Türk Konseyi

Türk Cumhuriyetleri devlet başkanlarının katılımı ile yapılan Türk Konseyi’nin toplantısı basında fazla yer bulamadı. Biz gazetecilerin haberde flaş bir konuyu öne çıkarma alışkanlığı oluğu için daha çok Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bayram sonrası Şuşa’yı ziyaret edeceği önce çıkarıldı.

Halbuki dijital ortamda yapılıyor olsa bile dünyanın gidişatını değiştirecek bir girişimin harcı karılıyordu. Türk Konseyi’nin temelleri Nahcıvan’da 2009 yılında yapılan Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları zirvesinde atılmıştı. 3 Ekim 2009’da dört ülkenin imzası ile “Nahcıvan Anlaşması” yapılmış, süreç resmileşmiş, Türk Keneşi kurulmuştu. Bu toplantıda ismi kısaca “Türk Konseyi” olarak değiştirildi, ülke sayısı da 6’ya çıktı.

Toplantıyı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Aile Meclisimiz” olarak nitelendirmesi önemliydi. Türkmen, Tatar, Kazak, Özbek, Kırgız, Macar gibi farklı isimler taşısa da sonuçta hepsi Türkçe konuşuyordu ve tamamı Türk Milleti’nin yani ailenin birer parçasıydı. Sovyetler döneminde bölüp parçalanan, bir araya gelmemeleri için farklı milletlermiş gibi gösterilen ailenin derlenip toplanması, işbirliği yapması, aralarındaki diyaloğu geliştirmeleri önemliydi.

Türk Konseyi’nin öncülüğünü “Aksakal” lakaplı Nursultan Nazarbayev yapıyor. Türk dünyasında “Aksakal” yaş, kıdem, tecrübe ve yetenek açısından zirveye çıkmış insanlara deniyor. Bizde bunu daha çok “bilge adam” deyimi karşılıyor.

***

Üç ay önce evin boyasını yaptıracaktım. Bir şirketle anlaştım. Tembihlemeyi de ihmal etmedim. “Geçen yıl gelen ustanın işini beğenmemiştik. Lütfen bu kez işini daha titiz yapan ustalar istiyoruz” diye. Kim geldi dersiniz, iki Özbek delikanlı. Yanlarında bir de çırak getirmişler. Şaşırmıştım ama canla başla çalıştıklarını görünce firmanın neden böyle davrandığını anladım. Tabi işi hem iyi, hem ucuz yaptırma düşüncesi de vardı. Firma, işçilik için Özbek gençlerle bizim anlaştığımız fiyatın dörtte birine anlaşmıştı.

Sadece İstanbul değil, son yıllarda Anadolu’ya her seyahatimde Türk Cumhuriyetleri’nden gelen insanların hemen her sektörde çalıştıklarını fark ediyor, onlarla sohbet ediyordum. Türkiye’yi seviyorlar. Aldıkları ücretler bize göre düşük olsa da kendi ülkelerinde kazandıkları ile kıyaslandığında bir hayli yüksek kalıyor.

Eskiden çocuk bakıcısı olarak bize daha çok uzak doğudan, Filipinler’den eleman gelirdi. Hepsi de işini iyi bilen, bu konuda eğitim almış kişilerdi. Şimdi onların yerini Türk Cumhuriyetleri yani ailemizin birer parçası olan ülkelerin fertleri aldı. Bir bakıma Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen, Azeri kardeşlerimizle fiili olarak birleşip bütünleştik.

***

Türkiye’ye çalışmak için gelenlerin en önemli sıkıntısı uçak biletlerinin pahalı olması. O yüzden Türk Cumhuriyetleri ile hızlı tren ağının devreye girmesi gidiş gelişleri kolaylaştıracaktır. İstanbul'dan Ankara’ya kadar yolu bir hayli kısaltan hızlı tren yakında Sivas’a ulaşacak. Daha ilerisini de süratli şekilde yapacağımızı ümit ediyorum. Böylece bizim, ata yadigarı topakları gidip görmemiz de kolaylaşacaktır.

Bırakın Türk Cumhuriyetlerini, Gürcistan’ın tüm gıda tüketiminin yüzde 80’i Türkiye’den karşılanıyor. Azerbaycan’dan ülkemize ulaşan petrol ve doğal gaz boru hatlarına Türkmen ve Kazak petrol ve gazını da kısa sürede ekleyebiliriz.

Önceki gün alınan kararlardan biri, “Piri Türkistan” olarak anılan Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri’nin şehri olan Kazakistan’daki Türkistan şehrinin Türk dünyasının manevi başkentlerinden biri olmasıydı. Artık her yıl yeni bir şehir seçilecek.

Türk Dili Konuşan Ülkeler Konseyi’nden Avrupa Birliği benzeri bir işbirliğine doğru ilk adımlar atıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk Konseyi’ne İstanbul’da tarihi yeni bir merkez tahsis etmesi de önemliydi.

Türk Cumhuriyetleri’nin beş milyon metrekare gibi devasa bir alanda ekonomiden politikaya, turizmden eğitim ve spora kadar pek çok alanda işbirliği yapması, ayrı gibi duran milletlerin birbirine yaklaşarak dilde, tasada, kültürde işbirliği yapması çok şeyi değiştirecektir. Türkiye ile Azerbaycan arasında Karabağ’ın Ermeni işgalinden kurtulması ile sonuçlanan işbirliğinin tüm Türk Cumhuriyetleri’ne yayılması ümidiyle…