Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Ağustos 2022

Diriliş Sûr'u: Mehter!

CİĞERLERİMİZ yanıyor… Öfkeliyiz… Pençelerimiz kaşınıyor…

İsrail’in 5 Ağustos'tan bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda şehit sayısı 44'e yükselmiş; yaralı sayısı da 500’e yaklaşmış. Alçak İsrail, korkak İsrail, kadın ve çocuğa efelenen, Filistinli gencin gölgesinden bile ödü kopan, elinde en ağır silah ve teknik imkânlarla silahsız bir Müslüman’ın karşısına onlarcasını ringe çıkaran, peygamber katili puşt İsrail; asla yok edici ve kahredici tokatlardan sakınamayacaksın! Kızgınız lanetli millete ve tokatlanmasını her şeyden çok daha fazla istiyoruz…

İşte bu öfke ile birkaç Mehter Marşı dinlemek için cep telefonumu elime aldım. İlk seçtiğim marş: Ceddin Deden Marşıydı. Sanki birden Sûr’a üflediler… Ceddin Deden Marşının o muhteşem girişi ruhuma ve bedenime üflenen bir Sûr gibi olmuştu. Damarlarımda şimşekler çakmış, ruhum ve duygularım galeyana gelmişti. O an sefer olsa, Allah için ölmeye yayda hazır ok gibiydim. Zurnanın sesi ruhumdaki en ince duygularımın içine latif zerreler gibi nüfus etmişti. Davul adeta kalbimin üzerinde Defibrilatör Cihazı gibi şok ve kısa süreli yüksek akım haline dönüşerek, kanı vücudumun en ücra köşelerine aşk ile pompalamıştı. Çocukluğumdan beri hayran olduğum ve üzerimizdeki bu büyük etkisinin nedenini düşündüğüm Mehter için gayri ihtiyarî şu iki kelime dudaklarımdan dökülmüştü: “Diriliş Sûr’u” Evet,oturuyordum ve Mehterle Sûr’a üflemişlerdi…

Şecaat sahibi bir millet, İslam’a hizmetle ve bayraktarlıkla dirilince, ölümü düğün, müziği ise kahramanlığın tetiğini çeken bir sese dönüştürmüş. Kös ve davul, dünya ile alakalı ne kadar istek-arzu var ise atar damar gibi dışarı atıyor, zurna ise Kahraman Ordumuza adeta melek üflemesi gibi cesaret, yiğitlik, mertlik üflüyor ve de zil sesi bu imanlı orduyu alkışlayan atomlar haline dönüşüyordu. Yüksek ahlaklı, yüksek seciyeli imanlı Türk Ordusu, müziğin ahlaklısı mehteriyle değil sadece düşmanı korkutmak, belki şeytanların bile ödünü kopartıyordur… Abartıdan uzak, her Müslüman’ın ruhuna etki yapan mehter, çok daha fazla övgülere, hayranlığa layıktır.

Kısaca: Mehter benim için; müziğin manevi kemale ve şecaate erme halidir. Dünyanın en eski askeri bandosu, müziğin en erkekçesi Mehter, savaş meydanlarına en önce girip, en son ayrılmıştır. Osman Gazi’nin ayakta dinlemiş olduğu Mehterin, elbette bizim milli duygularımızı ayağa kaldırmış olması boşa değildir. Şanlı ecdadımızın bu muhteşem Mehteri, elbette üflenen Sûr gibi, Müslüman’ı yerinden zıplatır, küffarı ise korkudan yerin dibine sokacaktır. Evet, Mehter bir müzik değil; Müslüman Türk Milletinin uyanışına has, Sûr’a üfleyiştir. Müslüman Türk Milleti uyandığı zaman, zulüm ortadan kaybolur, hainler belasını bulur, gülen mazlum ve hak sahipleri olur…

İnşallah yine Kös’e vurulması göğsümüze cesaret ritmi olacak, korkaklığı, tutukluğu ve sadece dünya ait duyguları dışarı atacaktır. Yalnızca “Hu” demek gerektiğini ve sadece O’nu düşünmek gerektiğini hatırlatacaktır. Atların yerine SİHA’ların nal sesi ve kanatlarına taktığı Nakkarenin sesi sadece dostlar tarafından işitilecektir. Mehterin içindeki dua ve ayetler, zaferlerin tohumu olacak ve yeniden dirilişe vesile olacaktır.

Şimdi Mehteri Kudüs için çalmalı, Katledilen Filistinli çocuk ve analar, yiğitler için çalmalı. İslam birliği için çalmalı ve küresel tüm alçaklıkları sindirmek için çalmalı. Belirli günler de değil; her gün damarlara zerk edilmeli. İslam ülkelerine gönderip, şecaat Sûr’unu üfletmeli, SİHA’ların kanadına güçlü ses sistemleri takıp, Arap liderlerinin sarayları üzerinde yüksek volümle çalmalı; yağları enerjiye, bağlılıkları Hakka yönelsin diye… Evet, İslam ülkelerinin caddelerinde, sokaklarında Mehter Takımını üflenen Sûr gibi dolaştırılmalı… Bu milleti coşturan Mehter elbette tüm Müslümanları coşturur ve bir araya getirir…

Mehtere ve dirilenlere selam olsun…