Yıkılmadan hemen önce…

​"Yıkılma sakın geçerken günler" der, Ataol Behramoğlu. Evet, günler bir şekilde geçiyor ve insanlık tarihinin hemen her döneminde olduğu gibi çok ciddi sınavlardan geçiyoruz. Olumsuz manada yaşadığımız hiçbir şey insan için ilk değil.

Yıkılma sakın geçerken günler” der, Ataol Behramoğlu. Evet, günler bir şekilde geçiyor ve insanlık tarihinin hemen her döneminde olduğu gibi çok ciddi sınavlardan geçiyoruz. Olumsuz manada yaşadığımız hiçbir şey insan için ilk değil. Zaten şair, hem kendi hem de yakın dostunun içinde bulunduğu psikolojik durumun bir sonucu olarak ve insan için zor günlerin hep var olacağından kasıtla aslında ‘sen yıkılmamaya bak’ demek istiyor. Dünya içinde vuku bulan her şeyin sonuçları ile beraber gelip geçici olması, insanın yıkılmaması için ciddi bir dayanak oluşturuyor. Bu nedenle “Yıkılma sakın” derken aslında ebedi bir dünyada yıkılmadan durabilmenin şifresi verilmiş oluyor.

İnsanın yaşadığı zorluk ve acılar hep var ola gelse de diğer insanların bu acı ve zorluklara karşı gösterdiği tepkinin, kabullenmemenin, bireysel duruşun ve itirazın her zamankinden daha önemli hale geldiğini Filistin meselesi üzerinden kolayca anlayabiliyoruz.

İnsan, tarihin her döneminde büyük sınavlardan geçti. Küresel şebeke, siyaset ve hâkim güçler bir kenara bırakıldığında dünyanın bu çetin sınavlardan insanlığın temellerini güçlendirerek çıktığı zamanlar/mekânlar oldu. Filistin her ikisine de örnek oluşturuyor. Müslümanlar ‘Bireysel olarak ben ne yapabilirim ki?’ diyerek bir köşeye çekilemez artık. Çünkü Müslüman olmayanların dahi kendi gücünce kendi mesleğiyle, kendi ederince bir şeyler yaptığına şahit oluyoruz.

Şu an tam manasıyla idrak edemesek de birbirleriyle hiçbir şekilde çıkar ilişkisi olmayan insanların görülmedik ve kolektif bir biçimde mazlumun yanında yer aldığını görüyoruz. Bu, dünyayı yöneten küresel güçlere bir meydan okuma aynı zamanda... Dahası bu insanlar, Müslüman olmadıkları halde ve bir bedel ödeyeceklerini peşinen bilerek bu meydan okumayı yapıyorlar. Örneğin ABD’li yönetmenin Filistin’e olan desteği ne ifade ediyor? Bunu yaparak bütün bir dünyayı karşısına almış olmuyor mu? Belki bundan sonra filmleri gösterime girecek salon dahi bulamayacak ama o, mazlumun yanında durmanın, insan için bedel ödemenin insan içini sonsuza dek rahatlatan huzurunu hep gösterimde tutacak şekilde tarihteki yerini alacak.

Batı Üniversitelerindeki protestolarda gösterilen direnç, baskı, gözaltı ve tehditlerle kırıldı belki fakat o çocuklar ilerde kendi ülkelerinde yönetime geldiklerinde üniversitenin yıllarca öğretemediğini yani bir insan olmayı ve onun gerekliliklerini öğrenmiş olarak mezun olacaklar. Gösterilere işten atılacağını bilerek destek olan Felsefe Profesörü ’nün duruşu, akademik olarak verilecek en onurlu duruş olarak tarihteki yerini alacak.

Amerikalı bir rapçi olan Macklemore, yüzbinlere hitap eden konserlerinde söyledikleriyle hem dünyanın dikkatini Gazze’ye çekti hem de Filistinli çocukların gönlünde taht kurdu. Macklemore’un neleri karşısına aldığını söylemeye bile gerek yok. Bir konserinde “Kendimi Gazze’deki babaların yerine koyuyorum” dedi. Biz ise en makbul duanın, diğerkâmlık ile yapılan dua olduğunu bildiğimiz halde kendimizi Gazze’li babaların, annelerin yerine bir türlü koyamıyoruz. Diğerkâmlığı kendi konfor alanımızda yok ettiğimizin farkında bile değiliz.

Yönetmen, futbolcu, oyuncu, şarkıcı vs… Kim oldukları ve ne iş yaptıkları fark etmeksizin insan olmanın gereğini yerine getiriyorlar. İnsanlık dersi veren ikiyüzlü Batı’nın planlarını kendi başlarına yıkıyorlar. Bununla da kalmayıp bu dik duruşun maddi, toplumsal ve psikolojik bedellerini ödüyorlar.

Sonuç itibariyle Filistin’de yaşananlar, dünyaya çok şey öğretti. Öretmeye de devam ediyor. Geçmişte yaşayıp unuttuklarımızın hesabı ağır fakat Filistin’deki vahşeti, hunharlığı ve soykırımı unutmak dünyanın bu güne kadar unuttuklarının vebalini de bizim omuzlarımıza yükleyecek.

İçimiz dünya ile dol(d)u. Ayakta mıyız, hayır. Yıkıldık mı, yine hayır. Yıkılmak üzereyiz. Yıkılmadan hemen önceki aşamadayız; sendeleyip düşebilir, kendimize de gelebiliriz.