Trend

Yengeç yemek caiz midir?

Denizden Yüce Allah''ın bizlere sunmuş olduğu binlerce helal besin bulunmaktadır. Peki Yengeç yemek caiz midir? Hanefi mezhebine göre balık türlerinin dışında kalan deniz ürünleri helal değildir. İşte yengeç yemek konusunda bilinmesi gerekenler...

Denizde Yüce Allah'ın bizlere sunmuş olduğu binlerce helal besin bulunmaktadır. Peki Yengeç yemek caiz midir? Hanefi mezhebine göre balık türlerinin dışında kalan deniz ürünleri helal değildir. İştebkonusunda bilinmesi gerekenler...

Diyanet'e göre Yengeç, ıstakoz, karides, kalamar, midye, kurbağa vs. gibi deniz ürünleri yenir mi?

Kur'an-ı Kerim'de, denizden elde edilen yiyeceklerin helal olduğu bildirilmiştir (Maide, 5/96; Fatır, 35/12). Hz. Peygamber de (s.a.s.), "Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir." (Ebû Davud, Taharet 41) buyurmuştur.
Hanefi mezhebi, zikredilen naslarda helal olduğu belirtilen "deniz hayvanları" ifadesiyle balık türünün kastedildiği, dolayısıyla balık sınıfına girmeyen midye, kalamar, yengeç, ıstakoz, karides gibi deniz hayvanlarının helal olmadığı görüşünü benimsemiştir (Kasanî, Bedai', V, 35).
Şafii mezhebinde konuyla ilgili şöyle bir ayrım yapılmıştır: Deniz canlıları sadece suda yaşayabiliyor ve sudan çıktığında boğazlanmış hayvan gibi kısa sürede ölüyorsa, şekline ve ölüm durumuna bakılmaksızın yenmesi helaldir. Ancak aslen suda yaşayan fakat karada da yaşayabilme özelliğine sahip olan hayvanlara gelince bunlardan eti yenen kara hayvanlarına benzeyenlerin yenmesi, boğazlanması şartıyla helal, eti yenmeyenlere benzeyenlerin yenmesi ise haramdır. Buna göre kurbağa, yengeç, kaplumbağa ve su yılanının yenmesi helal değildir (Remlî Nihayetu'l-Muhtac, VIII, 113,150-152.).

Bilindiği gibi, yaşadıkları yerler bakımından hayvanlar kara ve deniz hayvanları olmak üzere ikiye ayrılır. Karada yaşayan hayvanların hangilerinin yenip yenmeyeceği fıkıh kitaplarında belirtilmiş, ayrılmıştır. Denizde yaşayan hayvanların hangilerinin yenilmesinin helal, hangilerinin haram olduğu hususunda ise mezhepler arasında farklı görüşler mevcuttur.

Yukarıda meallerini verdiğimiz ayet-i kerimeden hareket eden Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezhebi alimlerine göre, deniz hayvanlarının, yani suyun içinden başka bir yerde yaşayamayan hayvanların hepsi, nerede bulunursa bulunsun, ister balık şeklinde olsun, isterse başka cins ve şekide bulunsun, helaldir, yenebilir. Yine aynı mezheplere göre, bu hayvanların isimlerinin farklı olması, diri veya ölü olması; yakalayanların Müslüman veya gayri müslim olması hükmü değiştirmez.

Malikî mezhebi hiçbir deniz hayvanını istisna kılmazken, Hanbelî mezhebi yılan balığını habis saydığı için; Şafiî mezhebi de kurbağa, yengeç ve timsah gibi hem denizde, hem de karada yaşayabilen hayvanların etinin yenilmesini haram olarak vasıflandırmaktadır.

Hanefî mezhebine göre ise, balık sûretinde olmayan deniz hayvanlarının etlerini yemek haramdır. Buna göre, daima suda yaşayan, suda barınan hayvanlardan her çeşit balık eti yenebilir. Kalkan balığı, sazan balığı, yunus balığı, yılan balığı bu kabildendir. Fakat, diğer su hayvanları caiz değildir. Midye, istiridye, istakoz ve yengeç gibi hayvanların yenilmesi helal olarak kabul edilmemektedir, haram sayılmaktadır. (el-Mezahibu'l-Erbaa, 2/5)

Bu esaslara göre, midye, istiridye, kalamar gibi deniz hayvanları Şafiî, Malikî ve Hanbeli mezheplerine göre yenebilirken, Hanefî mezhebine göre yenilmemektedir. Hanefî mezhebinin haram saymasının sebebi, bu çeşit hayvanları gerek görünüş, gerekse yenen kısımları itibariyle hoş olmaması, çirkin ve pis sayılmasıdır.