Yahûdilik-masonluk münâsebeti (114)
Jabotinski’nin şahsında Siyonist-Sabataî-Mason
işbirliği
“Çok yönlü, karizmatik bir insan olan Jabotinski, şahsıyet
îtibâriyle fevkalâde bir câzibeye sâhibdi. Göz dolduran bir fikir adamı, gıptâ
edilecek derecede kültürlü bir muharrir, şâir, gazeteci idi ve İbrânîce dâhil
12 dile hâkimdi. O, daha birçokları arasında, Herzl, Ben Guryon, Weizmann gibi
bir Siyonist idâreciler nesline mensûbdur. Bugün onun şahsıyet ve fikirleri,
hem İsrâil’de, hem de Diyaspora’da tekrâr canlanmakta, alâka merkezi
olmaktadır.”
FOTO:
“Sabataî-Mason
Totaliter Rejimi”
10) Osmanlı’nın sonunu getirecek 1908 - 1909 İttihâdcı
İhtilâli, Sabataî Talât Paşa ve Siyonist Emanuele Carasso’nun liderliğinde böyle
üçlü bir ittifâk (Siyonist-Sabataî-Mason ittifâkı) ve onları destekliyen Garbli
Emperyalistler sâyesinde gerçekleştirildi. Tam da makyavelist siyâsetlerine
yaraşır şekilde, 31 Mart 1325 (13 Nisan 1909) Vak’asını tertîb ettiler,
arkasından, “İrticâ”ı bastırmak bahânesiyle, “Balkanlar’ın Kudüs’ü”nde,
“Hareket Ordusu”nu teşkîl ettiler. “Ordu”ları, Yahûdiler, Sabataîler, Masonlar
ile daha ne kadar Türk düşmanı varsa onlardan (Bulgar, Rum çetecileri,
kaatiller, çapulcular, ilh...) müteşekkildi.
Aşırı merhametinin kurbanı rahmetli Abdülhamîd Han,
İstanbul’daki I. Ordunun bu gürûhu tepelemesine müsâade etmemekle, saltanatının
en büyük hatâsını işledi, “La Jerusalén
de los Balcanes”in “Dârülhilâfe”yi zaptetmesine imkân tanımış ve kendinin
de, Osmanlı’nın da îdâm fermanını imzâlamış oldu...
Sabataî Mason Üstâdı Celil Layiktez [Thèse laïque; 16.2.1935 - 29.6.2020], “Mason Devleti (The Masonic State)” başlığı altında şu
tesbîtte bulunuyor:
“(31 Mart) Ayaklanması bastırılmış, 27 Nisan 1909 günü
Abdülhamid tahttan indirilmiş, parlamenter rejim kurtarılmıştı. İttihat ve
Terakkî ile birlikte Masonluk iktidar oldu… Devlet, 1918’e kadar bir Mason
Devleti hüviyetinde kal[dı]… Gericiler de, sonsuza dek Masonluğu düşman olarak
bellediler.” (Celil Layiktez, Türkiye’de Masonluk Tarihi; Cilt 1: Başlangıç,
1721-1956, Ankara: Piramit Yayıncılık, 1999, s. 111, 115)
Bu, eksik bir tesbîttir: Türkiye’de, İttihâdcı İhtilâlinden
beri, artık bir “Sabataî-Mason Devleti”, daha doğrusu, Kemalizm kılığında
karşımıza çıkan bir “Sabataî-Mason Totaliter Rejimi” hükümfermâdır!
Yahûdi Cemâatinin Nevyork’ta münteşir büyük bir gazetesinin 11 Temmuz 1913 târihli nüshasında münderic yukarıda resmi görülen şu küçük haber dahi, İttihâdcı İhtilâl ve İktidârının içyüzünü ve jenosidci İsrâil Devleti’nin hangi tertîblerle têsîs edilebildiğini ifşâ etmiyor mu?
“Mahmud Şevket Paşa’nın trajik ölümünden sonra teşkîl
edilen Jön Türk Hükûmeti, açıkça ve sahîhan en Yahûdi tarafdârı unsurlardan
meydana geliyor. Yeni Sadrâzam Prens Saîd Halîm Paşa Hazretleri, değişik
vesîlerle Yahûdilere dostluğunu izhâr etmiş bir şahsıyettir ve Hükûmette Talat
Paşa’nın (ki herkes ona ‘Yahûdi Nâzır’ der) Dâhiliye Nâzırı olarak bulunuşu,
onun idâresi altında, Yahûdi aleyhdârlığının başını kaldıramıyacağının, ayrıca,
Yahûdi menfâatlerinin gözetileceğinin mühim bir têmînatıdır. Demir yumruklu
Talat Bey, ilk tahsîlini bir Yahûdi mektebinde yapmıştır. Yahûdi İspanyolcasını
gayet iyi bilir ve İbrânîceye de biraz vâkıftır. Türkiye Hahambaşısı, teâmüle
uygun olarak, yeni Sadrâzamı ve Kabinesini tebrîk etmek üzere Bâb-ı Âlî’ye
gitmiş ve orada bütün Nâzırlar tarafından sıcak alâkayle karşılanmıştır.” (The
Hebrew Standard; America’s Leading Jewish Family Paper - İbrânî
Standardı; Amerika’nın Başlıca Yahûdi Âile Gazetesi-, vol. LXI, No 24, July 11th, 1913, p.
