Türkçeye vakfedilen bir ömür: İlhan Ayverdi
Elimde “Misalli Büyük Türkçe Sözlük” var. Hazırlayan İlhan Ayverdi. 30 yıllık bir çalışmanın eseri. Dilimize, tarihimize, kültürümüze, sanatımıza, millî şuurumuza vakfedilen tam otuz yıl.
“Asırlar boyu tarihî seyri içinde” bir sözlük çalışması. Kubbealtı’ndan çıkan bir eser. Bazı şahsiyetlerin hayatı çok özeldir. Bu dünyaya adeta milletlerine hizmet etmek için gelmişçesine ömürlerini fedakârâne bir şekilde harcarlar. Bu şahsiyetler, arkalarında onları hayırla yâd ettirecek ve iyilik defterlerini kapattırmayacak eserler bırakıp giderler. İlhan Ayverdi Hanımefendi de böyle bir şahsiyettir. Türkoloji’ye ömrünü veren bir araştırmacıdır.
İlhan Hanım, esere dair kendisi hakkında şöyle diyordu: “Bu sözlüğe ne kadar çileli, ne derece zor bir iş olduğunu bilmeden otuz sene kadar önce başlamıştı. Bu çetinden çetin işe dilimizin maruz kaldığı içler acısı maceraya karşı elini kolunu bağlayarak oturulamayacağı için kalkışmış ve kendimizi birden bire omuzlarımızı çatırdatacak bir yükün altında buluvermiştik.” Evet, belki çoğumuz o yaşlarda dünyalık işlerle meşgul olarak keyfimize bakıyoruz. Ancak üzerinde büyük sorumluluk hisseden İlhan Hanım, bir ömür vereceği işe başlıyordu.
Eser hakkında Ergun Göze’nin ifadeleri bu işin ne derece mühim olduğunu gösteriyor: "Şu an elimizde 34 yıl süren bir alın teri ve göz nuruyla hazırlanmış, rahatlıkla iftihar edebileceğimiz altın kıymetinde bir sözlüğümüz var! Milletimizin minnet ve şükran borçlu olduğu çok muhterem İlhan Ayverdi Hanımefendi''nin gerçek mânâda bir ‘ömür verdiği’ üzerinde kuyumcu titizliğiyle çalıştığı ‘Misalli Büyük Türkçe Sözlük'ün, yani Kubbealtı Lugatı’nın yayınlanmasıyla, Türkçenin engin ufukları açılmış bulunuyor."
Böylesine muhteşem eserler bırakan İlhan Hanım’ı tanımak, tanıtmak da bizim borcumuzdur. Önce onu var eden muhiti bilmek gerekiyor. İnsan yetiştiği çevresinin sesini, kokusunu, rengini, kültürünü, izan ve irfanını alır. Bir mefkûresi olur kişinin. İşte İlhan Hanım da değerli bir muhitte yetişmiştir. “Üniversitede talebe iken İstanbul Maarif Müdürlüğü’nde çalışmaya başlayan Ayverdi’nin burada Kenan Rifâî’nin talebelerinden Mehmet Örtenoğlu ile tanışması hayatında bir dönüm noktası teşkil etti ve onun tasavvuf sohbetlerini yıllarca dinleme imkânı buldu, Örtenoğlu vasıtasıyla Samiha Ayverdi ile de tanıştı. Kenan Rifâî’yi muhtemelen 1949 yılında tanıdı ve talebeleri arasına girdi. 1959’da Mimar Ekrem Hakkı Ayverdi ile evlenince kendisini bir kültür dünyası içinde buldu. Samiha ve Ekrem Hakkı Ayverdi kardeşlerin cemiyet ve kültür çalışmalarına katıldı. Fatih semtindeki evleri çeşitli kültür faaliyetlerinin merkezi haline geldi.”
1971’de başlanılan ancak sürdürülemeyen çalışmalar ve dağılan ekibin sonunda 1976 yılından itibaren İlhan Ayverdi sözlüğün yazım işini bizzat üstlenmiş. Ahmet Topaloğlu sözlüğün bitimine kadar kendisine yardım etmiş. 2004 yılında İlhan Hanım’ın sağlığının kötüleşmesi üzerine Ahmet Topaloğlu çalışmanın eksik kalan bölümlerini tamamlamıştır. “Böylece Ayverdi’nin yazımına otuz yıla yakın bir zaman verdiği Misalli Büyük Türkçe Sözlük’ün telifi bitmiş oldu ve 2005 yılında yayımlandı. 6 Kasım 2009 tarihinde vefat eden İlhan Ayverdi, Merkez Efendi Camii avlusunda Kenan Rifâî ve Samiha Ayverdi’nin medfun olduğu hazîrede eşinin yanında toprağa verildi.”
Ömrünü ilme, sanata, Türkçeye, irfanımıza adayan ve dilimizin hazinelerini toplayan merhume İlhan Ayverdi Hanımefendi’yi rahmetle anıyoruz. Bize miras bıraktığı “Misalli Büyük Türkçe Sözlük” ile yolumuza devam ediyoruz. Görüldüğü üzere telif eser neşretmek bir ömür istiyor. İlmin kapısından girmek bile cesaret istiyor. Kubbealtı’nı da bu vesileyle tebrik ediyor, kültürümüze verdikleri kıymetli hizmetler için teşekkür ediyoruz.