Dolar (USD)
32.54
Euro (EUR)
34.85
Gram Altın
2420.37
BIST 100
9742.87
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Sosyal medyada yalan

Facebook, twitter, instagram ve benzerlerinin yaygınlaştığı arttıkça haber takip etmek için daha çok kullanılıyor, insanlar vazgeçmez hale geliyorlar. Ancak bu defa önemli bir problem karşımıza çıkıyor: Yalan haber ve sahte kimliklerle atılan mesajlar, paylaşımlar…

Kısacası sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle yalanın da lanetin de hayatımızın bir parçası haline geldiğini söyleyebiliriz.

Facebook, twitter, Google, instagram, tic tok, Messenger, whatsapp ve benzeri sosyal medya hızlı bir şekilde hayatımıza girdi ve genelimiz onlarsız duramaz olduk. Hemen herkes günde bir iki saatini bu paylaşımlara ve haberlere ayırır oldu. Bu şekilde yeni haberleri hızlı bir şekilde öğreniyoruz ama haber doğru mu yoksa yalan mı?

Yalan haberlerin hızla yayılmasıyla toplumda siyasi kutuplaşmalar, sahte haberlerle maddi ve manevi zarar görmeler, özellikle gençlerde çevresine güvensizlik ve depresyona girme artmaktadır. Yalan habere dirençsiz olan sosyal medya kullanıcıları veya sığ görüşleri için bu tip haberleri kabullenmeye yatkın olanlar hemen paylaşıma giderler. Yine zihinsel olarak tembel olanların da yalan habere çabuk kandıkları görülmüştür. Böylelikle ikide bir yayınlanan ve adeta bombardımana tutulduğumuz reklamlardan fazla para kazanmak amaçtı. Üstelik yalan haberler, doğru haberlerden altı kat daha hızlı yayılmaktaydı.

İlginç bir husus da sosyal medya kurumlarının kullanıcıların ilgisini çekmek için yarıştıkları ve tek hedeflerinin onları ekran başına çekmek, ekranda geçirdikleri süreyi artırmak oldukları gerçeğidir.

Yine özellikle toplum sağlığını ilgilendiren haberlerin daha hızla yayıldığı ve daha çok ilgi gördüğü anlaşılmaktadır. Sözgelimi pandemiyle ilgili eksantrik (uç, tuhaf görüşlü) bir bilim insanına ait iddia hemen yayılabilmektedir.

Ancak yalan haber yayıcıların bu eziyet umurlarında değildir. Bu tipler klavye başına oturur, her kritik olayda kamuoyunu yanıltıcı bilgilendirmeye başvururlar. Yalan haber yayıldıkça da hınzır bir haz duyarlar.

Sosyal medyanın ortaya çıkardığı problemler sadece yalan haberle sınırlı da değildir. Yeterince takipçi edinemeyen yine paylaştığı mesajları az beğeni (like) alan gençlerin aşağılık kompleksine girmesine, öz güvenlerinin azalmasına ve depresyona yakalanmasına sebebiyet verebilmektedir. Siyasi kutuplaşmaların ve görüşlerde kamplaşmaların artması da başka bir sorundur.