Teknolojik açıdan 2020 yılı nasıl geçti?
Tüm dünya geneline yayılan küresel bir salgın olan COVID-19 pandemisi, 2020 yılı itibariyle mevcut koşulları
değiştirerek uzaktan çalışma, sosyal mesafe ve e-öğrenme dünyasına adım atmaya
zorladı. Hatta düğünlerin, törenlerin bile sanal ortamda yapıldığına şahit
olduk. Bugün pandeminin yansımalarını seyrederken, yeni normallere adapte
oluyoruz. Ancak dijital teknolojilerin
artık tamamen hayatımızın tam da merkezinde olduğunu söyleyebilmek mümkün.
Ofislerimizden
çalışamama, sevdiklerimize sarılamama ve çocukların okula gidememesi gibi
sorunların üstesinden gelmeye çalışırken, zamanla bu sürece uyum sağlamaya
başladık. Bu
tür ciddi zorluklara karşı dijital iletişim teknolojileri adeta hayatımızı
kurtardı ve yeni normallerde dijital medyaya bir can simidi gibi sarıldık.
Yeni
tip koronavirüs pandemisi dijital dönüşüm dürtüsünün asla durmayacağını ve
farklı sektörlerdeki işletmelerin de dijitale geçişe devam edeceğini fark
etmemizi sağladı. Örnek vermek gerekirse, yenilikçi dijitalleşme unsurları klasik eğitim
modellerine etki ederek sistemsel dönüşüme sebebiyet verdi.
Sanal
sınıflar oluşturularak tüm eğitim dijitale kaydı. Öğretmen ve
öğrenci ilişkisi kamera ve ekrandan ibaret bir hal almaya başlarken zaman ve
mekan sınırı yeni medya çağının ruhuna uygun bir şekilde ortadan kalkmış oldu.
Ancak verim konusunda birçok soru işareti beraberinde geldi.
Sağlık çalışanları, artan vaka sayısını kontrol etmeyi
başararak sağlık, zaman ve enerjiden fedakarlık ederek çok cesur ve hayati bir
davranış sergilediler. 2020 yılı boyunca sağlık çalışanları
çevrimiçi konsültasyonlar yaparak hastaları uzaktan muayene ederek rutin
kontroller gerçekleştirmiş ve yaşamı tehdit etmeyen hastalıklar için online
tedavi sağlayabilmişlerdir.
COVID-19
nedeniyle, uzaktan çalışma bir trend olarak ortaya çıktı ve işletmeler küresel
düzeyde uzaktan çalışmaya başladı. Yayınlanan Linkedln verilerine göre, COVID-19'dan hemen önce dünyadaki
en düşük uzaktan çalışma oranına sahip ülkelerde bile şimdi bu oran tam üç kat
artmıştır. Kısacası dünya uzaktan çalışma sistemini mecburi bir giriş
sağlamıştır. Tıpkı uzaktan eğitimde olduğu gibi…
Kripto
para birimleri 2020 yılında zirveye çıktı. Blockchain, LinkedIn'in
araştırmasına göre 2020'de artan teknoloji trendleri arasında lider konumlarda
yer aldı. Blockchain
teknolojisinin potansiyel saldırılar, verimsizlik ve büyük boyut gibi önemli
sayıda dezavantajı olmasına rağmen yükselen bir ivme kazandığı gerçektir.
Bulut
bilgi işlem teknolojisi daha uygun maliyetli olduğundan, en büyük yazılım
geliştirme trendlerinden biri olmaya devam etti ve hem bireysel kullanıcılar
hem de işletmeler bu hizmetten yararlandı. Özellikle uzaktan çalışma ve eğitim
konusunda adeta bir ilaç durumuna geldi. Bulut bilişim hizmetleri yalnızca
depolamayı değil, aynı zamanda video akışı, ağ oluşturma, yapay zeka geliştirme
ve standart ofis uygulamalarını da içermektedir.
Yapay
zekâ, son 10 yılda en iyi yazılım endüstrisi trendlerinden biri oldu ve 2020'de
de adında söz ettirdi. Bu teknoloji bilgisayar grafiklerinin olabildiğince gerçekçi videolar
ve görüntüler oluşturması için oldukça faydalı oldu.
İnternet
kullanımı yaygınlaştıkça dünya daha bağlantılı hale geldi ve verileri koruma
ihtiyacı o denli arttı. Bu sebepten ötürü siber güvenlik teknolojileri de vazgeçilmez duruma
geldi.
Büyük
veri ile yakından ilintili olan nesnelerin interneti insanların gündelik
hayatlarına giriş yaptı. Birbiriyle ilişkili cihazlar, nesneler ve dijital makinelerden oluşan bu
ağ, sağlık hizmetlerinden mimariye, lojistikten eğitime kadar tüm alanlarda etkisini
hissettirdi.
2020 yılını acı, tatlı anılarla geride bıraktık… Bakalım 2021’de bizi neler bekliyor olacak…