Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
34.82
Gram Altın
2495.27
BIST 100
9452
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

22 Şubat 2021

​Türk Dizilerinin Küresel Pazardaki Yeri

Duygularımız hayatımızı şekillendiren en önemli etkendir. Dinlediğimiz bir şarkı, okuduğumuz bir roman, izlediğimiz bir film/dizi doğrudan duygularımıza hitap eder ve davranışlarımızda önemli değişikliklere neden olabilir.

Bu bağlamda düşünüldüğü zaman çoğunlukla filmler ve diziler kültür ihracının en önemli aracı haline gelmiştir. Uzun yıllar ABD dizileri izleyen dünya son yıllarda önemli bir değişim yaşamaya başladı. Türkiye özellikle dizi filmler konusunda dünyada Amerika'dan sonra en büyük dizi film ihraç eden ülke haline geldi.

Son yıllarda TRT’nin öncülüğünde hazırlanan diziler öz kültürümüzün tanıtılmasının yanında İslam dünyasına karşı yapılan sistematik saldırıların gösterilmesinde önemli rol oynuyor. Diriliş “Ertuğrul”, Uyanış: Büyük Selçuklu, Payitaht “Abdülhamid” gibi diziler Türk-İslam kültürünün dünyaya tanıtılmasıyla birlikte “Batı” dünyasının sistematik saldırılarını gözler önüne seriyor.

Rusya’dan Çin’e, Kore’den Latin Amerika’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyaya yayılan Türk dizileri 700 milyondan fazla izleyiciyle buluşuyor. 2020 yılında ortalama 500 milyon doları aşan dizi ihracatı sayesinde Türkiye’nin diğer ürünlerinin ihracatına da önemli katkı sağlıyor.

146 ülkede yoğun ilgi gören Türk dizleri oluşturduğu etki ile bazı ülkelerde aileler çocuklarına dizi karakterlerinin ismini verdiklerine şahit oluyoruz. Aynı şekilde Bosna Hersek’te dizi karakterlerinden Sencer’in kılıcının yapılmaya başlanması dizilerin insanlar üzerindeki etkisiyle birlikte Türk kültürünün güzel bir etkisi olduğunu ifade etmek gerekir.

Arama motoru Google'ın açıkladığı “Yılın Arama Trendleri 2020” listesine göre bu yıl Pakistan'da “Film-TV” kategorisinde en çok "Diriliş Ertuğrul" arandı. Diğer taraftan Pakistan merkezli “TRT Ertugrul by PTV” kanalının abone sayısı 12 milyona yaklaşmış durumda.

Dünya geneline yayılan Türk dizileri ABD’nin uzun yıllardır dünyaya ihraç ettiği kapitalist “Batı” kültürünün bir anlamda panzehri de olabilir. Bencilliğin, lüks hayatın, cinselliğin ön plana çıkarıldığı Amerikan dizi ve filmlerinin yerine kardeşliğin, sadakatin, paylaşmanın ve adaletin vurgulandığı Türk dizileri önemli bir görev üstlenmiş durumda.

Kamu yayıncılığı yapan TRT’nin bu gibi projelere önayak olması da ayrıca önemli elbette… Özel sektörün uzun yıllar “kapitalist batı” projeleri doğrultusunda tahrip ederek anlattığı Türk tarihi artık kamu yayıncılığı ile tarihi olaylarla birebir örtüşmese bile iyiliğe ve güzelliğe yönlendirici bir şekilde yapılması önemli bir adımdır.

Türkiye’nin uyguladığı “girişimci ve insani dış politika” yolculuğu sürecinde Türk dizilerinin yumuşak güç olarak önemli görev üstlendiğini de unutmamak gerekir. Özellikle son yıllarda aktif bir dış politika izleyen Türkiye dizi film ihracatı ile de bu aktifliğini pekiştirmektedir. Türk kültürünün sevdirilmesiyle birlikte Türk ürünlerine ve turizme de önemli katkılar sağlamaktadır. Dizinin çekildiği yerleri görmek isteyen önemli bir kitle olduğunu görmezden gelemeyiz. Nitekim Venezuela devlet başkanı Maduro’nun da Diriliş Ertuğrul dizi setini ziyaret ettiğini basın ve medyadan takip etmiştik. Bununla birlikte gerek Arap dünyasında gerekse Balkanlar’da Türk dizilerinden etkilenip Türkiye’yi gezmeye gelen turistler de azımsanmayacak derecede fazladır. Dizilerde başta İstanbul olmak üzere diğer şehirlerimizden de görüntüler olması ülkemize olan ilgiyi de artırmaktadır.

Dizi turizminin Ortadoğu ve Balkanlar’dan gelen turistlerin Türkiye’yi ziyaret kararında Türk dizilerinin etkisi üzerine yapılan bir araştırmaya göre bu bölgelerden gelen turistlerin %31’i Türk dizilerini izledikten sonra kendilerinde Türkiye’ye karşı bir merak uyandığını beyan etmiştir. Bu bağlamda düşünüldüğünde dizi film ihracatı sadece döviz getirici bir etki oluşturmayıp turizm ve Türk ürünlerine de ilgi uyandırmakta ve çarpan etkisi oluşturmaktadır. Bir dönem Amerika’nın yaptığı gibi Türkiye de bu anlamda bir etki oluşturmaktadır.

Türkiye’nin TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Kızılay gibi yumuşak güç unsurlarının yanı sıra dizi filmler, sinema filmleri, belgesel filmler de önemli bir kamu diplomasisi aracı olarak görev yapmaktadır. Latin Amerika ülkelerinde Türk dizilerine olan ilginin giderek artması neredeyse ilişki düzeyimizin en düşük olduğu bu bölgelerde Türkiye’nin tanıtımına önemli katkı sağlamaktadır.

Türkiye’nin son yıllarda attığı başarılı adımlar neticesinde bu gibi yüksek katma değerli işlerle meyvelerini toplamaya başladı. Umarım bu gibi çalışmalar artarak devam eder.