öfke ve infial uyandırdı. Çağlayan adliyesi terör eyleminin amacı, seçim sürecinde mezhep temelli bir gerginlik çıkarmak ve belirli toplumsal kesimleri Ak Parti düşmanlığı temelinde bir araya getirmekti. Toplumun derin kavrayışı, Çağlayan terör eyleminin gerçek amacının gerçekleşmesine engel oldu.

Seçimlere kalan zaman azaldıkça, gerilim ve çatışmayı arttırmak için, sahneye yeni senaryolar konulmaktadır. Uzun süredir asker ve PKK arasında bir çatışma olmuyordu. Ağrı'dan militanlar ve asker arasında çatışma çıktığı ve beş örgüt mensubunun hayatının kaybettiğine dair haberler gelmeye başladı. Son çatışma haberi, yürekleri ağızlara getirmiştir. Ağrı çatışması, barış ve çözüm sürecini akamete uğratmayı amaçlayan bir gelişme olduğu gibi, seçim sonuçlarını kan akıtarak değiştirmek isteyen bir aklın devrede olduğunu göstermektedir.

Türkiye'nin en büyük avantajlarından biri, Kürt sorununu ve silahlı şiddet meselesini barışçıl bir şekilde çözmek için yoğun çaba göstermesidir. Yemen'de, Irak'ta ve Suriye'de sorunların silahla çözüldüğü bir coğrafyada Türkiye'nin Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmeye çalışması, herkes için büyük bir fırsattır. Ancak Türkiye'nin Kürt sorununu ve silahlı şiddet sorunlarını barışçıl bir şekilde çözmek için çabalaması, birçok devleti rahatsız etmektedir. Ortadoğu'daki birçok devlet, PKK'nın silah bırakmasına karşı olduğu gibi, silahlı mücadeleyi durdurmasını da istememektedir. Amerika ve Avrupa ülkeleri de PKK'yla çatışan bir Türkiye'yi tercih etmektedirler. PKK'yı Türkiye'ye karşı silahlı şiddet yapmaya tekrar ikna etmek için her şeyin yapıldığı görülmektedir.

Sandıktan Ak Parti'nin tek başına iktidar olarak çıkacağı ortadadır. Ak Parti'in tek başına iktidarını engellemek için, terör dahil her türlü şer yol denenmektedir. Şiddetin yoğunlaşmasının Ak Parti'ye karşı bir toplumsal tepkiye neden olacağı ve bu tepkinin Ak Parti'ye seçim kaybettireceği hesaplarını yapanlar vardır. İçte ve dışta Ak Parti'ye karşı bir koalisyon kurulmuş durumdadır. Bu koalisyonun tek umudu, Türkiye'nin tekrar eski çatışmalı günlere dönmesi ve Ak Parti'nin böyle bir ortamda oylarının düşmesidir.

HDP, şu anda seçim sürecinin en popüler partilerinden birisidir. Seçim sürecine yönelik herhangi bir provokasyon, çatışma veya gerilim, en çok HDP'ye zarar verecektir. HDP, barajı aşması halinde parti kimliğiyle Meclis'e girme imkanına kavuşacaktır. Herhangi bir provokasyon, HDP'nin baraj altında kalmasına yol açabilir. Silahlı çatışmanın HDP'ye hiçbir yararı ve katkısı yoktur. HDP'yi seçim sürecinin yıldız partilerinden biri haline getiren ana dinamik, barış ve çözüm sürecidir. İddia edildiğinin aksine çözüm süreci, sadece Ak Parti'ye avantaj sağlamamaktadır. HDP, Ak Parti kadar çözüm sürecinin imkanlarından yararlanan bir siyasi yapıdır.

Ak Parti'nin oylarının düşmesi ve HDP'nin barajı aşması halinde MHP-CHP'yi koalisyon ortağı olarak tasarlayan siyasi projeler üzerinde çalışılmaktadır. Bir koalisyon hükümeti sayesinde eski Türkiye'ye dönüşü hayal eden, hükümeti parmağında oynatma hesapları yapan çevreler bulunmaktadır. Şu anda Türkiye'nin başına gelebilecek en büyük felaket MHP-CHP'nin ortak olduğu bir koalisyon hükümetidir. Böyle bir senaryo, fiilen Türkiye'nin yönetilemez hale getirilmesi senaryosudur ve 2000 sonrası süreçte büyük fedakarlıklarla elde edilen demokratik kazanımlara veda etme hesabıdır.

Şimdiye kadar CHP-MHP, halkın makarna karşılığı Ak Parti'ye oy verdiği şeklindeki bir saçmalıktan umut duyarak halkı küçümsediler. Şimdi de Ak Parti'nin kazanmasının Türkiye'diktatörlüğün kurulması olacağı propagandasına bel bağlamış durumdadırlar. Diktatörlük propagandası ve şiddet eylemlerinin, Ak Partisiz ve Erdoğansız Türkiye projesini gerçekleştirecek faktörler olacağı düşünülmektedir. HDP, başkalarının yaptığı küçük siyasi hesapların tuzağına düşmemelidir. Ak Parti, her şeye rağmen çözüm süreci ve demokratikleşme konusunda güçlü bir irade ortaya koymalıdır. Şiddet oyununu bozacak olan Ak Parti'nin ortaya koyacağı güçlü demokrasi ve barış iradesidir. Barışa yaklaştıkça önümüze ölümü koyanların hesaplarını bozmanın yolu, şiddete karşı güçlendirilmiş demokrasiden geçmektedir.