Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.86
Gram Altın
2426.65
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 Ağustos 2015

Yeni Süreç Onlarsız Olmaz!

Yeni Türkiye yoluna tuzaklar döşene dursun sivil siyaset iradesine sahip çıkmaya devam ediyor. Özgürlüklerden ödün vermeden her alanda şiddete karşı çıkıyor ve mücadele veriyor. Yargılayan değil, yara saran, gelişmenin ve yenilenmenin ortamını sağlayan bir yürüyüş sürdürüyor. Vicdanı ve merhameti elden bırakmadan, diyalog kanallarını tıkamadan "İYİLİĞE" karşı savaş açanların senaryolarını yerle bir ediyor. Durum bu. Kimse bu durumu farklı alanlara çekerek verilen mücadeleyi karalamaya kalkmasın. Mücadele tüm Türkiye'nin özgürleşme, tüm etnik kimlikleri barış ikliminde buluşturma mücadelesidir. Elbette hatalar olacak. Çalışan ve üreten hata yapar. Çalışmayan ise sadece fitne üretir. Hatalar kadar eksikliklerde var. Ama iyi bir niyet temiz bir gaye var. İyi niyetin, temiz gayenin sonu hayır gelir. Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki: "Şüphesiz Hz. Allah, herkesin yaptığı işin karşılığını, onun niyetindeki samimiyet kadar verir."

Rahat olun! Cumhuriyetle yaşıt olan Kürt sorununu Yeni Türkiye, sivil siyasetle demokratik bir şekilde çözebilme basireti gösterecektir. Bu ülkede adalet ve barış gibi değerleri önemseyen veya barış içinde bir arada varolma kaygısı taşıyan herkes de basiret gösterenlerin yanında duracaktır. AK Parti bu bilinçle İslami hassasiyeti yüksek, mütedeyyin siyasi aktörleri, dernekleri, vakıfları, Medreseleri ve kanaat önderlerini yeni sürece dahil etmeli, akademik camianın katkısı ve katılımı sağlanmalıdır.En önemlisi de devlet otoritesinin varlığı "ceberrut" bir kimlik olarak değil "özgürlüklere garantör bir tutum" olarak ortaya konmalıdır.

Devam edelim ve altını çizelim... Kürt sorunu kadim bir sorundur ve bu sorunu PKK'dan farklı ele almak şarttır. Çünkü örgüt sorundan nemalanan bir taşeron örgüttür. Derdi Kürt halkı değil statükosunu kaybetmemektir. Örgüt statükosunu kaybetmemek için HDP'ye bile siyasi bir katliamı reva görerek feda etmiştir.

HDP'nin durumu ise çok daha vahim!

İradesine sahip çıkamayarak, PKK'nın maalesef canlı bombası haline gelmiştir!

Bölgenin gerçek sosyo-kültürel aktörlerini dışlayarak, kendisine beyaz Türkleri partner seçen HDP bir umut değil bir hayal kırıklığıdır.

Hatta HDP, sürekli askeri vesayetten şikayet ederken, kendisi bölge halkı üzerinden benzer bir vesayeti hayata geçirerek kendisiyle çelişen bir harekettir.

Sivil irade ile askeri vesayet ortadan kalkarken, boşluğu demokrasi yerine gerilim/tehdit söylemleriyle dolduran bir araçtır.

Alet oldukları oyun ile kapitalizmi, onun yoz yaşamını, ideolojisini ve ahlak anlayışını bölgede hakim kılmaya çalışmışlardır. Kurdukları ittifak ile Kürdlerle hiçbir ideolojik ve politik ilişkilerinin olmadığını açıkça ortaya koymuşlardır. Sergiledikleri tutumla Kürdleri vesayet sistemine entegre etmeyi denemişlerdir. Bölge için artık HDP bir Türk solu partisidir. Şiddetin sözcüsüdür.

Bu anlayışıyla tükenişe geçmiştir.

Çünkü seküler önerileriyle sadece süreci öteleyen, şiddetin diliyle çözümsüzlük dayatan, bölgenin değerlerini yok sayarak milleti karşısına alan bir siyasi anlayış sadece tükenir. Sahada kendisini KCK'ya, masada ise Türk soluna teslim eden HDP, Kürtleri temsil edemeyeceği gibi asla Türkiyeleşemez. Sadece ötekileştirir, var olan sorunları derinleştirir. Sorunlar da onu yalnızlaştırır ve siyaset üretemez hale getirir.

Kendisini KCK vesayetinden, Türk solu himayesinden kurtaramayan bir HDP özetle sadece marjinal bir parti olarak kalır, meşruluğunu yitirir. Kendisi normalleşemediği sürece de ülkenin normalleşmesine katkı sunamaz...

Öfke çaresizliktendir.

Kin başarısızlıktandır.

Kavga yenilgidendir.

Çözüm ise bellidir. Özeleştiri...

Önce hata kabullenmeli. Bir erdem olan özeleştiriye sığınarak seçmeninden özür dilemeli. Hataların giderilmesi için yeni bir mücadele biçimi belirlemelidir.

Günahları büyük!

Analar ağlıyor.

Çocuklar yetim kalıyor.

Toprağa atılan barış tohumu filizlenmeden kurutuluyor.

Bunu vebali çok ağırdır.

CHP de artık kendine gelmelidir.

Çözüm Süreci'nden Gezi olaylarına, Suriye'deki iç savaştan Mısır'daki darbeye kadar sergilediği tutumdan vazgeçmelidir. 17/25 Aralık girişiminin amacının "DARBE" olduğunu söylemekten çekinmemelidir. Paralel yapının algı operasyonlarında kullandığı bir meta olmaktan vazgeçmelidir. Ve CHP, çözüm sürecine dair umutları ve beklentileri tüketip eskisinden daha kötü bir sosyo-politik durumun ortaya çıkması için mücadele verenlerin karşısında durmalıdır.

Yeni Türkiye'nin çok kültürlü toplumsal hayat, eşit yurttaşlık ve katılımcı demokrasi üzerine bina edilmesi zorunluluktur. Bu zorunlulukta sorumluluk alma sırası CHP'dedir.