Dolar (USD)
32.54
Euro (EUR)
34.92
Gram Altın
2439.91
BIST 100
9716.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

25 Mart 2014

YAŞLANIYORUZ

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) son açıkladığı "2013 Yılı Yaşlılar İstatistikleri"ne göre, 65 yaş ve daha yukarı yaştaki nüfusun toplam nüfus içindeki oranı geçen yıl yüzde 7,75'e çıkarak, 5 milyon 892 bin kişiye ulaştı.

Bu oranın 2023'te yüzde 10,2, 2050 yılında yüzde 20,8, 2075 yılında ise yüzde 27,7'ye çıkacağı öngörülüyor.

Birleşmiş Milletlerin tanımına göre bir ülkedeki yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının yüzde 8 ila 10 olması o ülke nüfusunun "yaşlı", yüzde 10'nun üzerinde olması ise "çok yaşlı" olduğu anlamına geliyor.

Bu durumda Türkiye'nin 2023'te "çok yaşlı" nüfus yapısına sahip ülkeler arasında yer alacağı bekleniyor.

Yaşlılıkekonomik gelişmenin ve dinamizmin önünde bir engel teşkil ediyor.

Büyümeye ilişkin ileriye dönük hesaplar yaparken bu handikabı da göz önünde tutmalıyız.

Ayrıca yaşlanan nüfus için sosyal tesislerin yaygınlaşması ve sosyal güvenlik sisteminin güçlendirilmesi gerektiği hususunu şimdiden düşünmemiz lazım.

10 TÜRK BANKASI UYARILDI

Uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's 10 Türk bankasını negatif izlemeye aldı.

Moody's tarafından yapılan açıklamada; bankacılık sisteminin önümüzdeki 12-18 ay boyunca, büyümedeki yavaşlama, fonlama maliyetlerinin artması ve politik riskler nedeniyle zorlu bir döneme girildiğinden bahisle Türk bankalarındaki varlık kalitesinin ve karlılığın zayıflayacağına işaret edildi.

Türkiye'nin bu yıl yüzde 2,5 büyüyeceğini tahmin eden kuruluş, Türk bankalarındaki fonlama masraflarının 2013'e göre 400 baz puan arttığını belirtti.

2000 yılında ağır bedeller ödenerek güçlendirilen bankacılık sistemini zaafa uğratacak popülist uygulamalardan kaçınılması, sisteminin sağlıklı işlemesi bakımından son derece önemli.

Kur artışlarınınreel sektörü zor durumda bırakması ister istemez bankaları da olumsuz etkileyecektir.

Yine mevduat faizlerinin vadesinin kısa olması ve yükselmesi, buna karşılık açılan kredilerin uzun bir zaman dilimine yayılması da banka bilançoları için risk oluşturmaktadır.

TÜRKONFED RİSKLERE DİKKAT ÇEKTİ

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu(TÜRKONFED) tarafından hazırlanan "Aylık Ekonomik Görünüm Raporu Mart 2014" kamuoyuna duyuruldu.

Raporun giriş bölümünde şu ifadeler yer verildi:

"İç talepteki yavaşlama, uluslar arası likiditenin azalmasından kaynaklanan riskler, 17 Aralık'ın yarattığı şaşkınlık, ses kayıtlarının neden olduğu hükümet sıkıntısı, önümüzdeki seçimlerin taşıdığı belirsizlikler, Rusya'nın Ukrayna'ya müdahalesinin yol açabileceği enerji fiyatlarındaki artış, öngörülebilir gelecek için senaryo alternatiflerini çok genişletmiş durumda.

Ukrayna'daki gelişmelerin Türkiye'nin jeo-stratejik öneminin muhtemel olumlu etkileri bir tarafa bırakıldığında, diğer senaryolar geleceğe ilişkin çok da parlak bir tablo ortaya koymuyor."

Dış ticaret açığının düzeldiği, kamu maliyesinin sağlam olduğu, ekonominin üretmeye ve istihdam sağlamaya devam ettiğine işaret eden rapor, 30 Mart'tan sonra suların durulacağı, buna bağlı olarak da piyasaların normalleşebileceği beklentisinin karşılanamaması halinde ekonominin yavaşlayacağına dikkat çekiyor.

Rapordaki tespitlerin çoğuna katılmamak mümkün değil.

İzlenen ekonomi politikalarının oluşturulmasında bu hususların nazara alınması faydalı olacaktır.

[email protected]