Dolar (USD)
32.57
Euro (EUR)
34.84
Gram Altın
2440.46
BIST 100
9645.02
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

09 May 2023

Sondan bir öncesi!

Seçim haftasına girdik. Bu seçim ülkemiz ve Müslüman dünya için aşılması gereken sondan bir önceki eşik belki de!

Bir tarafta İslâm ve vatan düşmanlarının da içinde olduğu Batıcı bir ittifak. Diğer tarafta 20 yıllık iktidarında doğrusu ve yanlışıyla ama Müslüman olduklarına şahit olduğumuz, Müslümana Müslüman olduğu için zulmetmeyen, vatanın ve milletin çıkarlarını üstün tutan, bağımsız iç ve dış politikalar geliştirerek hem ülkemizde hem bölgemizde Türkiye ve Müslüman dünyayı savunan Cumhur İttifakı var.

Biz Müslümanız. Bizim için en öncelikli belirleyici kriter İslâm’dır. Ekonomi, zenginlik, patates soğan vesair hususlardan önce inancımız gelir.

İslam’a düşman olan ve on yıllardır her söz ve eyleminde İslâm’ın hükümleri ve yaşama tarzına karşı olduğunu milyon kere ikrar eden bir zihniyete destek vermeyiz.

"Küfrün müminler üzerine velayet hakkı yoktur" hükmüyle; bu konu bizim için siyaset meselesi değil, itikat meselesidir.

Bugün bile aynı söylem ve eylemi tekrar edenlerin, fırsat bulduklarında inancımıza dair her şeyi yok edeceklerini açıkça dile getirenlerin seçim dönemi Müslümanlara şirinlik yapmasına aldanacak kadar da saf değiliz.

Diğer nokta ise:

Sistemin İslâmi bir sistem olmadığını ve sistemin yürütücüsü olarak iktidarın İslâm’a mugayir bazı uygulamalarını, olması gerekenden uzak kanunları veya kişi ve kurumların yaptıkları yanlışları görmüyor değiliz.

Ve gördüklerimizi de yıllardır gerektiğinde en sert şekilde yazıyor, çiziyor, haykırıyoruz.

Mesele sistem sorunu

En öncelikli meselemiz sistem sorunudur. Sistemi bir zemin olarak düşünürseniz, o zemine basmadan kimsenin yürüyemeyeceği ortadadır. Kim olursa olsun bu sistemde o pisliğe, çamura, kötülüğe bulaşmama şansının olmadığını görürsünüz. Ve bu yüzden sistemi değiştirmeden kötülüğün önüne geçebilmenin muhal olduğunu da anlarsınız.

Mücadelemizin en temel rüknü, egemen emperyalist düzene eklemlenmiş, kanunlarını o düzene göre belirlemiş, yaşama tarzını o düzene göre dayatmış, eğitimden ekonomiye ticaretinden hukukuna, her unsurunu o düzene göre dizayn etmiş sistemi değiştirmektir. İnancımıza, tarihimize, dünya görüşümüz, kültür ve geleneklerimize uygun ve tarihi misyonumuzun hakkını verebileceğimiz bir sistem inşa etme hayaliyle yaşıyor, bunun mücadelesini veriyoruz.

Tayyip Erdoğan; liderliğiyle ve ekibiyle, bu geçen süreçte Müslüman Anadolu insanı için çok şey yaptı. Müslümanların hayal ettiği birçok şeyi hayata geçirdi. Müslümanları ikinci sınıf gören böcek zihniyetin gücünü kırdı. Batıyı ve Batıcı olmayı üstünlük zannedenlerin ezik ve zavallı olduklarını yüzlerine vurdu. Siyasi ve askeri olarak vatan ve milletin gücüne güç katarak uluslararası arenada şahsiyet kazandırdı. Ama en önemlisi, bazılarının “yıkılmaz, bin yıl sürecek” dediği İslam ve insan düşmanı Batıcı zihniyetin kemikleşmiş kurumsal yapısını darmadağın etti.

Batıcıların “dokunamazsın” dediği her şeye dokundu! Bugünün rahat ortamında gevşek gevşek üstelik “İslâmi bir söylemle” karşı tarafa güç vermeyi maharet zannedenler, dün neredeydik, tanklar, idam sehpaları, zehirler, sürgünler, zindanlarla Müslümanlar ne haldeydi unuttular mı? Bu zeminde Tayyip Erdoğan’ı desteklemek İslâm düşmanı zihniyetle hesaplaşmanın gereğidir.

O tankların, işkencecilerin, İslâm ve insan düşmanlarının içinden geçti Tayyip Erdoğan. Bakın, en azılı İslam düşmanları, domuz yemeyi maharet zanneden, ezanı, Kuran’ı yasaklama hayali kuran zihniyet, cami cami dolaşıp, umrelerden şirinlik yapıyor gücü ele geçirmek için.

Bu bir süreç!

Tanzimat’la başlayan ve Batıcı kadroların iki yüz elli yıldır emperyalist batı desteğiyle arkalarında ne sağlam bir idrak ne sömürülmemiş toprak bırakmadan, İslam topraklarının her noktasını işgal ettiği dönemden bu günlere gelmek bir süreçti..

Batı kuklası Mason ittihatçılar koca imparatorluğu on yılda paramparça etti. İki yüz yıllık yıkımı düzeltmek, hele ki Hareket Ordusu artığı, her biri bir toprak parçamızı vatandan kopartmak için çalışan zihniyet hâlâ içimizde faalken, bu noktalara gelebilmek gerçekten başarı ve Müslümanlar için fırsattır. Su yatağına girdi. Devamı da gelecek inşallah…

Biz hiçbir parti ve kişinin kadrosu değiliz. İslâm nizamını ülkemiz başta olmak üzere yeryüzünde hâkim kılmak isteyen ve bu uğurda mücadele eden Müslümanlarız. Tayyip Erdoğan’ı, bizim bu idealimize uygun, inancımızı önceleyen ve vatanımızı düşünen politikalar uyguladığı için destekliyoruz. Gayemize yol açtığı, inancımıza inandığı için arkasında duruyoruz. Bu yolda yürüdüğü müddetçe de sonuna kadar arkasında duracağız.

Sondan bir önceki eşikteyiz. Ölmezsek o sürecin nereye götüreceğini de konuşuruz.

La Gâlibe İllallah!