Dolar (USD)
32.51
Euro (EUR)
34.50
Gram Altın
2492.91
BIST 100
9548.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Haziran 2014

YENİ MALİ AF KANUNU YOLDA

Toplam 150 milyar lirayı bulacağı söylenen vergi ve sigorta prim borçlarıyla ilgili mali af yasa teklifi TBMM'ye sunuldu.

Teklife göre; 30 Nisan 2014 tarihinden önceki kesinleşmiş vergi ve sigorta borçlarına ilişkin cezalar, gecikme zammı ve gecikme faizleri ortadan kalkıyor, onun yerineTEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi isteniyor.

Ödenecek tutarın 18 aya kadar taksitlendirilip 2 ayda bir ödeme yapılması mümkün.

Ancak taksitle ödemeyi seçenler için ayrıca katsayı uygulanıyor.

Taksitlerin 2'den fazla aksatılmasına izin verilmiyor.

Yapılanma kapsamında sadece vergi ve sigorta primi yok.

Vergi dairelerince tahsil edilen trafik cezaları, köprü ve otoyol geçiş cezaları, seçim ve nüfus cezaları gibi idari para cezaları da kapsama giriyor.

Şunun altını çizelim:

Vergi ve sigorta primlerinin aslı affedilmiyor, faiz ve cezaları siliniyor.

Yine de örtülü af diyebiliriz.

Dolayısıyla vergi ve sigorta primini zamanında ödeyen mükelleflerin haklı isyanına sebep oluyor.

Her 3 yılda af kanunu çıkarmak kamu alacağına karşı direnci artıyor.

Hatırlanacağı üzere 2003, 2008, 2011 yıllarında da benzer düzenlemelere gidildi.

Sürekli af kanunu çıkarmak yerine neden bu kanunlara ihtiyaç duyulduğuna kafa yorarak çözüm aramak daha doğru olacaktır.

Şu kadarını söyleyelim; cezalar ağırdır, gecikme faizi ve zamları enflasyonun çok üzerindedir

Bu nedenle öncelikle gözden geçirilmelidir.

Ayrıca, kamu otoritesinin alacağını tahsilde yavaş davranması da vatandaşın borcunu ödemesini geciktiren bir faktör olmakta, zamanında ödenmediği için yüksek gecikme faizi ve zammı ile şişen borç ödenemez hale gelmektedir.

Buna bir de af beklentisi eklenince kamu alacağı sürüncemede kalmaktadır.

BANKALARA KIRIK NOT

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's 11 Türk bankasının durumunu değerlendirdi, not görünümlerini negatif ve durağan olarak belirledi.

Moody's açıklamasında, "Türk bankalarının varlık kalitelerinin ve karlılıklarının zayıflaması ve likiditenin daralmasını bekliyoruz. Bankacılık sisteminin gelecekteki büyümesi piyasa finansmanına büyük ölçüde bağlı olacaktır" ifadeleri kullanıldı.

Bir diğer uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's (S&P) ise "Halen mevduatların kısa vadeli oluşu ve bankaların gittikçe artan dış borca bağımlılığı nedeniyle sektör riskinin yükseldiğini" vurguladı.

Bankacılık sektörünün sağlam olması ve güven vermesi son derece önemli.

2001 krizinin derinleşmesinde bankaların mali bünyelerinin zayıf olmasının rolü büyüktü.

Bu nedenle kızmadan uyarıları dikkate alarak, dışa bağımlılığı makul seviyeye çekecek ve mevduatların vadesini uzatacak tedbirlerin uygulamaya sokulması, sektörün kredibilitesini yükseltecektir.

[email protected]