4)
***
İsrâil’in
bânîlerinden Jabotinski’nin şahsında Siyonist-Sabataî-Mason işbirliği
Siyonist-Sabataî-Mason
işbirliğine dâir üzerinde durmak istediğimiz bir misâl de, Jabotinski idi.
Ziv Vladimir Jabotinski (Odessa,
18.10.1880- Nevyork, 4.8.1940), Ukrayna menşêli bir Siyonist lider… İsrâil’in
bânîlerinden…
“Çok
yönlü, karizmatik bir insan olan Jabotinski, şahsıyet îtibâriyle fevkalâde bir
câzibeye sâhibdi. Göz dolduran bir fikir adamı, gıptâ edilecek derecede
kültürlü bir muharrir, şâir, gazeteci idi ve İbrânîce dâhil 12 dile hâkimdi. O,
daha birçokları arasında, Herzl, Ben Guryon, Weizmann gibi bir Siyonist
idâreciler nesline mensûbdur. Bugün onun şahsıyet ve fikirleri, hem İsrâil’de,
hem de Diyaspora’da tekrâr canlanmakta, alâka merkezi olmaktadır.” (İsrâil’de
münteşir Morasha mecmûasının
sitesinden, “Zeev Jabotinski”; https://www.morasha.com.br/fr/biographies/Zeev-Jabotinsky.html; 25.4.2024)
“Revizyonist
Siyonizm”
İtalya ve İsviçre’de hukuk tahsîli
yaptıktan sonra gazeteciliğe başlıyor. 1903’te Dünyâ Siyonist Teşkîlâtı’na
(DST) Âzâ kabûl ediliyor ve bilâhare, 1921’de Teşkîlâtın idârecileri arasına
giriyor. O, Siyonist Hareketi içinde en keskin kanadı temsîl edecek, hep “Büyük
İsrâil” dâvâsının tâvîzsiz bir tâkîbcisi olacak, bu gibi tavırları yüzünden
–mevcûd şartlar muvâcehesinde daha esnek bir siyâset tâkîb eden- DST
idârecileri ile ihtilâfa düşerek 1923’te bu teşkîlâttan ayrılacak, (şahsen
tanıyıp hayrânlık duyduğu) Theodor Herzl’in “Büyük İsrâil” idealine dönüşü
kasdederek “Revizyonist Siyonizm” ismini verdiği daha cezrî bir hareketin
öncüsü olacak, bu hareket, 1923’te Riga (Letonya)’da kurduğu Siyonist genclik
teşkîlâtı Betar (Brit Yosef –Joseph- Trumpeldor; Y.T. Hâtırasına İbrânî
Gencliği İttifâkı) ve 1925’te Pâris’de kurduğu Dünyâ Revizyonist Siyonistler
İttihâdı isimleri altında teşkîlâtlanacaktır.
Revizyonist Siyonizmin esâsı, İngiliz
manda idâresi altındaki Filistin arâzîsinin tamâmını, yâni bugünki Ürdün’ü de
içine alacak sûrette bir Yahûdi Devleti’nin kurulması ve bunun da ancak silâhlı
mücâdeleyle mümkün olabileceğidir. Böyle bir proje, ancak Filistinli Arabların
kitleler hâlinde katliâmı veyâ vatanlarından (tedhîşle, yıldırmayle, gasbla,
çeşid çeşid mezâlimle) tehcîri, kısaca
onların bedenen ve mânen yok edilmesi ile mümkün olduğuna göre, Filistinli
jenosidi planından başka bir şey değildir. Zâten, umûmî olarak Siyonizm, aynı
hedefe hangi tâbiyelerle ulaşmak isterse istesin, jenosidci bir ideolojidir.
Mâmâfîh, Siyonizm, sâdece, bir
jenosid siyâsetiyle Filistinli Arablar ile oranın yerlisi olan Müslüman ve sâir
unsurların vatanlarının gasb edilmesi demek değildir; bundan daha fazla olarak,
fanatik, şoven, ırkçı, marazî bir zihniyet ve hissiyâtla, haklı-haksız her
Yahûdiye sâhib çıkma ve –Roger Garaudy emsâli- haklı tenkîd sâhiblerini dahi
peşînen ve ceffelkalem mahkûm etme ve onlara zulmü revâ görme tavrıdır. Bu
tavrın en bâriz temsîlcisi olan teşekküllerden biri de Bene Berit’tir.
Binâenaleyh, insânî hisleri dumûra uğramamış bir ferdin Siyonizme düşman
olmaması düşünülemez ve Siyonist hiçbir Yahûdi dost kabûl edilemez… Allâh’a
şükür ki bu menfûr zihniyet ve tavrı benimsemiyen birçok Yahûdi mevcûddur!
(Siyonizmin dîğer vechelerine yukarıda işâret etmiştik…)